Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Ben sana sorarım-8.Bölüm

Ben sana sorarım-8.Bölüm
 

"RESİM:ALINTI""Size evet diyebilirdim belki…Eğer nişanlı olmasaydım."


BEN SANA SORARIM

8... BÖLÜM.

S: Ne arıyorsun burada Derya?

D: Bu tavrın da ne böyle Selim? İzin mi alacaktım senden buraya gelmek için. Hatırladığım kadarıyla burası kamuya açık bir yer.

S: Evet ama...

………………

E: Selim Bey’in yanındaki bayan.

D: Abimin hareminden bir bayan işte.

E: Bu kadar çok …

D: Selim Arhan bu. Müzmin bekar. Ünlü Kazanova.

……………………..

D: Geçen gece kollarımda inlerken böyle davranmıyordun ama.

S: O geçen geceydi Derya yaşandı ve bitti.

D: Şu garip giyimli kız yüzünden mi bu tavrın.

S: Seni ilgilendirmez Derya. Gitsen iyi olacak.

D: Gitmek mi? Gece yeni başlıyor. Burada kalıp eğlenceyi seyretmek eğlenceli olacak.

S: Canın cehenneme... Benden uzak durda.

………………….

Selim dans eden çifte doğru yaklaştı. Demir’in omzuna dokundu.

S: Müsaade eder misin Demir?

Demir ters ters baktı abisine.

E: Bu gece dans için sözüm var Selim Bey’e.

D: Anlıyorum… Tabii.

………………………..

Demir masaya doğru ilerledi... Esma, Selim’in kollarında dans ederken kıskançlıkla baktı onlara.

Derya: Eeee. Demir. Planın işe yaramadı.

D:Ne yazık ki evet.

Derya... Gitmek istiyorum... Hava iyice gerildi burada.

D: Ne duruyorsun git o zaman.

Derya: Paramı vermeni bekliyorum . Anlaştığımız gibi 250 milyon.

D: Kaçmıyorum ya. Yürü. Çıkalım buradan.

…………………

S: Şeey. Az önceki nahoş durumu açıklayabilirim. Derya…

E: Açıklanacak bir şey yok Selim Bey.

S: Ben…

E: Sizi bekar bir erkeksiniz. Ben de sizin kız arkadaşınız, nişanlınız ya da karınız değilim.

…………….

Demir, Derya’nın istediğini vererek onu göndermişti. İçeriye girdiğinde hala Esma ve Selim’in dans ettiğini gördü.

……………..

Selim bu cümleleri beklemiyordu. Ne söyleyeceğini bilemedi. Demek Prenses Melek ondan hiç etkilenmemişti.

………………..

E:Oturalım mı Selim Bey?

S: Yorulduysanız…

E: Evet. Yoruldum.

………………….

Masaya doğru yöneldiklerinde Demir ayağa kalkarak karşıladı Prensesi.

E: Saat epeyce ilerledi.

S:Bu saatte gitmek istediğinizi söylemeyeceksiniz değil mi?

E: Dans sözümü yerine getirdiğime göre…Size bir borcum kalmadı Selim Bey. Şimdi beni bırakacak mısınız Çırağan’a? Yoksa…

D: Abi senin işin varsa bende bırakabilirim Prensesi.

S: Biz bu gece birlikte geldik buraya. Buyurun prenses.

…………………

Demir arkalarından baktı öylece. Planı işe yaramamış ve prenses abisi ile gitmişti.

……………………

ÇIRAĞAN SARAYI:

Selim lobiye kadar eşlik etmişti prensese. Gecenin ilerleyen saatleri olduğu için resepsiyon memurundan başka kimse yoktu lobide.

E: Teşekkür ederim Selim Bey. Bunca yoğunluğunuz içinde bana vakit ayırdığınız için.

S:Benim için zevkti. Yoğun değildim. Bu gece yalnızca size ayrılmıştı.

E:Ya kız arkadaşınız? Neydi adı?

Selim sıkıntılı bir şekilde yüzünü ovuşturdu.

S: O kız arkadaşım değil benim.

E: Demir Bey öyle söylemedi ama.

D: Ne söyledi ki size.

E: Hareminizden bir parça olduğunu. Babamın haremini düşünüyorum da.Sizin ki elbette daha kalabalıktır.

Selim istediği tepkiyi nihayet almanın mutluluğu ile tebessüm etti.Demek prenses az da olsa kendisi ile ilgileniyordu.

