Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '14

 
Kategori
Güncel
 

Ben dolandırılmam, demeyin!

Ben dolandırılmam, demeyin!
 

Geçen hafta yabancı bir bayan bana mesaj attı.
 
Mesaj İngilizceydi; resmimden iyi biri olarak göründüğümü ve benimle tanışmak istediğini söyledi.
 
Kısa bilgilerimi yazıp gönderdim, o da kendini tanıttı bana.
 
İngiltere'de yaşıyormuş, Lübnan kökenliymiş, 29 yaşındaymış, mesleği pratisyen doktormuş, annesiyle yaşıyormuş, evlenip boşanmış.
 
Beni kısaca tanıdıktan sonra bana aşık olduğunu söyledi, bana partnerlik bir aşk teklif etti, Türkiye'de benim bir sevgilim var, ama sizinle arkadaş olalım dedim.
Gene bana sevdiğini söyledi, ama ben engelliyim, yürüyemiyorum dedim, olursa olsun, ben seni sevdim dedi.
 
Bana İngilizce güzel şarkılar gönderdi, ilk defa duyduğum Faxo adlı bir şarkıcıdan Türkçe-Rusça karışık 'Seviyorum Seni' adlı bir şarkı gönderdi, bende çok beğendim.
 
Kendini tanıtırken deniz gezisi hakkı olduğunu, şu an Hindistan yakınlarında olduklarını söylemişti.
 
Evvelsi gün bana mesaj attı, 'benim senin duana ihtiyacım var, geminin beyninde arıza meydana gelmiş, gemi ilerlemiyor, kıyıya da çok uzağız, bana ve mürettabata bir şey olmaması için dua et,' dedi.
 
O gecenin sabahı bana mesaj attı: 'Geminin arızası hâlâ devam ediyor, ama çok yavaş ilerliyor, yakınlarda Endonezya korsanları varmış, yanımda benim iki yıl biriktirdiğim 200 bin İngiliz sterlini var, korsanlar saldırırsa kaptırmaktan korkuyorum, acilen göndermeliyim parayı ama kimseye de güvenmiyorum, senin güvenilir biri olabileceğine inanıyorum, kargo için lütfen bana adresini gönder dedi.
 
Kargo için gerekli olan bilgileri gönderdim.
 
Verdiğim bilgilerden oluşan kargo adres barkodunun resmini çekip gönderdi ve lütfen beni haya kırıklığına uğratma dedi.
 
Ertesi günün sabah telefonum çaldı, uyuduğum için ekrana bakmadan alo dedim, arayan İngilizce konuşuyor ama ben hiç anlamıyorum. Kargodan aradıklarını bildiğim için hep 'Yes, yes' diyorum. İngilizce konuşamadığımı da söyledim, bağlantı nedense bir dakika sürmeden kesildi. Bir saat sonra tekrar aradılar, gene aynısı oldu, bende bayan arkadaşa mesaj attım, 'biz anlaşamadık, sen irtibata geç, lazım olan bilgileri öğren, ben sana ileteyim,' diye.
 
Tamam, dedi. 
 
Dedi ki, senin şimdi bankaya gidip, kargo şirketinin Hindistan şubesine 850 Euro havale yapman gerekiyor, gümrük için lazımmış bu ödeme dedi, benim paket eline gelince içinden alırsın o miktarı dedi.
 
Bu ödemeyi illaki benim mi yapmam lazım, dedim. Evet senin, dedi.
 
Ama ben bu parayı bulamam ki, dedim. Yoksul musun, dedi. Evet, hem de beş parasız, dedim. Israr etti, bulma imkânın yok mu, dedi. Maalesef yok, dedim.
 
Defol git, aptal adam, beni hayal kırıklığına uğrattın için teşekkürler, dedi. Bende ona teşekkür ettim.
 
*** 
 
Yani, dolandırılmama yoksulluğum engel oldu. Yoksul birisi bu parayı isterse bulup buluşturur, beş parasız, delik cepli oluşum diyelim.
 
*
 
850 Euro, neredeyse 3 bin Türk Lirası demek, 3 yıllık kitap param neredeyse.
 
*
 
Sonradan şunu da yazdım:
 
'Ben küçük bir çiftçinin oğluyum, işsizim. Aylık 50 dolarlık kitap masrafım olur, bu miktarı bile zor bulurum,' diye.
 
*
 
Benden para yatırmamı isteyene kadar, onu da kendim gibi sanmış, dediklerinin çoğuna inanmıştım; 'Para havale etmelisin' deyince, benim jeton düştü, 'Bu sakın bir dolandırıcılık olmasın' dedim.
 
Yoksulluğuma ilk defa sevinerek, yapamayacağımı söyledim, gerçekten yapamazdım da.
 
***
 
Bana verdiği kargo firmasının mailini falan araştırdım, uluslar arası öyle bir kargo firması var ama e-mail adresi başka.
 
Kargonun adres barkodu da resimdekidir.
 
-Mustafa Yıldırım - 13.06.2014
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..