Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '12

 
Kategori
Söyleşi
 

Ben küçükken

Ben küçükken
 

bir zamanlar


 
Yazabileceğim en güzel konu! Başlık bulmakta zorlanmadığım ender yazılardan birisi. Çünkü herkes “ben küçükken” der. Zaten biraz da bu yüzden yazdım. Şu aralar en sık duyduğum kelimelerden biri. Derledim topladım güzel malzeme çıktı.
 
Küçükken her çocuk gibi ben de çok çılgındım, hepimiz çılgındık. Ve her çocuk gibi çılgınlığımın bedelini
her zaman ödedim. Terlikler, dizde kabuk tutmuş yaralar, kolda bacakta morluklar… İyi yanları ise güzel dostluklar, mutlu dakikalar. Hala hatırlamaya değer bir ton anılar. Güzeldi bizim çocukluğumuz.
Arkadaş çevrem 91-94 arasından oluşmakta ve çoğumuz aynı çocukluğu yaşamışızdır. Ne yaşadığıma ne yaşadığımıza gelirsek,
 
Bütün çocukların evrensel saati, “akşam karanlığına kalma akşam ezanıyla eve gel” dir. İstisnasız her evde bu kural geçerlidir. Kimisi “ yaa anne şu maç bitsin gelicem vallahi” diye ağlanır. Kimisinin annesi hiç üşenmezdi evden iner döve döve götürürdü çocuğu. Bize de posta koyardı heee! “hadi evinize sizde!” diye. Giderdik teyze atarlı…
 
Sabahları erkenden kalkıp Tsubasa izlemeyen erkek arkadaşım var mı? Varsa kendini mağaraya kapatsın. Abimle kalkıp deli gibi izlerdik beee. Heyyy gidi günler. Gerçi şimdi olsun yine izlerdim. Hatta hatırlıyorum abim geçen sene almış bütün bölümlerini izliyordu. İnsan tıp bile okusa yapıyor bunu. Onun dışında Hugo’yu izleyip kucağımıza telefonu alıp az aramamışızdır Tolga Abi’yi. Hatta “Hugo’nun a..na koyim” diyen deliyi hatırlarız. Şirinler , Jetgiller, Teletabi , Pokemon,  Heidi , Tom ve Jerry vs. birçok çizgi filmleri izlemişizdir. Hatta TV’de yine bulsak izleriz.
 
Bir erkek çocuğu olarak beyblade, misket özellikle çokça “taso” oynamışlığım var. O tasolar için mahalle kavgaları mı dersin, evde kavga mı dersin hepsini gördüm. Ellerimiz yara olana kadar oynardık. Zamanında cipslerden “beyblade” çıkardı, Doritos’tu sanırım. Siyah iyi de bi aletti. Abime çıkmıştı. Çocukluk tabi havasından geçilmezdi dananın. Leğenin içine koyar kapıştırırdık oyuncakları. Diğer oyun malzemesi de futbolcu kartları! O kartları biriktirip walkman alacaktık ama nerdeee hep bir tane eksik kalır onu da bulamazdık. Ne eziyetli günlerdi…
 
Bende her çocuk gibi, Mc Donalds’a gittim sırf 2liralık oyuncak için. Ne hamburgerini yerdik ne patatesini sadece kola içilirdi ve oyuncak alınıp gidilirdi… Çocukken büyük yatırım yaptık oyuncaklara...
Bunu yapan var mı bilemem ama ben çokça yapmışımdır. Anaaaanem namaz kılarken sırtına çıkardım o eğilip kalktıkça kikirer, gülerdim. Kadında ne yapsın namazı bölemez sonuçta el-mahkum devam ederdi namazına. Ayrıca hiç kızmazdı da canım anaaanem ya pamuk yanaklı anaaanem! Sonuçta
eğlenmiş olurdum.  Çocukluk işte.
 
Bende her çocuk gibi, annemle birlikte kadın günlerinde koşuşturdum. Çürüdüm resmen o teyzelerin kahkahaları arasında. Hatta Mezdeke açıp oynarlardı bir kıvırtırlardı Allah Allah !!! O “günlerin” en iyi kızlarıyla takılırdım o yani başka bir şeyi yok. O günlerde de mahalle playboyu bendim! Çaktırmadan öperdik birbirimizi. O zaman kızlar nazlıydı şimdi ki gibi değil...
 
 
 
Evcilik oynamaya çok istekli kızdan tırsardım küçükken. Bir böyle küçük kadın gibi hallere girer, hüüüüp! diye dravdan kahve içiyormuş gibi şekiller yapar , “ Benimkini yeni uyuttum.”  Ağızları yaparak tüyler ürpertir. Çocuksun ve oyundasın, bu kadar mı rasyonel olunur? Oyun değil, hakikatin canlandırılması. Bir de bazen gerçek kek, kurabiye filan olurdu ki, işte o zaman sırtlan gibi yiyip toz olmaz üzere dalardım oyuna, yüce karbonhidrat aşkına!
 
Ben küçükken çok ağlaktım, bildiğin salaktım yani. Her şeye zırlardım. Ağladım diye de tekrar dayak yerdim. O kadar dayaktan sonra da gidip sosyoloji kazandım. Etme bulma dünyası anneeee!
 
 
Toplam blog
: 10
: 1347
Kayıt tarihi
: 16.05.12
 
 

Sosyologların en tatlısı, en meraklısı, en mutlusu, en hayalperesti, en güldüreni, en çılgını  ve..