Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Şiir
 

Ben şehit abisiyim

Ben şehit abisiyim
 

Bu şiir bana 22 Ağustos 2007 tarihinde gelmişti. Bu güne geldiğimiz de değişen hiçbir şeyin olmadığını üzülerek görüyoruz. İşte yine 11 şehit verdik. Gitti 11 Mehmetçik, 11 kınalı kuzu… Ve adamın biri ekranlara çıkıyor, herkesin gözünün içine baka baka; Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilmez maddeleri için” Allah’ın emri mi? Değiştirin, Anayasa’yı da insanlar yapmıyor mu? “ diyebiliyor. Üstelik de her fırsatta özgürlüğün olmadığını savundukları Türkiye Cumhuriyeti ekranlarında!

Bu şiiri güncelliğinden hiçbir şey kaybetmediği için tekrar yayınlıyorum. Umarım “Kürt açılımı için ahkâm kesen sözde aydınlar ile bazı liberal dönek köşe yazarları ve Kürtçe şarkı öğrenmek için birbirleriyle yarışan sözde sanatçıların bir kez daha şapkalarını önüne koyup düşünmelerini sağlar. Ve… Bu sorunun “biz kardeşiz, birlikte Sakarya’da savaştık” edebiyatının çok üzerine çıktığını “ayrılma, bölünme olmadan, kısaca TOPRAK vermeden de kalıcı bir çözüme ulaşılamayacağını anlayabilirler… 16.09.2009

***

Bu sabah, elektronik postamı açtığımda www.sehidim.com sitesinden bir mesaj gönderildiğini gördüm; Açtım, okudum ve ağladım! Bir şehit abisinden geliyordu. Hani o “kelleler” diye nitelendirilen ve gencecik yaşında toprağa düşüp “yan gelip yatan” şehitlerimizden birisinin ağabeyinden. İçinin yangınını ve şehit kardeşine olan hasretini kaleme dökmüş, paylaşmak istemiş… Aynen alıyorum ve yorumu sizlere bırakıyorum:

Ben Şehit abisiyim.

Şehit Jandarma Komando Astsb. Kd. Çvş. SAVAŞ BIYIKLI anısına…

Merhaba Savaş

Ben geldim.

Seni Özledim de, ondan geldim.

Sende beni özlüyor musun?

Toprağına kurumuş yapraklar düşmüş

Temizledim.

Mezarına gül ağacı diktim.

Kuşları çok seviyorsun diye kuşlarla süsledim toprağını.

Hatırlıyor musun annemlerden gizli,

Kömürlük de güvercin beslediğimizi.

Güvercinler için kaçak elektrik çekmiştik.

Az kalsın elektrik çarpmasından ölecektin.

Eski günlerdeki gibi dertleşmeye başladık değil mi…

Sabahlara kadar dertleşirdik,

Söz verirdik birbirimize hiç ayrılmayalım diye.

Hatırlıyor musun annem evde olmadığında bana çorba yapardın,

Oturur beraber zevkle içerdik.

Özledim bana çorba pişirmeni…

Biliyor musun her an yanımda olduğunu,

Bana cesaret verdiğini biliyorum, hissediyorum.

Sende hissediyor musun beni

Toprağını okşadığımı, geldiğimi,

Ağladığımı…

Hatırlıyor musun birimize bir şey olsa,

Yorganın altına girerdik, beraber ağlardık.

Birimize bir şey olsa diğerinin de canı yanardı.

Hani şehit törenlerinde bir ananın ağıtını duyardık;

ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ, diye

Artık ben de söylüyorum...

Öğrendim Şehitlerin ölmediğini.

Sende ölmedin ki,

Sen Yücesin, sen Şehitsin

Vatan uğruna can verensin.

Haberinin geldiği gün

Evimize ateş düştü,

Kor düştü,

Yandık, ağladık.

Nişanlın askerleri görünce korkmuş,

Annemin dizlerinin bağı çözülmüş,

Kapının eşiğine yığılmış.

Anne yüreği işte dayanamamış.

Babam ise gözünden inen yaşı silip

VATAN SAĞOLSUN diyebilmiş.

Ben ise;

Hayır, o daha çok genç ölmez, ölemez, ölmemeli dedim.

Hayallerin vardı.

Daha yaşayacakların vardı.

Boğazıma bir yumru oturdu,

Nefes alamadım,

Canım yandı.

Kalbimin yerini ilk defa hissettim.

Nasıl hissetmem ki;

Çünkü yerinden sökmüşlerdi

Babam diyor ki: bir tanesini vatan uğruna ŞEHİT verdim.

Geri de iki tane daha var, gerekirse onları da ŞEHİT veririm.

Hani sen gitmeden önce,

Bir günümüzü harcayıp bir araba almıştık ya,

Söz vermiştim,

Düğününde kullanacaktım…

Kullandım, kullandım,

Seni vatana damat ettiğimiz gün kullandım.

Ama arabada Canımın canı sen yoktun.

Cenaze aracını takip ettim.

Namazını kıldım.

Biliyor musun kardeş namazı kılmak çok zormuş,

Öğrendim.

İçim yandı, gene ağladım.

Hoca nasıl bilirdiniz dedi.

Hep bir ağızdan İYİ dedik.

Zaten sen kimseye kötülük yapmadın ki…

Annem hâlâ askerlerin gözünde seni arıyor.

SAVAŞım diyor, kuzum diyor, ağlıyor…

Evde yokluğuna alışamadık.

Zaten alışmak da istemiyoruz.

Sen ölmedin ki sen ŞEHİTSİN

Seni anlatırken göğsüm kabarıyor;

Ben vatan hainleri ile çarpışan Savaş’ın abisiyim,

Ben Şehit abisiyim diyorum.

Mezarının başında dalgalanan Bayrağın,

Alına bakıyorum, kırmızısına bakıyorum,

Ağlıyorum

Gözyaşımı silip;

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜZERİNDEKİ KANDIR,

TOPRAK UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR, diyorum.

Gururlanıyorum.

Aklıma geliyorsun,

Kalbim sızlıyor,

Canım acıyor

Seni çok ama çok özlüyorum...

Toprağını kokluyorum,

Toprak sen kokuyor.

Mezar taşını elliyorum,

Seni hissediyorum.

Kuşlara bakıyorum gözlerim doluyor,

Ağlıyorum, yanıyorum.

Seni çok ÖZLÜYORUM”

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..