- Kategori
- Haber
Ben de hainim
Gecenin derinliğinde dönenen ateş böceklerinin ilkin, ardından soğuk kış gecelerinin ihanetini. Sonra ülkesi uğruna dünyada basmadık yer bırakmayanların, Cumhuriyet'i kuranların ihanetini yaşıyoruz.
İhanetini yaşıyoruz dağ yamaçlarında vuruşan Mehmetçiklerin, onurlu geleceği sonraki kuşaklara aktarmaya çırpınan öğretmenlerin, fabrikalardaki kol işçilerinin, masalardaki beyaz gömleklilerin. Öğretim görevlilerinin mesela, adliyedeki hukukçuların. Gazete yazarlarının, televizyon yorumcularının.
Çeşmedeki suyun, eriyen buzulun, bahçedeki kızıl dutun, çorbadaki tuzun ihanetini yaşıyoruz.
Kalmayan suyun, bahçedeki kör kuyunun, sevgilinin koynunun ihanetini yaşıyoruz bu hayat denen oyunun. Sedefin mesela, sonra gök kuşağının, yakamozun, ölümü yok sayan her intiharın, şarkıların, türkülerin, güllerin, gülümserlerin, “ben”im dışımda herkesin, kedinin, karanfilin, 29 harfli alfabenin, ”ben”imkiler dışında her şeyin, bizatihi “hain” kelimesinin ihanetini yaşıyoruz sokaklardaki köpeklerin.
Kendime hainlik edeceğim o muhteşem sabahı sabırsızlıkla bekliyorum, sonra birden akşam fışkırıyor iki sayfasının arasından bir intihar kitapçığının, hainliğimin egemenliğini yaşıyorum.
Yaşayamıyorum…