Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Ben mavi bir ipliğim

Ben mavi bir ipliğim
 

Yaşadığımız dünyaya veya hayata bir sistem olarak baktığımızda, "Sistemde ekmeden biçilmiyor, tüm konularda böyle... Ne ekersek o biçilmede, mesela RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇMEDE... Neye sahip olmak istiyorsak bedelini ödemeliyiz... " Nitekim zaman içinde ödüyoruz daha doğrusu sistem bunu bize ödetiyor.

Evet, şakacı bir ifadeyle, boomerang prensibi, her fırlattığımız eninde sonunda bize döner, eğer akıllı olduğumuz savındaysak... fırlattıklarımıza özen göstersek iyi olur! Yaşadığımız yere sistem dedik bir ilave daha yapalım, bu sisteme aynı zamanda bir BÜTÜN olarak bakalım, bizlerde ayrılmaz parçaları.

Bu bütün, muhteşem bir düzen ve denge içeriyor, bunu hepimiz kabul ediyoruz. Sonsuz bir kanaviçe işlediğimizi düşünün, hepimiz belli bir renk iplikle, küçük bir alanda çalışıyoruz. Yanımızdakine bakıyoruz, onun elinde farklı renkte iplik, çalıştığı alanın biçimi de farklı. Sen hatalısın diyoruz, eminim sen hatalısın ! Ama bir an için kanaviçenin tümünü görebilsek, mükemmel bir manzara serilir gözümüzün önüne.

Bu manzarada, siyah da en az beyaz kadar gereklidir, ve uygundur birbirimize katkımız ne olabilir peki? İşlediğimiz kısım özen ve düzen içeriyorsa olur ya, çevremizdeki biri veya birileri bizim rengimizi sever, az veya çok o rengi de kullanır kendi alanında. Bize düşen, kendi işimizi doğru ve güzel kılmak sadece bu kadar , düşünebiliyormusunuz bu gerçekleşebilseydi nasıl bir dünyamız olurdu?

Evet bu benim anlayışım... peki yine de bu en doğru diyebilir miyim, mümkün mü? Ama anlayışım, huzurlu olmamı, (faydalı demek bana düşmez ama) hiç olmazsa zararsız olmamı sağlıyor. Bu da benim için yeterince değerli bir ölçüt.

Hazır birey tarafına inmişken, konunun yine bu yönünde olmak kaydıyla daha içerlere dokunmak istiyorum.

"Dışa yansıyandan ziyade vicdanımızda karar verdiğimiz bakış, iç kimlik, huylarımız, ahlakımız... Onun içindir ki YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL, YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN diyor Mevlana.

Dosdoğru, içi dışı bir kimlik... İnsanlık ailesinin bir ferdi olarak biliyorum ki duygu olarak, istekler, korkular, evhamlar, kısaca her yönü ile diğer insanlardan fazla farklı değilim, değiliz...

Tüm insanların istekleri aynı, ancak ifade biçimleri, kelimeleri farklı.

Bu farklar , ayrı zannını doğurmada, ayrılık kavgaları çıkarmada en büyük neden. İnsanlık bunları yeterince anladığı gün kavgaların boş oldugunu fark edecek, bir ve beraber olacak...

Amma hayal kuruyorsun diyen sesler duymaya başladım bile ama inanın ki çözüm orada yatıyor. Doğruyu bulmak ve öğretmek bilenlere büyük bir sorumluluk yüklüyor. Temel olan İNSAN o eğitilecek, o değişecek ki dünya değişsin. En iyi kurallar eğitimsiz insanın elinde yanlış işler... Kuraldan önce İnsan... Kim yetiştirecek, nasıl yetiştirecek, neye göre yetiştirecek...?"

Doğru teşhis hayat kurtarırmış!

Burada önemli olan bütüne zarar vermeden bireyden başlayarak iyiye güzele ve farklılıklara kucak açmak sonra zorlamadan empoze etmeden sizin seçtiğiniz renklere de bakmasını sağlamak ve kendi seçtiği renklerle kaneviçeye devam etmesini beklemek.

Ne güzel değil mi? Bayılıyorum şu özgürlük ve hürriyet kelimesine. Fikir ve düşünce hürriyetine sahip olmak, dünyanın en muhteşem duygusu olsa gerek.Dikkat edilmesi gereken tek husus bu hürriyete tek bizim sahip olmadığımızı kabullenmek.

Sevgimle...

 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..