Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Ben Fatih miydim, İstanbulu alayım…

Ben Fatih miydim, İstanbulu alayım…
 

İstanbul güzel kadın gibi miydi? O sabah yoksa! Deli dalgalı deniz gibi mi?

Hüzün mü seçmiştim, ağıt mıydı uzaktan gelen! Kahkaha mı çığlığa dönmüştü?

Ben mi hazır değildim güzelliğe, sevince, sevinç iğretimiydi yüzümde misafiren!

Tebessümüm nerden gelmişti tesadüfen. Bunlar benden değil, yok benim fikrim

Sakın demeyin, gülmüşsün, sevinmişsin, mutlusun, huzurlusun…

Beni bir kenara bırakın, bakın önden giden biri var,

En az benim kadar şaşkın, garip!

Fakat kararlı, fakat umulmaz kararlı.

Onu da mı İstanbul çarpmış, suçlu şehir mi? Bakın – bakın lütfen ona dikkat edin.

Hüzünlü ağlayan bir adam! Belli etmeden siliyor gözlerinden akan yaşları…

Belli mağrur, belli gururlu, belli onurlu! Belli olan kararlı…

Beni bilmeden, beni görmeden, beni anlamadan, bilmezliğin vahametinde olan…

Benim gibi, onun gibi hatta senin gibi! Gülme, nereden çıkardın deme.

Sende İstanbul’dasın, İstanbul sende…

Ben mi geç kalmıştım, gelen mi yorgundu gelemiyordu yavaştan.

Geç kaldı dersen daha erken, bekle dersen vakit geçmeden!

Ya gelsin, ya da bekletmesin. İstanbul’a benzemesin.

Neydi eski, koca, heybetli, vazgeçilmez, onsuz olunmaz, ona doyulmaz, bıkılmaz, usanılmaz, gidilmez, gelinmez, bırakılmaz, terkedilmez.

Bu kimdi biliyor musunuz?

O adam değil, hayır yanındaki hiç değil, diğerleri yok –yok onlarda değil,

Sen mi komik olma, sen hiç değil.

O benim sevgimdi, o benim sevgilimdi, o benim İstanbulumdu…

Heyhat ben geçmişim çoktan benden!

İstanbul vahşet, İstanbul karmaşık, İstanbul kocaman

Gelmeli, demeli;

“Bitti artık hasretin. Bak artık üzülme ben çoktan geldim…”

İstanbul bilmedi, düşünmedi, o geldiğine göre gitmişti,

Üzülme dediğine göre üzmüştü,

Bitti dediyse artık hasretin!

O İstanbul’sa, ben sevgiydim,

Ben aşktım, ben kalptim, ben sevdaydım, ben yürektim, ben gönüldüm,

Ben sevendim.

O giderken götürmüştü hepsini, kocamandı ama İstanbul’du yanılmıştı.

Ben koca Fatih’miydim İstanbul’u alayım.

Ben önde giden adamdım, ağlayan, acınan, bitkin, yorgun…

Bir fark vardı sadece oda o büyük, o koca, o güzel İstanbul orada

Giden adamdı oradan…

 Nazan Şara Şatana

 

https://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

  

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....