Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

Ben milliyetçi değilim!..

Ben milliyetçi değilim!..
 

Hayatım boyunca hiç milliyetçi olmadım... 

Milliyetçi olmanın iyi bir şey olduğunu da hiç düşünmedim... 

"Solcuyum" dedikleri için "milliyetçiyim" diyemediklerinden, "ulusalcıyım" diyebilenlerden de olmadım... 

"Anti-emperyalist duruş esastır" deyip, her fırsatta ordudan medet umanlardan da olmadım, tarihte gerçek anti-emperyalist duruş sergileyen Mahir Çayan, Deniz Gezmiş gibilerin, Amerika' nın "bizim çocuklar" dediği ordu tarafından öldürülmesine kafasını toprağa gömenlerden de olmadım... 

Hayatımda milli maç galibiyeti dâhil bayrak salladığım olmamıştır. Utandığımdan veya sevmediğimden değil, benim için bayrak sallamanın bir anlam ifade etmemesinden... 

Bayrak sallamanın siyasal bir amaç haline gelmesinden, pisliklerin üzerini örtmek için kullanılmasından, aydınlanmanın, Türk filmi izlemenin, Türk edebiyatı okumanın önünde engel olmasından, Türkiye bayrağının neredeyse Türkiye’nin ekonomik ve sosyal refahından ve Türkiye insanından daha değerli hale getirilmesinden ve getirilmek istenmesinden, vatan ve bayrak için her şey ama her şey mubahtır anlayışından iğrendim... 

Sabah, akşam evinin balkonunda, odasının duvarında ve kendi elinde bayrak eksik etmeyenlerin Türk sineması ve edebiyatı üzerine iki kelam laf edememesine üzüldüm, dünya edebiyatı ve sineması hakkında hiç konuşmaya yeltenilmemesi gerektiğini görünce umutlarım kırıldı, yok oldum... 

Hayatımda hiç milliyetçi olmadım... 

Tek ortak paydamızın ait olduğumuz millet veya vatandaşı olduğumuz ülke olanı, sırf bu ortaklık yüzünden savunamayacağımı ve yüceltemeyeceğimi düşündüm. Savunmak ve yüceltmek için tek bir kriterim oldu; haklılık... 

"Bağımsızlık" denen olgunun sadece bizim için olmadığını düşündüm...
Bu ülkeye karşı yapılan emperyalist saldırıların karşısında saf tuttum. Yanı başımızda, Irak'ta, emperyalizmin alası yapılırken mecliste "Irak’a asker gönderme"nin konuşulduğunu görünce utandım... 

Kendi içişlerimize müdahale olunca kıyameti koparanların, Irak'ın içişleri karşısında "girelim, girelim" diye tempo tuttuklarını görünce şaşırdım kaldım... 

Her sorun karşısında bayrak sallamanın, en başta sorunu örtbas ettiğini görmeyenleri gördükçe “derin”lere daldım!.. 

Artık bayrakları bir güzel ütüleyip, sandıklara saklamanın vakti gelmedi mi? 

Dostoyevski'nin muhteşem dizesi "dünyayı güzellik kurtaracak"ın üzerine Zülfü Livaneli'nin, Sait Faik'in öyküleri ithafen söylediği "bir insanı sevmekle başlayacak her şey" dizesiyle doruğa ulaştırdığı şiiri anlamanın vakti gelmedi mi? 

Tarih bilincini, alternatif tarih söylemlerine kapatmadan bilim ışığında yeniden oluşturmanın vakti gelmedi mi? 

Birbirimizi anlamanın, güvenmenin ve sevmenin vakti gelmedi mi? 

*Fotoğraf: Haluk Aktaş (yani ben) 

 
Toplam blog
: 73
: 2878
Kayıt tarihi
: 17.02.07
 
 

1985 yılının bir Nisan sabahında (ki kendisi 15'i olur) sabah ezanından sonra (saat daha bizim kö..