Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben ne yapmalıyım?

Ben ne yapmalıyım?
 

İlkokula gittiğimde 'Ali topu tut' fişi vardı ya da 'Ayşe bal ye'. İlkokul beş bittiğinde, bitirme sınavı vardı: Resimden, müziğe, matematikten yurttaşlık bilgisine. Ama ilkokul boyunca unutamadığım iki şey vardı. Birincisi, her sene düzenlenen yerli malı haftası, ikincisi ise kendi kendine yetebilen dünyadaki yedi ülkeden biri olmamız.

Hani?

Bu nasıl bir yetmedir ki fındığını buğdayını ithal eden bir ülke haline geldik. İlkokul da kantinde Çamlıca gazoz ve simit vardı. Ne hamburger, ne döner ne de cola bilirdik. Bazen evden muz getirdik, Anamur muzu, küçücük. Bilmezdik çikitayı o zamanlarda. Korkardım herhalde ilk gördüğümde kim bilir?

Aradan kırk yıl geçmiş. Hadi kendi kendimize yetemedik, nüfusumuz arttı, işler iyi gitmedi, iyi yönetilmedik. Hatta aptal sınıfına girmeyi bile kabul edebilirim. Ama İngiliz'lerin, Fransız'ların, İtalyan'ların hatta tüm Avrupa'nın, ülkemizde yürüttükleri para politikasına dayanamıyorum. Biz onlara Çanakkale'de geçit vermedik. Sakarya'ya bir devrin gençliğini gömdük. Ama şimdi onlar savaşla parçalayamadıkları toprağı bölmek için her türlü oyunu oynuyorlar.

Televizyonu açıyorum reklamlar, kredi kartı reklamlarından geçilmiyor. Kaç tane Türk bankasının kredi kartı var bir düşünün. Ziraat Bankası mı yoksa İş bankası mı? Ziraat zaten satıldı satılacak. Sabancı bile sattı. Tüm bankalar yabancının elinde. Kredi kartları da onların. Her kullanılan kredi kartı onların cebine giden Türk lirası. Bankaya yatırılan tüm paralar onların kontrolünde. Sigorta şirketlerini bir bir aldılar. Telekominikasyon yabancı ellerde. Borsa dönen tüm dolaplar yabancı kaynaklı.

Etrafınıza bir bakın ne kadar çok yabancı var. Her yerde hem de her yerdeler. Mal mülk edindiler işlerini yapıyorlar. Bu görünen yüz ama hangi dönemde bu kadar çok yabancıyı bir arada gördünüz Türkiye'de? Karşı çıkacak çok olacaktır, yok turizm yok iş hayatı diye ama hayır! Bu büyük bir projenin bir parçası. Türkiye üzerinde oynanan oyunların görünen veya gördürülmek istenen kısmı. Hiç hayır diyebiliyor muyuz yabancılara?

Övündüğümüz, gurur kaynağımız F-16 lar, Amerika'ya muhtaç. Niye PKK ile Suriye' de ya da Irak'da savaşamıyoruz sizce? Acaba Almanya' dan gelen Leopar tankları Almanya izin vermezse yürüyebilirmi? Ne kadar çok acaba var farkında mısınız? 60'lı yıllarda Missuri gemisini taşlayanlara hiç sordunuz mu niye diye, bakın neler anlatacaklar size ta o zamanlardan.

Ben yabancı malı elbise giymiyorum. Evime yabancı menşeli hiçbir şey sokmuyorum. Ben Avrupa ya da Amerikan malı arabaya binmiyorum. Ben ülkemin ürettikleri ile yetinmeye çalışıyorum ama ülkemin ürettiği her malda yabancı eli var artık. Her şey de hem de her şeyde. Ve ben inanıyorum ki su problemi, yaşam problemi, her ne ad altında olursa olsun hiçbir problem daha büyük olamaz bu yaşadıklarımız. Globalleşme böyle değildir. Bilmeyenler birer kitap edinip öğrenebilir ama ülkemiz elden gidiyor.

Ben ne yapmalıyım ??

 
Toplam blog
: 51
: 628
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Hayatı farklı gözle bakmayı seven, haksızlığa tahammül edemeyen, olaylara sessiz kalıp yerinde mü..