Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben ölmek istiyorum!

Ben ölmek istiyorum!
 

straturk.com


İnsanlarımızda hala umut var mı? Yoksa umut artık Kaf Dağı’nın ardında mı kaldı. İnsanlarımız bazı şeylere o kadar uzak ki… Onları hayal etmek bile güç geliyor. İş sadece duaya ve öteki dünyaya kalıyor.
 
Türkiye’de kişi başına gelir, alt ve üst gruplar arasında artık bir uçurum gibi. Dolar bugün 2.50’ye erişmiş durumda.. Bu ne demek? Devalüasyon demek… Türk lirasının değer kaybetmesi demek… İnsanlarımızın biraz daha fakirleşmesi , demek. 
 
İnsanlar bunu hissediyorlar , ama ne yapacaklarını bilemiyorlar. Fakat dişlerini gıcırdattıkları artık kesin… Bunu ilk hisseden ve bütün samimiyetiyle söyleyen, Sayın Bülent Arınç oldu : “%50 bizden artık nefret ediyor…” diyor. Bu besbelli.. Artık yakınlarda sokaklara da çıkamaz olacaklar.
 
Yapılan bir araştırmada , küçük çocuklara sormuşlar :”En çok ne istiyorsun?” diye ..  9 yaşındaki Diyarbakırlı A.G. : Ben ölmek istiyorum…” diyor. Ve devam ediyor… çünkü ölürsem, cennete giderim,  orada istediğim kadar portakal yiyebilirim…” İşe bak ..!
... 
“Dokuz yaşındaki çocuğa neler hayal ettiği, ne istediği sorulduğunda yanıt ne olabilir? Her şey olur da 'Cennete gitmek istiyorum' sözü hiç mi hiç akla gelmez diye düşünüyordum. Dokuz yaşındaki bir çocuğun en büyük hayali 'ölmek'se, burada bir şeyler gerçekten ölmüş, bitmiş demektir. Hem de çok büyük, çok temel bir şeyler. "Ben cennete gitmek istiyorum" diyor Diyarbakırlı dokuz yaşındaki A. G. "Orada kuşlar, kelebekler güzel renkli çiçekler mis gibi kokuyor. Orada elma, portakal, muz, kivi, her türlü meyve yemek istiyorum. Benim bisikletim olmasını istiyorum. Güzel masallar okumak isterim... Ve boyacılık işini artık hiç yapmak istemiyorum, orada oturup dinlenmek istiyorum, güzelcene yatıp uyumak istiyorum..." (radikal.com.tr)
 
Bir çocuk portakal yemek için ölmeyi istiyorsa , o ülkede gerçekten bir şeyler çürümüştür. Artık insan o ülkenin çocuklarından , gençlerinden ve insanlarından ne bekleyebilir ki… Yalnız çocuklar değil ki, ölüp gidip öteki dünyaya sığınmak isteyen; insanlarımızın çoğunluğu artık bu dünyadan vazgeçmiş durumdalar… Ölüp gidip, cennette burada bulamadıkları nimetlere kavuşmak istiyorlar. 
 
Zaten öyle söylüyorlar: İstediklerinizi bulamıyor musunuz? 
 
“Dua edin…” 
 
Ve insanlarımız da çaresizlik içinde, durmadan dua ediyor ve bu dünyadan vazgeçmiş durumda , öteki dünyaya bir an önce gidip, mutlu olmak istiyorlar. Sanki bu dünyada bütün acı çekenler öteki dünyada mutlu olacaklar ve bu dünyada elde edemedikleri her şeyi elde edecekler.
 
Bu dünyayı ve öteki dünyayı algılayış biçimi yalnız bizim ülkemize özgü değil. Bütün yakın-doğu ülkelerinde insanlar böyle yetiştiriliyor. Dua et .. Ve hemen Allaha kavuşmaya hazır ol.. 
O yüzden çocuklar, kızlar , gövdelerine bomba bağlayıp, bir düğmeye basıp öteki dünyaya gitmeye o kadar yakınlar  ve o kadar istekliler ki.. Bunun için , özellikle  çocuklar ve gençler öteki dünyaya gitmeye  hemen hazırlar.. Hemen düğmeye basacaklar ve al işte sana “Cennet..” Uçup gidecekler. Al sana cennet…Portakallar, muzlar…
 
Gençlerimizi, çocuklarımızı ve insanlarımızı ne çabuk kandırıyoruz. Ve ne kolay korkutuyoruz. Herkes korkacak; herkes korkusundan biat edecek ve ne söylenirse yapacak.. Buna hemen, acele cennete gitmek dahil..
 
“Cennete gitmek istiyor musun? Al şu bombayı patlat..!”
 
İnsanlarımız, çocuklarımız ne kötü noktalara getirildi. Vatan için, büyükleri için canlarını veriyorlardı. Şimdi iş o kadar ucuzladı ki… Neredeyse bir portakal için öteki dünyaya gitmeye hazırlar.
 
Oysa onları okutmak var… Doktor, mühendis, Hakim yapmak var… Onları insan gibi yetiştirmek var…
 
İnsanları insan gibi yetiştiremezsen; dünyada onları mutlu edemezsen, o zaman onlar da , senin tanımladığın Cennete giderler ve gitmeyi çok isterler.
 
Öyle bir gençlik artık neden korkar ki..? İster onu hapislere at; ister idam et; istersen tankların altında ez.. O zaten cennete gidecek… Neden korksun ki… Onları sen öyle yetiştirdin…
 
İnsanları yaşamak için değil, mutlu olmak için değil, öteki dünya için yetiştirirsen; onlar da bir an önce gitmek için elbette acele ederler.
 
Evet. Hep beraber, dua edelim. Belki hep beraber, cümbür cemaat bir yerlere gideriz. Daha ne olsun!
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..