Ben de Dinozorum

“Dinozor “, birçoklarına göre küçümseme içeren bir kelime.. Bana göre ise, dayatılan yeni yoz yaşam biçimine karşı duran bir avuç insanı tanımlayan bir terim.

Dinozorum; mütevaziyim. Gelişmeye karşı değilim, buna her zaman açığım. Yozlaşmaya karşıyım. Dürüst olmak adına bugüne kadar edindiğim değerlerden ödün vermeden yaşamak istiyorum.

Dinozorum ; gelecekten umutluyum. İdeallerim için hep kavga ettim. Dünyayı değiştirmek; daha güzel, daha insanca ve daha mutlu yaşamak ve herkesi böyle görmek isterim.

Dinozorum ;yetinmeyi hep bildim. Ama daha iyisini istemekten de hiç geri durmadım. Sınırsız bir özveri ile yardımseverliğimi –geri dönmeyeceğini bile bile – herkese göstermeye çalışıyorum.

Dinozorum; içimdeki çocuğu hiç öldürmedim. Hayatın her adımını muzip ve hınzırca eleştirmeye - sorgulamaya çalışıyorum.

Dinozorum; küreselleşme taraftarı hiç olamadım. Irkçılığa ve her boydan milliyetçiliğe karşı emekçilerin eylem birliğini hep savundum. Bireyselliği değil, örgütlü mücadelenin erdemine her zaman inandım. Kitlesel eylemlerin yanında durarak mutlu oldum. Politize olduğum ilk yıllardan beri “emek”, “halktan yana olmak”, “emperyalizme karşı “ olmak vazgeçemediğim üç şey oldu.

Dinozorum; inandığım gibi yaşamayı felsefe edindim. Doğa üzerine tartışmak, özeleştiri istemek ve vermek yaşamımın olmazsa olmazı.

Dinozorum; aşk, politik kavgalarımın hep gölgesinde kaldı. Ama yaşama seviyle, tutkuyla hep bağlı kaldım.

Yaşanabilir dünyanın parayla değil hoşgörü ile kurulacağına safça inanıyorum.

……………………

Dağlarda yanan tek tek ateşler gibidir dinazorlar.

Çevrenize şöyle bir bakın, onlardan mutlaka bir tane göreceksiniz. Ailenizde, komşularınızda, çalıştığınız iş yerinde, sokağınızda, şehrinizde, okuduğunuz gazetede vs. mutlaka bir dinozor tanığınız vardır.

Bu yazının amacı, hangi yaşta olursanız olun, en yakındaki aynaya -gözlerinizin içine - bakıp, “<ı>Yoksa, ben de mi…? “ sorusunu kendinize sormanıza yardımcı olmaktı.

Umarım işe yaramıştır…