Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '07

 
Kategori
Mizah
 

Ben güzele güzel demem, saldırırım

Ben güzele güzel demem, saldırırım
 

Efendim bu sabah kıllı göğsünde iri altın bir kolye olan bir vatandaşımız son model bir jeepten inerekten eliyle afedersiniz burnunu bizim bahçeye çiçeklerin üzerine doğru boşalttı. Bu adamı gördüğümde aklıma, "Eşeğe altın semerde taksan eşek eşektir" sözü geldi. Adama bakarak "Eşek" diye bağırdım ama oralı olmadı. Tam arabasına binecekken "Ayııı" dedim. O ara bir döndü baktı. Sonra bindi gitti. Ayı ya. Sesimi anca algılayabilmişti.

Ata sözlerimiz gerçekten günlük yaşamımızdaki bir çok olaya cuk diye oturuyor. Bazı ata sözlerimiz ise yoruma açık. Mesela, "Eşek sudan gelene kadar dövmek" deyimi var. Birini dövmek için eşek mi bulacağız yani. Ben bugüne kadar değişik vesilelerle dayak yemiş tecrübeli bir insanım. Beni döven vatandaşlarımız şahsen eşek kullanmadılar. Bu atalarımıza saygısızlık değil mi? Gerçi adamlar da haklı. Nereden bulacaklar eşeği? Diyelim ki buldular. Eşek suya gitmeyi kabul edecek mi? Diyelimki gitti. Ya eşek geri gelmezse. İnsan dayaktan ölür ya.

Bir de, "Her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır" diye bir söz var. Yani yiğitliğin yoğurtla ne ilgisi var. Adam diyelim ki sokmuş kafayı yoğurt kasesine habire yiyor. Ne diyeceğiz, "Amma yiğit adam beee!" falan mı yani. Ya da biri posta koyduğunda yoğurtla mı test edeceğiz. "Abi sen ye bakıyım şu iki kilo yoğurdu da çapını bilelim mi?" diyeceğiz.

Sonra, "Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca" diye bir söz var. Tacizkar bir söz. Yani her gördüğümüz güzele sarkacak mıyız?
"Size güzel diyeceğim ama önce sevişmemiz lazım" olur mu?

Sonra "Damlaya damlaya göl olur" var. Ben bizzat denedim olmuyor. Banyoda borudan su damlıyordu. Bir arkadaş, "Abi damlasın damlaya damlaya göl olur. Parayı bulursun" dedi. Damlaya damlaya fatura oldu İSKİ kesti suyu.

Sonra, "İki gönül bir olunca samanlık seyran olur" lafı var. Yalan. Bizim Gönül abla ile Gönül teyzeyi aldım götürdüm samanlığa. Seyran falan olmadı. Hanımlardan yediğim dayakla kaldım.

En önemlilerinden biri de "Borç yiğidin kamçısıdır" lafı. Yani borç almaya teşvik ediyor. Yiğit adam borç alır demeye getiriyor. Ben de geçen yıl yiğitlik yaptım dört bankadan kredi yani borç aldım. Hani Kamçı. Eve haciz yağıyor. Adamlar rahmetli babamdan hatıra evdeki kamçıyı bile götürdüler.

Bir de, "İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir" sözü var. Gelmiyor. Geçen hastalandık üç gün bekledik kendiliğimizden iyileştik. Doktor falan gelmedi. Aradım hastaneyi, "Ya iyi olacağım doktor bey gel iki dakika diyorum" doktor basıyor kalayı.

En önemlisi de benim taktığım şu, "Bülbülü altın kafese koymuşlar" muhabbeti var. Bülbülü niye altın kafese koyarlar? Altından kafesi olan adamın bülbülle ne işi olur? Götürür satar o kafesi parayı Hawai'de yer. Diyelim ki koydu bülbülü altın kafese. Bülbül bozulmaz mı?
"Kardeşim bırakın bu ayakları. Ben doğaya ait bir canlıyım. Bakın şu an canlı yayındayız ağzımı bozdurmayın benim. Çıkarın almayım ayağımın altına. Başlatmayın altın kafesinizden ya" demez mi?

Var da var. "Her koyun kendi bacağından asılır." Ne yapalım yani? Tabii kendi bacağından asılacak. Hem niye asıyorsun koyunu? Bırak hayvan otlasın. Nereden çıkmış bu söz. Bir gün bir koyun bacağından asılırken, "Abi bak beni arkadaşın bacağından asıyorsun. Olmuyor. Her koyun kendi bacağından asılır" falan mı demiş.

Bir de "İyilik yap denize at" var. Onu da yaptık. Geçen sahildeyim bir hanım bayağıda güzel bir hanımın ayağı burkulmuş. Gittik yardım ettik. İyilik yaptık. Sonra hanımı ata sözü gereği denize attık. Hanımın kocası geldi. Ayıptır söylemesi eşekle geldi. Eşeği suya gönderdi. Bizi eşek sudan gelene kadar dövdü.







 
Toplam blog
: 179
: 2576
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Barışa ve kardeşliğe inanıyorum. Türkiye'nin yaşadığı tüm sorunların kardeşlikle çözümlenebileceğ..