Ben bu ayrılığı oo-nay-lıyoruuum :))))

Parlak siyah saçlarım kırlaşmış zaman hep etrafımda dolaşmış. Ben kaçtıkça ardımdan koşmuş. Hazır kaçmışken bıraktım dağınık kaldı. Yaktım ardımdakileri geçmişte bıraktım. Bazen bir umut trenindeyim, bazen bir sevda vapurundayım. Ama ararsanız ben hep buradayım. Bindiğim tren başlamışken yol almaya umuda doğru. . .

Sıcak nefesimle trenin camına grisel bir buğu yaptım. Buğularımı kırık kalbimle bozdum. Sol işaret parmağımla kırık kalbimin sağ lobunu, sağ işaretle de sol lobunu çizdim. Ama o kalp birleşmedi bir türlü, arasını boğum boğum pıhtılarım doldurdu. Umuda doğru yaklaşırken beklentilerim, mola verdi küçük bir zaman diliminde. Yürekli olup inanmak istedim yaklaşımlarıma, camdaki buğu damlalarım senin silüetini çizdi bana. İşte o an anladım ki umudum, emellerim sana doğru yol alıyor. Islandım sırılsıklam ben sana hep yolcu oldum. Bir musiki tadında oldu hep aşkımız, nemli ve anılası tadında.

Ağlamasın gözlerin, çektiğim acı hiçtir çekeceklerimin yanında. Ilgıt ılgıt eserken bahar tılsımlarının simsel tozları, toprak gibi çatlayan beklentilerim unuttuklarımın yanında yeni bir gün gibi doğacaktır beklentilerim. Gözlerimin öünden hızla geçenler başımdan geçenleri anlatır bana. Hayat treninin ne denli hızlı gittiğini bundan anımsarım. Artık sen kalbimden ve yüreğimden o kapıyı vurup çıktığında beraberinde çıktın. Bilir misin balık sudan çıktığında anlarmış suyun kıymetini ve değerini ? İşte sen de benim değerimi anlayacaksın bensiz kalınca. Sudan çıkmış balık gibi çırpınarak karaya vurduğunu duyar gibi olurum en sonunda. Sen istersin mutluluk seni bulsun. Çağrı bıraktın mı ki seni bulsun ?

Yüreğimiz ses olurdu, en ağlamaklı zamanda bizi bulurdu. Sonunda bitti galiba, can çekişlerini duyar gibiyim. Ben gidiyorum, unutup de silerim o zaman. Anlamıyorsan o senin sorunun bebişim. Ben bu ayrılığı oo-nay-lıyoruuum :))))

Cep telefonuma gelen ayrılık mesajını anında 'ledim. Bir bulut olup yağarken o eski kırık dökük güllere, yanıyorum yüreğimdeki o soğuk hatıralarda. Galiba pembe aşk kokulu ortamda yalan aşklarda bulunmaktan senin kafan bulanmış eski sevdam. Beni ararsan kaybettiklerinde, yerde ararken beni gökte, taa yağmur damlalarında ya da gündöndü tarlasında bulacaksın. ( neden gündündü tarlası vallaha ben de bilmiyorum.) = :)) Kavalın yanık yanık ağlaması gibi senin de bağrın yanacak ama o yangınını emin ol ki benim sağanaklarım dindirmeyecek. Yağacağımı bilsem sırf seni es geçer başka yangınlara kanardım. . .