Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

Ben bu topraklarda yaşayan halkın sağduyusuna inanıyorum, serbestlik halkın vazgeçmeyeceği değerdir.

Ben bu topraklarda yaşayan halkın sağduyusuna inanıyorum, serbestlik halkın vazgeçmeyeceği değerdir.
 

Anadolu müslümanlığı, bir çok cephede tehdit altında.


Cumhuriyetin kuruluşundan sonra en önemli tehlike iç isyanlardı. Cumhuriyet düşmanları ağalar, şeyhler, tarikatlar bu isyanları, karşı çıkışları düzenlediler. İlerleyen yıllarda da bazı küçük farklarla aynı ekip Cumhuriyet ve onun oluşturduğu modern yaşam değerlerine, birarada yaşama ilkesine karşı dedikodular uydurdular, saldırılar düzenlediler. Bunlardan en önemlisi 6-7 Eylül olaylarıdır. Bu olaylar, modern cumhuriyetin değil onun düşmanlarının işbirliğinin sonucudur.

Bugün 6-7 olaylarının merkez olduğu bir çember çizersek bu çemberin oluşma nedeninin birarada yaşama ilkesine karşı yapılan hareketler toplamı olduğu görülür. Farklı inanç ve etnik kimliklerin üzerinde baskı kurmayı amaçlayan hiçbir davranış ve hareket modern cumhuriyetin ilkelerinden yola çıkmamıştır.

Bugün, modern yaşam karşıtları o dönemlerde gerçekleşen karşı devrim olaylarını modern cumhuriyetin bir ürünü imiş gibi sunmaktadır. Modern Cumhuriyet, kuruluşunda farklılıkları zemin ve değer haline getirmiş 20. yüzyılın en önemli tarihi olaylarından, dönüşümlerinden birisidir.

Bu devrimin başka bir benzeri yoktur. Dönüşüm o denli etkili, halk o denli bu dönüşümün içindedir ki kurumları onca yıpratmaya rağmen bugün hala ayaktadır. Kurucu, o dönemde gerçekleştirdiği kurumlarla bugün Avrupa’da bile rastlanmayan bir demokrasi, oluş ve dinamizm inşa etmiştir.

Modern Cumhuriyet ve değerleri en çok kurucusu üzerinden saldırıya uğramaktadır. Kurucunun ince zekasının ürünü, o dönemin özel koşullarında gerçekleşmiş her şey bugünün gözlükleri ile tekrar masaya yatırmaktadır. Bir tek şey açık ve seçiktir, kurucunun iradesi serbest ve birarada yaşanan bir cumhuriyet profili çizmiş ve kurumları bu profile göre kurmuş, planlamıştır.

Modern cumhuriyet, farklılıkları birarada toplayan yaşam felsefesi hedefinden kurucunun ölümünden hemen sonra ortaya çıkan sapmalar, kurucunun hedeflediği cumhuriyeti farklı noktalara taşıma isteklerini de beraberinde getirmiştir. Bu çatışma, ortadan kaldırmaya, geri dönüşe karşı kendini koruma reflekslerini de içeren hazin öykülere dönüşmüş süreçlere yol açmıştır.

Osmanlı gibi büyük bir mirasın sahibi Modern Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bugüne kadar barış coğrafyası olmuştur. Modern cumhuriyet asimilasyonu, farklılıkları yok etmeyi, azaltmayı resmi bir politika halinde hiç uygulamamış, halkını birbirine kırdırmak isteyenlere karşı da doğal reflekslerini göstermiştir. Cumhuriyet, yüzyıllardır birarada yaşamış farklı inanç, kültür ve etnik kökenden gelen halkın toplamının ortak değeridir.

Cumhuriyet, demokrasiye, birarada olmaya ve toplumsal eşitliğe getirdiği farklı bakış açısıyla kuruluştan bu yana Avrupa’nın, onun gizli servislerinin hedefi halindeydi Bu servisler, o dönemlerde olağanüstü koşullarda gerçekleşmiş tarihi olaylara, o günün ortamından ve belgelerden bakmak yerine çarpıtma ve yorumla iletişim kanallarına etmiştir.

Bugün, AB fonları adı altında yerel değerlerin altını oyacak her tür girişim aynı kamp tarafından desteklenmektedir. Daha küçük parçalarda küçük devletlere dönüşmüş bir Türkiye özleyen Avrupa kuruluştan bu yana gizli savaşını değişik yöntemler ile devam ediyor.

Son 25 yıldır Amerika planı çerçevesinde "ılımlılık" kavramı içerisinde cemaat eksenli bir geri dönüş her alanda pompalanmaktadır. Bu geri dönüş özgürlüklerin, inançların tek tipleşmesi, bu coğrafyada filizlenen serbest zeminli Anadolu Müslümanlığının sonu anlamına gelir....

Bu ayrımlara ve düşüncelere bu topraklara bir vefa borcu olan herkes dikkat etmeli, özenli olmalıdır. Avrupa’nın daha küçük devletler ve Amerika’nın son dönemlerdeki “ılımlı din cumhuriyeti” hedefinin gerçekleşmesi halinde geriye dönüş çok uzun ve zor bir süreç olacaktır. Ben bu topraklarda yaşayan halkın sağduyusuna inanıyorum, onlar için serbest yaşam değeri her şeyin üzerindedir.

Her şeyin yerle bir olduğu son 85 yılda bu topraklarda yaşayanlar vatan sıkıntısı çekmediler, insan hakları ekonomik problemler vb şeyler yaşandı ama bunlar büyük resmin çok küçük kalan detayları oldu.

Yıkılmış, kimliği kalmamış, yokluk içindeki bir büyük imparatorluk mirasından modern, aydınlık bir cumhuriyet doğmuş olması bizi neden heyecanlandırmıyor? Çevremizdeki ülkeler ve topluluklar birbirini yerken bu topraklarda açık bir savaş olmaması bizi neden sevindirmiyor?

Kısacası, bu ülkede oluşan değerlerin farkına varma konusunda daha cömert olmalıyız diye düşünüyorum. Ben, bütünde müthiş bir tevazuu, kendine güven ve makuliyet görüyorum. Çevrenize bir dönüp bakalım, kaosun yarattığı dinamizmi, dönüşümü ve makuliyeti göreceğiz. Bu halkın en hoş yanlarından birisi de gereğini yapmasına inandığı şeyi yaparken hiç tereddüt etmemesidir.

Son bir şey, bu topraklar arap müslümanlığının baskıcılığını Anadolu müslümanlığına, Osmanlı'da devlet ve saray baskısını, fıkralara, cumhuriyet döneminde bürokrasi baskısını da sivil itaatsizliğe dönüştürdü. Bu halk, mizahıyla, bilgeliğiyle, yaklaşımıyla her şeyiyle üzerine şiddetle gelene önce gerekli direnci gösterdi, sonrasında da onu sabırla değiştirdi, uysallaştırdı dönüştürdü.

Ben halktaki bu sabra ve sağduyuya hayranım, halk nereye gitmek istiyorsa ben orada olmalıyım diyorum, bundan doğacak bir kaybım olacaksa bunu kabulleniyorum. Bunun ne anlama geldiğini beraberce düşünelim. Sonunda vatansızlığa dönüşmeyecek bu topraklar üzerinde yaşanacak çözüm ve gelişmelere halkın gösterdiği sabır, tevazuu ya benzer sabrı biz de göstermeliyiz. Bu topraklarda binlerce yıllık birikimin felsefesi ve bilgeliği var.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..