Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ben kendim bizzat nostaljikim

Kimdir bu nostalji kraliçesi? Okudum ki Muazzez Eroy ile Nalan "ayna ayna söyle bana var mı benden daha nostaljik" diyerekten kapışıyorlarmış. Biri kraliçe olunca tiz diğerinin kellesini kestire. Tabii bu nostaljiyi sahiplenme meselesi komik, en nihayetinde parasını verip haklarını alan şarkıyı da söyler, velhasıl konumuz da bu değil zaten. Bu haberleri okuyunca "vay anasını eski günler" dedim ki artık yaş otuz olduğu için bu tip cümleleri de maalesef kurabiliyoruz. Önce gözlerim buğulandı, sonra ortalığı sis kapladı, yavaaş yavaaş eski günlere gittim........

80'li yılları henüz sübyan bir kişi olarak geçirdim. 10 yaşımdan öncesi için zaten ne söylesem yalan olur ama Laura Branigan'ın self control'unu gayet net hatırlıyorum çünkü bildiğim tek yabancı şarkı o olmasına rağmen pop kültürüne gayet hakim olduğumu iddia ederek ortalarda dolaşıyordum. Bir de yardımcı tekerli bisikletimi Volkan adlı full bmx'li ilkokul arkadaşım önümde patinaj çekince hızla terk edip eve doğru kardeşime "gel bisikletini aaal" diye bağırarak koşma hikayem var. Aaa nasıl unuturum McDonald's açılmıştı Taksim'e ilk ve tek şube, hastası olmuştuk. Ama ondan önce Kristal vardı Taksim'de, Nişantaşı'nda Bella vardı, çok güzeldi. Kara Şimşek artık yayınlanmazsa ve Maykıl'ı göremezsem yaşayamam diye düşünürdüm. Voltran Voltran Voltran! 10-14 yaş aralığındaki fotoğraflarda beyzbol oyuncusu gibiyiz topluca çünkü vatkalar vardı, o dönem çocuklar bir çeşit radyoaktif sızıntıdan etkilenmiş ve bu omuzlarına yansımış, omuzlar almış başını gitmiş, çocuğun boyun içerde kalmış gibi bir görüntü. Vatka meselesi bir daha da açılmadı zaten, modacılar da bin pişman. Saç dolmaları 80'lerin sonu 90'ların başı gibi mi görülmeye başlandı? net değil bende. Evde kutlanan doğumgünleri vardı. İlkokulda anneler de gelirdi, ortaokulda pastayı keki hazırlayıp allahım sen evimi koru, mobilya bütünlüğüme zarar verme duaları ile bizi yalnız bırakırlardı. Göz teması vardı, platonik takılma vardı, yerli yersiz kikirdeme, bitmeyen gülme krizleri vardı. AKM gözüme dev gibi görünürdü, içine girince çok gururlanırdım. Serpil Çakmaklı kesinlikle popüler bir insandı ve hepimiz tanırdık. Nuri Alço ve Tecavüzcü Coşkun henüz korkulan kişilerdi. Sezen Aksu söylüyor Aşkın Nur Yengi dudaklarını oynatıyor sanmıştık. Galleriya açılmıştı ve ne hitmetse ilk gün gidilip görülmüştü. Buz pateni akımı başlamıştı, hepimiz denemiştik. Yaşam koçları daha ortaya çıkmamıştı, ailemizin koçu Beyaz Gölge vardı. Erol Evgin'e aşık kız sayısında hızlı bir düşüş gözleniyordu.

90'larda pizza hut buluşmaları vardı, çıkma teklifleri, çıkıyoruzlar vardı. Bazı arkadaşlar saçlarını ütülüyorlardı, anneler yasaklıyordu ve hala saçına limon sürüp kafasında limon çekirdeği unutanlar vardı. Doğumgünleri evden dışarı taştı, derken mezuniyetler başladı, kadın kıyafetleri içinde gülümseyen genç kız yüzleri, post-ergen kavalyelerimiz vardı. Türk popu o yıllarda patladı, Kenan Doğlu'nun iki bacağı farklı renkte dar jean'i, Seden Gürel'in beyaz şapkası ile 2000'lerde bile hala moda olmayan, olacağı da olmayan beyaz kıyafetleri vardı. ÖSS ve ÖYS derken üniversiteli olmuştuk, biz Beyazıt'ta Mirkelam varoşlarda koşturup duruyorduk, bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Mükremin Abi ve Lütfiye Çıtır komik gelirdi, gülerdik. Aerobik yerini çoktan step'e bırakmıştı ve artık parlak taytlar giyilmiyordu. Bodrum sokaklarında insan trafiği tıkanmaya başladı ve son bandanalı adam da işte bu yıllarda yine bu sokaklarda görüldü. Tarık Akan'ın saçları beyazladı ve Cüneyt Arkın'ın asıl adının Fahrettin Cüreklibatur olduğunu 90'larda öğrendik. Hala eski hababam sınıfı filmlerini ve süt kardeşleri seyredip gülüyorduk, henüz M.A. Erbil'li garip hababam sınıfları vizyona girmemişti, nostaljimize dokunulmamıştı. 2000'lere gelirken "ilişkimize şu anda isim koymak istemiyoruz, sadece beraber vakit geçirmekten hoşlanıyoruz" sesleri yükselmeye, yüksek bel yerini "bir cm'lik canım var, al o da senin olsun"a bıraktı.

Gerisini anlatmama gerek var mı? Kim derdi ki yaşanan günler geçmiş olacak, arada hasretlen anılıp sararmaya bırakılacak? Kim derdi ki ben nostaljinin kraliçesi olmasam bile piri olacağım? Ben, bugün, bizzat, kendim, hiç kimsenin tesiri altında kalmadan nostalcik oldum, herkeşlere de tavsiye ederim.

 
Toplam blog
: 24
: 1019
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Ben Gözde. Yaş: 30. Meslek: Avukat. Medeni hal: Evli. Ruh hali ve saçları: Dalgalı...