Ben Buradayım...

Adına sevgi anıtı diktiğim masallar ülkesi prensesim; Ben buradayım, desin.
Ben bir aşığım, kaba bir kral değil!
Öyleyse, sevgi mabedinin uzaktan parıldayan yaldızlı kapısından birlikte girelim içeri!
Hımmm, Müthiş şey bu! Mutlu bir aşık: En dokunaklı, en gerçek, en etkileyici “insan'dır!”

Kalp tamircisi asil sevgilim benim.
Tanrı’ya aşık; Güçlü, dirayetli, aşk maskesini takan anaç kadın!
Buradayım ben, yanı başındayım, yamacında Etem SEVİK
Aşkın tarifi yazılı mı? Eğer öyleyse verin Juliet'i Romeo'suna...

Tarifi dillerde dolaşan masal aşkım öyle bir kükrer ki, sevgililerin kalplerinin derinliklerinde işitilir.

Mevsimler; Biri başlar, biri biter, birbirini takip eder.

Sevgilin, görebileceğin en nazik, en tatlı, en yakışıklı, en güzel yüzlü beyefendi adamdır.
Canım seveceğiz artık! Bir düşün!!!  Acaba, nasıl bir renk samanyolunun içinden geçer bu büyük sevdaya yol alır!

Gökkuşağının yedi rengi, denizin mercanı, cennetin açık yeşili, gökyüzünün ipeksi lacivert mavisi, somun altının açık sarısı..

Ben aşkımız için lazım gelen aksesuarların, dekorların kusursuz listesini hazırladım canım sevgilim!
Bin bir emekle senin için tuttum acil çetelesini..

Bak işte! Sen canan benimle  loş yanan mumun ışığında, parlayan ay ışığı altında, doğa ananın ormana serdiği göz kamaştıran o muhteşem yeşil örtüsü üstünde, aşk ağacının ve sevgililerin isimlerinin duru suya bir daha silinmemek üzere sırma kalemle yazıldığı dilek çeşmesinin önünde buluşacağız...

Bir inci tanesi gibi orkide çiçeklerini birlikte varlığımızla sulayacağız.
Elimizi uzattığımız da bize coşarak gelen çiğ damlalarına sadece bizim olan kutlu sevgimizi sunacağız....