Ben hakem yazmam, ama zaten Bünyamin Gezer de hakem değil!

Ben ortalama 100 maçın birinde hakemi yazarım.

Sanırım son yazdığım hakem, 25 Şubat 2010'da Galatasaray'ın A.Madrid ile oynadığı maçta katliam yapan Gianluca Rocchi idi.

Çünkü hakeme bahane bulanlara çok kızarım, <ı>"Hakemler her hata yaptığında "bu maçı hakemin yüzünden kaybettik" veya "hakem penaltımızı verseydi kesin yenerdik" gibi söylemlerde bulunulacaksa, hakem bir hata yaptığında maçı devam ettirmenin bir anlamı yok o zaman. <ı>Hakem bir takımı "artık ne yaparsa yapsın yenemeyecek" hale getirmedikçe, futbol hakem hatalarıyla da güzel." fikrindeyimdir.

O tarihte de, o hakem kılıklı şahıs, Galatasaray'ı "ne yaparsa yapsın" maçı alamayacak hale getirdiği için o yazıyı yazmıştım. Bu akşam da bahane bulmak için yazmıyorum, zaten Galatasaray yenmiş durumda.

Ben artık Bünyamin Gezer'in "hata" yaptığına inanmıyorum. Bünyamin Gezer Galatasaray maçlarında kasıtlı olarak düdük çalmaktadır! Maç boyunca tüm takdir haklarını Antalyaspor'dan yana kullanmasının yanısıra, bakın tespit edebildiğim neler yaptı:

6. dakikada Veysel'in Barış'ın kaval kemiğine ayak tabanı ile vurması yorumsuz bir şekilde "kesinlikle" kırmızı kartlıktı. Barış'ın ayağının kırılmaması bir şans. Bu pozisyonda sarı kart bile göstermedi.

52. dakikada Barış'a Musa'nın yaptığı hareket de kırmızı kartlıktı. En azından sarı kart göstermeliydi, hiç olmazsa <ı>"takdir hakkını kullandı" derdik. Ancak burada da sarı kart bile göstermedi.

66. dakikada Emre Çolak'a Ivan Radaljiç'in hareketi sarı kartlıktı. Maçın 26. dakikasında sarı kart görmüş olan bu futbolcu ikinci sarı karttan ötürü oyundan ihraç edilmeliydi. Yani dakika 66, Antalyaspor 10 kişi kalmalıydı.

79. dakikada Pino'ya Musa'nın hareketi sarı kartlıktı. Bu pozisyonda faul bile vermedi. 52. dakikada sarı kartı göstermiş olsaydı bu pozisyonla beraber Musa da çift sarı karttan ötürü oyundan ihraç edilmeliydi. Yani dakika 79, Antalyaspor 9 kişi kalmalıydı.

83. dakikada sağ korner bölgesinde iki oyuncudan sıyrılarak ceza sahasına girmekte olan Misimoviç'e yapılan faulü vermedi. Oysa Misimoviç kendini yere atmamış, o pozisyondan önce rakip dengesini bozduğu için onu geçtikten sonra ayakta kalamamıştı.

Israrla ve kasten üst üste fauller yapan ve arkasından faul verdiği için kendisine el kol hareketleri ile aşırı itiraz eden Antalyaspor'lu oyuncuya kartını göstermek yerine "fırça atarak" susturmaya çalışması da enteresan görüntüler oluşturdu. Psikolojik olarak kontrolünü de kaybediyor artık.

Bu hakemin bu akşamki katliamını gördükten sonra, özellikle geçen seneki FB-GS maçı, FB'nin Diyarbakırspor ile oynadığı maç ve diğer maçları düşünüldüğünde artık hata yapmadığı görüşündeyim. Bence artık hakemliği bırakmalı, eğer bu futbolun marka değeri varsa..

Galatasaray bugün bu hakemi konuşmalı. Bugün bu hakemi konuşmayan Galatasaray yarın yenildiğinde hakemleri konuşursa samimi olmayacaktır.