Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '08

 
Kategori
Öykü
 

Ben küçüktüm ama komşumuz devdi-Gamsıza saygıyla

Ben küçüktüm ama komşumuz devdi-Gamsıza saygıyla
 

Karşımızda oldukça yaşlı ama boynunda inci gerdanlığının beyazlığını hala unutamadığım, el ve ayak tırnaklarına yaşlılığın verdiği iyi görememe ama aksine o yaşanmış bir sürü yılların alamadığı kendine özen gösterme tezatlığındaki, tırnak kenarlarına taşmış ojeleriyle meliha hanım teyzeyi ilk görüşümdü bu. Pencerenin dışında olmanın verdiği güvenle ama yine de ürkerek karşısında durduğum devin yüksekçe divanının yanındaydım şimdi, sevimsiz köpeğinin merakla paçamda dolaşan burnunu görmemek için arkamı dönmüştüm. Küçücük boyumun çok üzerlerinde ilk tanışmanın seramonisi bende bağımsız olarak devam ediyordu.

Kemikli sert bir elin saçlarımın arasında dolaşıp kafamı sıkmasıyla tanışma merasiminin benide içine aldığı an gelmişti. Sigara dumanının suratını kaplamadığı o müthiş devle tanışma anının tadını çıkarıyordum, sadece kemiklerin ve onun üzerine geçirilmiş deriden oluşan, derinin kemikler arası gerilmiş yolculuğu, derin bir çukur içinde kalan gözler ve kapkalın gür beyaz bıyıklarıyla devin bana gülerek "Hoşgeldin küçük efendi" dediğini duydum.

Köşede duran berjer koltuğa anlaşmışcasına tüm aile olarak yürürken telaşsız ama uyarı anlamını taşıdığını hızla sallanan kuyruğundan anladığımız, meliha hanım teyzenin de "O koltuk cevat dedenin aman dikkat gamsız oraya kimseyi oturtmaz." uyarısı hırlamayı anlamlı bir hale getiriyordu. Berjer koltuğun krallığına saygıyla ve gamsızın koruması altındaki bu koltuk ülkesinin yanından süzülerek diğer koltuklara acaba gamsız ne der bakışlarıyla oturmanın çok berisinde adeta ilşmiştik.

Hoşgeldiniz, diye söze başladı Meliha hanım teyze ve yeni taşınmış olan bizlere o çok güzel istanbul türkçesiyle mahalleden ve apartmandaki diğer oturanlardan bahisle hoşgörü sınırlarının ötesinde, sabırla örülmüş komşuluk ilişkilerinden bahsediyordu. Bense duvarın hemen önünde, ateşinin yerde ışık oyunlarından gösteriler sunduğu. Sesiyle senfonik bir konseri andıran, yanan odunların işini zevkle yaptığını çıkardıkları seslerden anladığım, odun sobasının yanında, boruya takılmış cevat dede tarafından yapıldığı hemen belli olan ve çıkan ısının akımıyla durmadan dönen pervanenin üzerinde dönüp duruyordum.

Biraz önce saçlarımın arasında dolaşan kemikli elin bu kez diğer eşini de yanına alarak iki omuzumun üzerine bir kartal pençesi edasıyla konduklarını hissettiğimde Cevat dedenin o küçücük cüssesinden nasıl çıktığını anlamadığımız gür sesiyle pervanenin üzerinden inmiştim bile.

"Gel bakalım küçük efendi!"

 
Toplam blog
: 22
: 494
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

7 ayda tamamlanan embrio gelişimi, 2 burcu olan ama ikisinde de inanmayan, tramvay delisi, acelem..