Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben üstad değiliiiim!

Ben üstad değiliiiim!
 

Bir konuda bilgi almak için bir Yurt dışı firmasının İstanbul temsilciliğini aramıştım.
Telefonla olmaz dediler, ille de yüzyüze görüşmek gerekirmiş.
Tamam o zaman dedim, yarın sabah yola çıkıyorum.
İstanbul'a günü birlik gitmek olmazdı.
Bir kaç gün kalsam bu defa konaklama falan iş büyüyecek.
Çalıştığım kurumun misafirhanesi geldi aklıma ve hemen telefon ettim.
Burası bakırköy misafirhanesi ama tadilattayız efendim dediler.
Beyazıttaki konukevimizi bir arayın, şansınız varsa yer bulursunuz.

Karşıma çıkan görevlinin ilk sorusunu göğsüm kabararak cevapladım.
.......... Bakanlığında görevliyim.
-Kaç gün kalacaksınız?
İki gün olabilir ama yinede belli olmaz.
Yeriniz hazır efendim, ne zaman teşrif edeceksiniz?
Yarın öğleden sonra inşallah.
Sabah yola çıkıyorum, Mecidiyeköy'de bir saatlik işim var oradan size geçeceğim.

Bekliyoruz efendim.

İstanbul yolculuğum köprü girişine kadar üç buçuk saat sürmüştü.
Ama şehir içi trafiğinde verilen adrese ulaşmam iki saatimi aldı.

Konuk evini bulmama bir buçuk saat daha eklenirse, iyi ki Ankara'da yaşıyorum dedim kendi kendime.

Resepsiyondaki genç hayli telaşlıydı.
-Hoş geldiniz üstad!
Ben üstad değilim, arkadaşça konuşalım.
-Sağolun üstad!
-Benim kayınço garsonluk sınavına girdiydi de..
-Ankaradaymış mülakat ....!
İnşallah kazanır be dostum, zor bu işler.

Bakırköy şubeniz tadilattaymış galiba?
-Evet üstad, ama üstadlar gitmez oraya.
-Burası kadar konforlu değildir çünkü orası!
İyi ki tadilattaymış, şanslıyım desenize?

-Öğle yemeği devam ediyor efendim teras katta, asansör şu tarafta.
-Arabanızın anahtarını veriniz ben otoparka çekeyim hemen.
-Jeep galiba garaj kapısı alçak da, geçermi ki?
Jeep değil, station vagon.
Güzel arabaymış!
-Önce valizlerinizi yukarı çıkarayım.
Odanız Kumkapıya bakıyor, nasıl?
İyidir, karanlıktan önce girmem zaten odayla, manzarayla işim olmaz.
Fırsat bu fırsat, İstanbul kazan ben kepçe dolaşacağım.
İlk önce Sultanahmet oradan Beşiktaşı takip edip Ortaköye geçeceğim.
-Siz bilirsiniz üstad.
Ben üstad değiliiiiim, arkadaşız biz.
-Sağolun üstad!
-Yukarıda başka üstadlar da var.
Onlarda İl dışından gelmişler, ama sizin gibi merkezden değil pek tabii ki!
-Ankarada görevli olmaktan ne kadar gurur duysanız azdır.
-Her şey elinizin altında, benim yan terfi iki senede geldi.
Sağolun merkezdeyiz nede olsa.
Yemekten sonra bir çayınızı içerim.

-Hoş geldiniz üstad aşağıdan bildirdiler masanızı ayırdım hemen.
Ben üstad değilim.
-Evet üstad resepsiyonda ki arkadaş sizden bahsetti, çok cana yakın dedi!
-Alçak gönüllü olduğunuzu söyledi.
-Sağolunuz.
-Cam kenarı Kumkapıyı görür!
Sahi çok methettiler bir bakayım yavv.
Oooo harikaymış yemekten sonra yokuş inip çıkmak iyi gelir.
-Kapalıçarşı tam karşımızda.
Oooo ne kadar da şanslıyım.
-Tatlı ne alırsınız üstad
Almayayım şişkinlik yapar şimdi.
Masada çiçek falan harikasınız valla!
-Sağolun üstad.

Dolu dolu geçen güzel bir gün sonrası rahat bir odanın keyfini çıkarmıştım.
Ertesi sabah kahvaltı salonu çok kalabalıktı, tekrar odaya çıktım.
Üstadlarla bir arada olmak sıkardı beni.
Sorular, sorular!

Tam dışarı çıkmak üzereyken lobide yakalandım!
-Kahvaltı da yoktunuz üstad?
Dışarıda simit çay istedi canım!
Bir de karper peyniri oooof of.
-Hemen alıp geleyim üstad.
Yok yok Ortaköyde kahvaltı yapacağım.
Boğaz manzarası eşliğinde.
-Çok iyi edersiniz üstad!
Üstad deme, üstad demeeeee.
-Peki üstad!

Beni üstad olarak görmekte ısrarlıydılar.
Ankaradan yaptığım rezervasyonumda o şekilde kaydetmişler.
Buraya da sadece üstadlar gelirmiş zaten.
O kadar da söylemiştim üstad olmadığımı!
Ancak öyle layık görmüşler geri dönüşü yoktu.
Hem tam da dönecekken ne gereği vardı!

Resepsiyonda bu defa başka bir görevli vardı.
-Günaydın üstad.
-Ankaradan bir üstad daha yeni giriş yaptı!
-Görsem mutlaka tanırım diyor sizden için!
Yukarıda kahvaltı yapıyor çıkmak istermisiniz?

Yok yok öğle saatlerinde Ankarada olmam lazım.
Hemen yola çıkmalıyım.

Arabanız kapı da, anahtarınızı buyrun.

Hayrettin, kayınçosunun dosya numarasını bıraktı.
Haberiniz varmış, halleder dedi!
Vereyim mi üstad?

Ben üstad değilim, ben üstad değiliiiiiim!



 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..