Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Ben İnsan Ayrımı Yapıyorum

Ben İnsan Ayrımı Yapıyorum
 

(MERHABA HAYAT, kitabımdaki bir öykü...)

EVET BEN İNSAN AYRIMI YAPIYORUM:

Her zaman her yerde; yaşlılara, çocuklara ve hamile insanlara gerekli ilgiyi gösterir, bir hizmet icap ettiğinde ise öncelik verme konusunda titiz davranırım.
Bir gün, yaşlı bir amca çalıştığım yere geldi. Yetmiş yaşın üstünde gösteriyordu. Kan-ter içinde, nefes nefese kalmıştı. Gömleği sırılsıklam ter içindeydi. Elindeki kâğıt mendille terini siliyordu. Nefes alırken göğsü inip inip kalkıyor ve nefes almakta zorlandığı birkaç metre öteden dahi belli oluyordu. O yorgun ve yaşlı haline içim parçalandı. Yardım etmek istedim. Ama o benim yan masamda oturan arkadaşımın yanına gitti. O’na sorununu anlattı.

Arkadaşım onu dinledikten sonra; O’na yardım etmek adına başka bir kuruma gitmesi ve bazı evraklar getirmesi gerektiğini ve o evraklar olmadan sorununun çözülemeyeceğini anlattı.

Hava sıcak mı sıcaktı! Nereden baksanız en az otuz sekiz derece. Kendi kendime, ‘bu haliyle oralara gitmesi, bu zavallı ve yaşlı adam için işkence olacak. Ben bu adama yardımcı olacağım,’ dedim.

Arkadaşımın yanına yaklaşarak, kısık bir sesle…
“Müsaade edersen Yaşlı Amca’yla ben ilgilenmek istiyorum,” dedim.
Arkadaşımın alınganlık gösterdiği her halinde belliydi. Surat astı ve cevap vermedi. Buna rağmen Yaşlı Amcaya, “Böyle buyurun,” dedim ve masama davet ettim, oturttum.

Sorunun ne olduğunu duymuştum zaten.
“Amcacığım o kurumda tanıdığım arkadaşlarım var, şimdi bir telefon açarım, gerekli olan o evrakları buraya Faks ile gönderirler. Bu sıcakta yormayalım seni, şimdi sen bekleme salonunda biraz otur. Bu arada bende telefon açıp, evrakını isteyeyim,” dedim.

Yirmi dakika kadar sonra istediğimiz evraklar geldi. İşlemini yaptım ve gönderdim. Giderken bin bir dualar etti. Aslında bu yaptığım işlem, kurallara uygun değildi. Ama suç da değildi.

Ancak, her yerde olduğu gibi bizim çevremizde de arkadaşını satan insanlar vardır. İşlemlerin bitmesinden bir süre sonra, masamda ki telefon çaldı. Arayan Müdür Beyin sekreteriydi ve Müdür Beyin benimle görüşmek istediğini söylüyordu. Hemen kalkıp gittim. Kapıyı çaldım. “Buyurun Müdür Bey, beni emretmişsiniz.”

Az önce kulağıma bir şey geldi. Bugün, aynı iş için bir kişiyi emniyet müdürlüğüne gönderirken, bir başka kişinin evrakını dairemize Fakslatmışsın. Senin için insan ayrımı yapıyor dendi. Neden böyle bir şey yaptın?” diye sordu.

Sinirlenmiştim tabii ki. Derin bir nefes aldım. Başımı kaldırdım…
Doğru söylemişler Müdür Bey. Aynen öyle oldu. Başka kurumlarda herkes için faks göndermelerini istemek pek yaptığım bir şey değil. Genellikle gelen kişilerden bizzat gidip kendilerinin getirmelerini isterim. Ama o faksla işlem yaptığım kişinin size TC Numarasını getireyim ve kimlik bilgilerini bilgisayardan kontrol edelim isterseniz. Siz de göreceksiniz ki yetmiş altı yaşında bir insandı. Ayrıca da sağlık açısında hiç iyi görünmüyordu. Evet, ben ayrım yapıyorum, yaşlılara, hastalara, küçük çocuklu ve hamile kadınlara ayrımcılık yapıyorum. İşlerini kolaylaştırmak için ne mümkünse yapıyorum. Bu yaptığım suçsa cezama razıyım,” dedim.

Müdür Bey, şefkat dolu gözlerle yüzüme baktı:
“Bu yaptığını ancak takdir edilir. Bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Sen şimdi işinin başına dön.”

Az sayıda da olsa kalitesiz arkadaşlarımın olmasına, çok sinirlenmiş olmama rağmen, iyi niyetimi anlayan bir üstadım olmasından dolayı mutluydum, Müdür Bey’in odasından çıkarken.

Sibel Karakız

 
Toplam blog
: 2
: 118
Kayıt tarihi
: 27.07.18
 
 

Kitaplar: MERHABA HAYAT, GÖĞE UZANAN SARMAŞIKLAR, DELİ GÖNÜL, ŞİİRLERİN KANAT SESİ, SİHİRLİ MÜHÜR..