Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '18

 
Kategori
Felsefe
 

Ben Gizli Bir Hazine İdim

‘’ Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeği diledim, mahlukatı yarattım.” Hadis-i şerifinin manası gereği  cemalini görme niyetiyle aynada kendini izlemek isteyen Cenabı Hakk  alemleri yaratmıştır. Bu açığa çıkışla, her dönemde gönderilen peygamberler, kendi mertebesi itibarıyla, insanlığa yeni yollar açmıştır. Hz.Adem’ in varlığının zuhuruyla başlayan süreç, Hz.İdris’ in tedrisatı ile devam etmiştir. Nuh Peygamberin beden gemisiyle yola çıkmasıyla beşeriyetini idrak eden insanoğlu, Hz. İbrahim’in ışığı ile acizliğini farkedip, teslim olmayı seçmiştir.

Hz Musa’nın firavun karşısında ilmiyle galip gelmesi, Hakk yolunda mücadelenin  gereğini hissettirmiştir. İsa a.s nin  hakikati, kendinde yol olan salikin Hakk ile Hakk olmasını müşahade etmemize vesile olmuştur.

Peygamberlerin hayat hikayelerini masal dinler gibi dinlemek, açık bırakılan saray kapılarını görmeden, geçip gitmeye benzer. Oysaki kutsal kitabımızda peygamber kıssalarıyla anlatılan tüm yolların işaretleri, tüm hastalıkların ilacı mevcuttur. Sayfalarında yer alan peygamberlerin hayatlarının, alemimizde karşılıkları mevcuttur. Bu manaları tefekkür etmeli, derinden okumalıyız. Bilmeliyiz ki Hz .Yusuf’tan Nuh Peygambere, Hz.İbrahim’den, Hz. İsa’ya ifade edilen tüm yaşantılar, peygamberler üzerinden  bizlere sunulan  o mertebelerin  isimleridir. Onların hakikatlerini idrak etmeli, yaşantımızdaki uzantılarına yoğunlaşmalıyız.

 Miraçtan sonra neden hicret gereklidir?

Hz.Meryem, doğumu anında neden hurma ağacını altına gitmiştir?

Zekeriya Peygamber,  kendisine bir çocuk lütfedildiğinde neden 3  gece konuşmamıştır?

Hz.İsa’nın çamurdan bir kuş yapıp üflediği nedir?

İnsanlık aleminin seyri, Hz .Adem ile başlayıp Hz. Muhammed ile tamamlanmıştır. Bizlere düşen, alemimize inen manaları derinden ‘’Oku’’ mak, yaşantımızı bu yönde devam ettirmektir. Ancak  böylece ademiyetten muhammediyete doğru  adım atmak nasibine erişiriz. 

Bu yollar, bin yıllar öncesinden velilerin, erenlerin, evliyaların geçtikleri, geçerken de üzerinde izler bıraktıkları hazine haritalarıdır. Bu yollar, ferdiyetine kavuşmak isteyen yolcunun, bereketli topraklarıdır.

Hz. Musa’nın tur dağına çıkıp ordan aldığı bilgileri kavmine ulaştırmak için geri döndüğü gibi, bizde süzülürüz göklerdeki manalara, sonra tekrar ineriz bulunduğumuz mekana. Musa a.s. ulaştığı yerden beden varlığına dönmüşse, Hz.Yusuf kuyudan kurtulup hükümdar olmuşsa, bizde döneriz uzun seyahatlerden sonra evimize…

Esma-ül hüsna dokusuyla ilmek ilmek işlenmişsek eğer, her ilmekte bir peygamberin manasının nakışıdır işlenen.

 Hz. İbrahim ile birlikte sırat-i müstakimden sıratullaha geçiş gerçekleşmiş, böylece dünyaya paralel yol alıp yolunu tamamlayan salik, içeri girmek için yukarı doğru tırmanmaya meyletmiştir.

Bu manaları bizler hatırlatmak için Cenab-ı Hakk, Kuran-ı Kerim’de defalarca ‘’Siz hiç akletmez misin ?’’ diyerek bizleri sarsmış, derin uykularımızdan uyandırmaya, daha geniş ve farklı açılardan bakmaya davet etmiştir.

Peygamberlerin yaşadıkları dönemlerde idrakleri sadece kendi mertebeleri içinde olduğu halde, bugün bizler, Peygamber efendimizin açtığı yolda ilerlerken, Hz. Adem’den ‘’Güllerin Sultanı’’na doğru her bir yolu müşahade etme imkanına sahibiz. Mutlak tevhide ulaşmak tabii ki , ancak peygamber Efendimizin kemalatıyla mümkün olacaktır. Bu da ‘’Sen çık aradan, geriye kalsın yaradan’’ mana hakikatini ortaya koymaktır. Hakiki iman ve her daim namazda olmaktır bu. Ne büyük bir lütuftur!

Bu yollarda yürümeyi seçip, ilim ve irfanı kendine rehber edinen tüm yüce ruhlara hayırlar ola.

Ayperi Ferda Oral / Eğitimci Yazar

Youtube / Ahsen-i Takvim Sohbetleri

Instagram /Ayperi Ferda Oral 

Facebook/  Ayperi Ferda Oral 

 

 
Toplam blog
: 103
: 6084
Kayıt tarihi
: 06.02.13
 
 

Hacettepe Üniversitesi  İngiliz Dil Öğretmenliği mezunu Ayperi Ferda Oral, üstatlardan, Metafizik..