Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Otomotiv
 

Ben şöför olunca...

Ben şöför olunca...
 

Benim minik bir arabam var... Hemde kırmızı.... Ne demişler kırmızı olsun beş kuruş fazla olsun... Ya siyah ya kırmızı olacaktı.. Toyota yarisin kırmızısı güzel olduğu için buna karar vermiştim....

2 sene önceydi ilk heves öğrenmek için eşim sağa sola çarparak rahat öğrenebileceğim bir araba almıştı.... Daha yeni yeni alıyorum ya arabanın tadını, direksiyona geçince insanın duygularının 360 derece yön değiştireceğini nerden bilebilirdim.

Aaa dedim ben bu arabayı uzun seneler kullanırım gerek yok başka arabaya öğrenmeye de yeter kullanmayada demiştim... Ben biraz heyacanlı bir tip olduğum için benim trafiğe çıkacağımdan pek kimsenin umudu yoktu...Fakat becerikli ben bu işin üstesinden gelerek ufak tefek hatalarla bu işi becerdim.. Sonunda İstanbul trafiğinde bende yerimi aldım her sabah ve akşam..

Almasına aldım da hani uzun seneler kullanacak olan ben , aradan 2-3 ay geçince değiştirmek istediğimi söylenmeye başladım... Tabi o söylediğim söz hemen hatırlatıldı.... Dediğim gibi arabanın tadı alınınca farklı oluyormuş.Fakat benim çok istekli oluşum eşimin onay vermesinde etkili oldu.. Sağolsun beni sevindirmeyi çok sever mutlu olur benim mutluluğumdan.. Artık bayi bayi küçük araba modellerini test etmeye başladık hafta sonları....

Neyse Toyota Yaris de karar kıldım. Koltuğunda rahat oturmam ön görüşümün rahat olması ve birde şirin gelmesi cezbetti beni.... Öbür arabayla flörtümüz kısa sürdü fakat çok şey öğrendim hakkınıda yemeyeyim..

Gerçi bayanların araba kullanmasını bilirsiniz .İstisnalar hariç diyerek..Allah çok şükür büyük kazalarım hiç olmadı fakat ufak tefek aksilikler kırmızı arbamın peşini bırakmadı....

Garajdan çıkarken rüzgardan garaj kapısımı çarpmadı... Geri geri giderken arkamda duran kaldırım saksılarına mı dokunmadım... Hele en ilginci... Bir akşam iş dönüşü parkettiğim yerde arabayı göremedik.. Ben hırsızlar çaldı diye tepinirken eşim dediki senin arabanın sokağın başındaki köşede ne işi var.?..... Meğer el frenini çekmeyi unutmuşum birazcık...... Kendi kendine giderek allahtan duvara çarparak durmuş ve büyük kazalardan korumuş...

Hal böyle olunca tabiki ufak tefekde olsa 2-3 ayda bir servisteyiz. Sağolsun servistekiler çok ilgili ve müşteri memnuniyetinin bilincinde olan bir servis..... Artık benim arabayı sık sık gördükleri için ''' aa o bizim araba artık. Her 2-3 ayda bir ziyaretimize gelir diyerek espri yapıyorlar....

Biraz yol özürlü olsamda fena şöför sayılmam......

sevgiler

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..