Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Ben ne rengim?

Ben ne rengim?
 

Kendimi yalnız hisediyorum bazen. Yalnız ve mutsuz. Günden güne çoğalan gelgitler iyice canımı sıkıyor. Küçük bir çocuğun çok isteyerek aldığı ama yanlışlıkla elinden kaçırdığı bir uçan balon gibiyim. Gökyüzünde savrulup duruyorum. Oradan oraya ,oradan oraya.... Öylece rüzgarın savurduğu yere doğru. İşin garip yanı, nerede olduğumu bilmemekten başka, nereye gitmek istedğimi de bilmiyorum. Boşlukta asılı kaldım. Bazen bir ağacın dalına takılıyorum sonra yine uçmaya başlıyorum. Bazen korkuyorum 'Patladım, patlıyacağım' diye!Yanımdan bir kuş geçiyor,kanadının ucu bana değiyor. Mutlu oluyorum, içim sevinçle doluyor. Sonra o kuş yanımdan uçup çok uzaklara gidiyor. Onun uçmasını izliyorum, arkasından bakıyorum. O bunun farkında bile değil belki de... Yine içimi o mutsuzluk hali sarıyor. O bir anlık mutluluğu düşündükçe de içim daha bir fena acıyor.

Aşağı bakıyorum,hayat devam ediyor. İşe gidenler, okula gidenler, mutlular, mutsuzlar... Gözüm çocuk bahçesine takılıyor. 'Keşke akvaryumda bir balık olsam' diyorum. 'Akvaryum da çocuk bahçesinin karşısında dursa.' Hergün oynayan çocukları seyretsem. Düşen, kalkan, gülen, ağlayan...Çocuklar düştükten sonra ne çabuk unutup, oyuna dönerler değil mi? Kaldıkları yerden hiçbirşey olmamış gibi devam ederler.Çocukların yaraları da çabuk iyileşir. Hem de sürekli yaralarıyla oynamalarına, kabuklara meydan okumalarına rağmen...Genelde hiçte iz kalmaz o yaralardan. Tabi iç dünyalarında açılan çok derin yaraları saymazsak...Büyüyünce herşey çok daha zor oluyor tabi. Bazen düşünüyorum; belki çocuklar içinde hayat zordur. Zor olmasa çabucak büyümek ister miydik ki?

Büyüdük , işte sonunda büyüdük... Peki büyümenin böyle bir şey olduğunu bilseniz, yine de büyümek ister miydiniz? Küçükte olsak, büyükte olsak her yaranın sevgiyle iyileşebileceğini düşünüyorum sonra, içim rahatlıyor. Savrulmaya devam ediyorum... Baloncumu görüyorum. Elindeki renk renk arkadaşlarımı... Hepsi ayrı düşüncede... Seslerini duyuyorum. 'Keşke senin gibi özgür olsak' diyor biri...'Yazık sana ' diyor bir diğeri...

Ben ne düşünüyorum diye kendimi yokluyorum, karar veremiyorum. Bu arada aklıma bir soru takılıp kalıyor. 'Acaba ben ne rengim?' Herkesin rengini dışarıdan görüyorum ama kendimi göremiyorum.

Sonra kendime diyorum ki ; 'Eninde sonunda sende patlayıp yok olacaksın dünyadan nasıl olsa, dert ettiğin şeylere bak!'

 
Toplam blog
: 20
: 1230
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Yunan dili ve edebiyatı mezunuyum.. İçimdeki yazma isteğine mani olamayınca, madem yazıyorum yazdıkl..