- Kategori
- Güncel
Ben de Hrant'ım bugün
Vatan gazetesi
Üzerinde gazete vardı, altı delik bir çift ayakkabı ayaklarında.
‘Günlük siyasi gazete’ ile örtülmüştü bir ömür.
Hrant’a sahip çıkmak dinden etmezdi adamı. Kimse gavur olmadı Ermeni olmakla.
Bir günde herkesi ermeni yapabilen, herkese kendi adını verebilen bir aydındı Dink. Bir yıl önce bugün ülkemizi aydınlatan bir yıldız daha kayboldu göğümüzden. Biraz daha karanlık oldu gün. Bir renk eksildi paletimizden.
Ayakkabısının altındaki delik, vücudunda açılan delikten büyüktü Hrant’ın. Yerde yüzü koyun yatan adam olarak kazındı hafızama.
Gazete için adanmış bir hayat, üzerine serilmiş iki yaprak gazete ile sonlanmıştı.
Cenazesiyle bile tartışıldı “elli yıl önce” konuşan adam.
Zamansız öten horozlar erken kesilirler bizim buralarda.
Ne yazık ki zamanından önce bir düşünceyi dile getirebilenler, geç anlayabilenler tarafından lanetlenirler.
Sabahı haberleyenler aydındır oysa. Sabah olunca ötmek marifet değil.
Bir adım önünde olabilmek zamanın.
Herkesten daha önce görebilmek yarını,
Başkalarından tez anlayabilmek olanı,
Herkesten daha evvel söyleyebilmek sözü,
Aydın olanların işidir.
Milletin peşine takılıp gidenler, neyi aydınlatabilir ki?
Dalga kırandı Hrant Dink. Art niyetli yabancılara karşı duran, kendi diasporasına karşı bile ülkesini savunan bir Türkiye aşığıydı.
Gidecek başka yeri yoktu onun.
Üstüne serilecek bir ‘günlük siyasi gazete’den başka bir şeyi de....
Ve bir de ayakkabısındaki delik
Kaldırımda sele selpe değildi yatışı. Efendi ve mütevazı yaşamış adamın ölümü de aynı olur. Sırtından vurulsa bile nezaketle düşer bedeni.
Ayaklarının altında bile mesaj saklıdır anlayabilene...
Kaldırımda,
Bir soğuk Ocak gününde
Üzerinde bir ömür adadığı günlük siyasi gazetesi örtülü,
Ayakkabısında iki,
Sırtında üç delikle....
Bugün ermeni olsam gavur olmam ya,
Bugün Hrant Dink’im ben de....
Hrant Dink'ten sevgilerle...