Ben Mustafa diyemedim!

Boğazın hasta adamının canına okumuşlardı. Her türlü paylaşım planları yapılmış dünyanın emperyalist güçleri büyük bir iştahla sofranın başına çökmüşlerdi. Asaletlerinden gelen yemek yeme kurallarını bir kenara bırakmışlar ağızlarının kenarlarından akan iğrenç salyalarını bile saklayamaz duruma gelmişlerdi. Önce ağır abiler aslan paylarını alacaklar daha sonra görev leşçilere düşecekti. Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.

İşte ne olduysa o anda oldu !

Köhnemiş bir imparatorluğun kendisine vermiş olduğu makam ve ünvanı elinin tersi ile bir kenara iten gök gözlü sarışın bir adam Anadolu'ya geçer bağımsızlık ateşinin fitilini tutuşturuverir. Hakkında çıkartılan ölüm fermanına gülüp geçer. Dünyanın en büyük devrimcisinin yapacağı o kadar çok şey vardır ki bu tür saçmalıklarla geçirecek zamanı yoktur.

O muhteşem karar anından Cumhuriyet'in ilanına kadar olan herşeyi hemen hepimiz biliyoruz. Şimdi bu cümlemin sonunda şöyle düşünenler olacaktır "Efendim ! bizlere yıllardır öğretilen devletin resmi tarihidir. Artık bunları aşmanın ve gerçekleri görmenin zamanı gelmedi mi?" Elbette zamanı gelmiştir buyrun yakın tarihimizi farklı kaynaklardan dilediğiniz kadar araştırınız. Hem size engel olan yok hem de günümüz olanakları bu araştırmalar için oldukça elverişlidir.

Ancak ve ancak tüm bu araştırma ve çalışmalarınızın sonunda tek bir gerçekle karşılaşacaksınız :

Altıyüzyıl boyunca kan kusturulmuş, hor görülmüş, vergilere bağlanmış, cephelere gönderilmiş, kanı üzerinden siyaset ve ticaret yapılmış, en önemlisi de susturulmuş bir ulusun küllerinden doğmuş bir memleketin yani Mustafa Kemal'in ülkesinin hâlâ dimdik ayakta olduğunu ibretle ve hayretle göreceksiniz.

O köhnemiş imparatorlukta ismi dahi alay konusu olan Türk Ulusu kendini yoktan var eden, ümmet olmaktan çıkıp birey olmasının yolunu açan önderine yani Mustafa'ya öğretmeni Kemal'i eklemiş son noktayı gene Türk Ulusu koymuştur ;

"ATATÜRK"

Mustafa,

Mustafa Kemal,

Mustafa Kemal ATATÜRK

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK...

Küresel aktörlerin suratına unutulması mümkün olmayan bir tokat atan gök gözlü sarışın bir adam hakkında uygulamaya konulan son senaryo budur. Bu senaryoda her insanda olması muhtemel zaaflar ısrarla vurgulanmış ancak o dönem gerçekleştirilen mucize her ne hikmetse sıradan bir olay olarak gösterilmiştir. Maksatlı ve sistemli bir şekilde yaptıkları ; günümüz gençliğine"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK" ismini unutturmak ve ilkelerini birer birer yok etmektir.

Kendilerini ılımlı islamcı veya liberal diye adlandıran anlayış ile emperyalizmin neden birlikte hareket ettiklerine yanıt bulmak çok zor değildir. Ortak düşmanları "Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK" tür.

Gün demokrasi (!) , kültür ve sanat veya bağımsız sinema adına Mustafa Kemal ATATÜRK'e "Mustafa" diyen anlayış ile mücadele etme günüdür.