Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben mi yaşlandım, yoksa zaman mı daha hızlı akmaya başladı?

Uzun zaman oldu buraya yazmayalı, herşey ne kadar değişmiş ne kadar zenginleşmiş.

Hayat ne zaman bu kadar hızlı akmaya başladı, bilmiyorum... Bu hız beni hala şaşırtıyor. Halbuki kaç sene oldu bu hızın içinde yaşıyorum, gene de bir türlü kavrayamıyorum. İlk okul çağlarında zaman geçmek bilmezdi, sabah okula giderdim bir türlü akşam olmak bilmezdi. O zamanlar hayat bu kadar yavaş akarken, büyümek için kendi başıma olabilmek için, ben onca sene nasıl beklerim diye düşünürdüm. Sonra lise yılları geldi, o bir türlü geçmek bilmeyen seneler geçmişti de ben liseye gelmiştim. Ama gene de zaman aynı yavaşlıkta akıyordu. Üniversite sınavına hazırlık ne kadar uzun sürmüştü. Hem benim zamanımda, öyle orta okuldan sınav için çalışmaya başlamazdık, sadece son sene dersaneye giderdik, bunu da yeterli bulurduk. Buna rağmen o son sene hiç bitmeyecekmiş gibi gelmişti. Liseden mezun olup da sınava girdiğimde inanamamıştım; o gün sonunda geldi diye. (E kolay değil tabi, hayatımın dönüm noktasıydı, üniversiteye girebilmek ya da açıkta kalmak.)

Herşey üniversitede mi değişti acaba. İşte o zamanı düşündüğümde hiç de o kadar uzun gelmiyor. Hatta çok çabuk bitti, ne olduğunu bile tam olarak anlaymadım diye düşünüyorum. İlk önce hazırlık sınıfındaydım, sonra bir baktım ki mezun olmuşum. Üstelik o kadar da uzatmıştım okulu.

Şimdi ise ne zaman hafta başı oluyor ne zaman hafta sonu kaçırıyorum. Bir bakıyorum Pazartesi olmuş işe gelmişim bir bakıyorum Pazar günü evde ayaklarımı uzatmışım...

Hafta sonu hafta içi işlerimi planlıyorum, zaman yetmiyor, hafta içi hafta sonu planlarımı yapıyorum gene yetmiyor. Hayır öyle herşeyi de sıkıştırmıyorum ki planlarıma. Bir sinema, bir gece arkadaşlarımla buluşma, bir roman derken noluyor da bunlar iki gün hop diye yaşanıp geçiyor ve yapılması gereken diğer işlere bir türlü sıra gelmiyor anlamıyorum. Aynı şey hafta içi de geçerli, beş günüm var oo bol bol zaman diyorum bir bakıyorum ki işin tarihi gelmiş.

Peki şimdi daha mı iyi oldu. Çocukken sürekli bekliyordum bu zamanın gelmesini, büyük olmayı, bağımsız olmayı, her istediğimi yapmayı. İşte oldu, güzel de oldu, ama ben artık zamanı yaşayamıyorum ki, onu sadece tüketiyorum.

Çocukken her anı yaşıyordum aslında evet uzun geliyordu zaman, ama ben onu sonuna kadar yaşıyordum. Derslerde sıkılırken ya da arkadaşlarımla sokakta koştururken her anı yaşıyordum, hissediyordum. Şimdi bu kadar koşturmaca ve iş arasında ne zamanı yaşıyorum ne de onun varlığını algılıyorum. Sadece geçtiğini hissediyorum.

 
Toplam blog
: 17
: 1687
Kayıt tarihi
: 23.05.06
 
 

Kendisini halen 10'lu yaşların ruh halinden kurtaramamış olan yazar kişi, 30'lu yaşlarına gelmede..