S: Kalabalıktı prenses inkar edecek değilim.Ama sizi tanımadan önce.

E: Ama sizi tanımadan önceydi hepsi.

Selim prensesin sözlerini tamamlamasına şaşırmıştı.

E:Kim bilir kaç kıza söylemişsinizdir bu cümleleri.

Selim gözlerine baktı genç kızın.

S: Söylemişimdir. Ama hiç birine bu kadar yürekten, bu kadar hissederek söylediğimi hatırlamıyorum.

Selim susunca gözleri konuşmaya başlamıştı bir anda. Büyülü bir hava esiyordu orta yerde.

Selim yavaşça yaklaştı prensese doğru. Esma kendisine yaklaşan adamı görüyor ama ne yapacağını bilmiyordu. Öylece kalakaldı olduğu yerde. Ve Selim’in solukları gittikçe yaklaştı. Esma kalbi yerinden çıkacak sandı.Selim’in dudakları o kadar yavaş yaklaştı ki prensesin dudaklarına. Selim, Esma’yı öpen ilk erkekti. Küçücük bir öpücüktü dudaklarına konan. Selim yavaşça geri çekildi kızı ürkütmemek için. Esma ne olduğunu anlayamadan başka bir alemde bulutların arasında uçuyordu sanki. Selim geri çekildi. Kızın gözlerinin derinliklerine baktı. Öne eğik başını, çenesine usulca dokunarak kaldırdı ve kızın yanaklarına süzülen göz yaşlarını gördü.

S: Neden ağlıyorsunuz prenses?

Esma ıslak gözleri ile öylece bakıyordu karşısındaki gözlere.

S: Ben… Sizi üzmek istememiştim.

Selim usulca yanağına dokunarak yaşları sildi. Esma karşısındaki adamın kalp atışlarını duyacağından korktu.

S:Yanlış anlamayın beni lütfen. Fırsatçı olarak düşünmeyin. Her kıza asılan, peşinden koşan biri olarak değerlendirmeyin.

Esma ıslaklığın verdiği parıltılarla bakıyordu adama.

S: Sizi tanımadan önce böyle biriydim evet. Ama şimdi… Ben galiba size aşık oluyorum prensesim.

Uzandı prensesin ellerini avuçlarının arasına aldı. Gözlerine bakarak konuştu.

S:Benim bir şansım olabilir mi Meleğim?

Esma düşüp bayılacağını zannetti. Hayallerini süsleyen bu ulaşılmaz erkek şimdi karşısında durup ona aşık olduğunu söylüyordu. Duymak istediği sözler bunlardı evet. A planı başarı ile yürüyordu. Ona ben de sana aşığım sevgilim dememek için zor tuttu kendini ve intikam ateşi dolaştı o damarlarında zehirleyici bir kor gibi.

E: Ben…

S: Şimdi cevap vermeyin prensesim. Düşünün biraz. Cevabınız hayır olursa dayanamam ben buna.

Esma ellerini yavaşça çekti Selim’in ellerinden.

E:Size evet diyebilirdim belki…Eğer nişanlı olmasaydım.

Selim’in etrafında döndü salon. Başına buzdan kayalar düşmüş gibi…karnına yumruklar yemiş gibi…bu cümle kulaklarında yankılandı durdu. Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemedi..

Esma görmek istediği tepkiyi fazlası ile görmüştü. İşte şimdi Selim’de üzülmüştü . Onun üzüldüğü gibi ama sevdiği adamı üzmek ona da çok ağır geliyordu, dayanamıyordu gözlerindeki hüzne. Ve bir an önce oradan kaçmayı istedi. Aklına gelen ilk cümleyi söyleyiverdi.

E: Tekrar teşekkürler. Güzel bir geceydi.

Ve arkasını dönerek birkaç adım atmıştı ki…

Selim kendisinden hiç beklenmedik bir çeviklikle kızın kolunu tuttu.

S: Peki… Seviyor musunuz nişanlınızı?

Esma böyle bir soru beklemiyordu . Cevap vermedi. Gözlerine baktı “ Al beni götür buradan, yalnızca seninim.” dercesine.

S: Seviyor musunuz?

Esma cevap vermedi. Telaşlı bir hareketle genç adamın yanağına belli belirsiz bir öpücük kondurarak neredeyse koşar adımlarla oradan uzaklaştı.

Selim eli prensesin öpücüğü üzerinde bakakaldı arkasından.

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..