Ben de oradaydım, şahit oldum!

Türkiye’nin 2015 yılı performansının değerlendirileceği bir konferans salonundaydım. Dışarısı buz gibi soğuk olsa da, çok ucuz olan doğalgazla ısıtılan salonda hava hayli sıcaktı.

Güzel Yurdumuzun dört bir yanından gelen erkek katılımcıların çoğu ceketlerinin düğmelerini gevşettiler. Bayan katılımcılardan da şallarını omuzlarından alanları gözlemliyordum.

Salonda, Hükümette görev alan bazı bakanlar da vardı.

Türkiye’de herkesin gurur duyduğu bir hoca kürsüye geldi. Nezaketle selamladı katılımcıları. Yüzündeki gülümseme ifadesi, salonda bulunanları etkiliyor ve herkesin yüzüne mutlu bir gülümseme yayılıyordu.

“Arkadaşlar” diyerek başladı konuşmasına. “Bir koca yılı daha geride bıraktık. Neler yaptık diye şöyle bir geriye gitmek gerekirse,  saymaktan gurur duyduğum, sizlerin de gurur duyduğuna inandığım işlere imza attık yineTürkiye olarak.

Mesela;

Türkiye’miz bulunduğu coğrafyada çok önemli bir yere sahip. Bu konumu nedeniyle biz de bunun hakkını vererek her zaman olduğu gibi tüm komşularımızla olan iyi ilişkileri en üst seviyede sürdürme çabamıza devam ediyoruz.

Bu dostluk sayesinde, iş adamlarımızın komşu ülkelerle olan iş bağlantıları artarak devam etmekte. İhracatımız önceki yıla göre yüzde yüz artmış durumda.

2014 yılı işsizlik oranı yüzde 10 iken, bugün yüzde 2 seviyelerine inmiştir.

Asgari ücret 2014 de 1500 TL iken bu yıl net 2500 TL olarak gerçekleşmiştir.

İşsizlik maaşı da en az 1400 TL’ dır.

Mahkemelerde davaların sonlandırılma süresi iki aya düşmüştür.

Tüketici mahkemelerine başvurular azalmıştır.

Sağlıkta reformlar durmaksızın devam etmekte. Hastaneye başvuran bir kişinin aynı gün içerisinde muayene ve tetkikleri yapılmakta. Röntgen, MR, Tomografi gibi inceleme işleri için de uzun zaman aralıklı randevu verilmemekte ve aynı gün içerisinde sonuçlanmaktadır.

İlaçlarımızı eczanelerden hiçbir fark ödemeden almaktayız.

Sağlık birimlerinde yapılan muayenelerimiz nedeni ile ayrı bir ücret talep edilmemektedir.

Özel hastaneler de, ücretsiz muayene ve tetkiklerine devam etmekteler.

Olimpiyatlarda sporcularımız hak ettikleri başarılara kavuşmaya devam ederken, bizim de göğsümüz kabarıyor.

Sinemamız, dünya sinemalarıyla yarışta açık ara fark atıyor başarılarıyla.

Her köye tiyatro çalışmamız nedeniyle yakında kırsal kesimde yaşayan insanlarımız da sanatsal çalışmaları takip etme imkânına kavuşacak.

Okullarımız, öğretmenlerimiz ve çocuklarımızla ne kadar övünsek azdır. Başarılarını anlatmakla bitiremeyiz. Onlara sağladığımız imkânlar nedeniyle bilim alanında haklı gurur kaynağımız olmaya devam etmekteler.

Dünyanın birçok ülkesinden öğrenciler,  bizim okullarımızda okuyabilmek için can atıyorlar. Sadece Amerika’dan 300 öğrenci bizim üniversitelerimizde eğitim görmekte.

Bizim öğrencilerimizle birlikte,  yabancı öğrencilerin her birine de iş garantisi vermekteyiz…

Sokak hayvanları için belediyeler her türlü tedbirleri almaya devam ediyorlar. Bu soğuk günlerde aç ve açık hiçbir canlı sokaklarımızda görülmüyor.

Ve tüm bunları Hükümetimizin başı, Sayın Başbakan’a borçluyuz. Bir kadının neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiği için ona minnet borçluyuz…”

Salondan çılgınca alkış sesleri yükseliyordu. Ben de avuçlarımı patlatırcasına alkışlıyordum.

Birden bir ses duydum onca alkış arasından. Çok tanıdık bir sesti bu. “Ayşegül, Ayşegül… Hayatım hadi uyan… Koltukta uyuyakalmışsın, üşüyeceksin.”

Gözümü açtığımda, eşim karşımda duruyor ve gülümseyerek bana bakıyordu.  Açık olan televizyondan da yine çatışma ve ölüm haberleri veriliyordu… :(  27 Aralık 2015