Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '20

 
Kategori
Şiir
 

Ben Üşüyorum

“….

Ben üşüyorum

Ben üşüyorum ve sanki hiçbir zaman ısınmayacağım

Sevgili,  Ey biricik sevgili, “O şarap meğer kaç yıllıkmış?”

Bak burada

Zaman nasılda ağır

Ve balıklar nasılda etlerimi kemiriyorlar

Neden beni hep deniz diplerinde tutuyorsun?

….”

Füruğ Ferruhzad Acem diyarının çağdaş şiirdeki dev ismi.

İran’lı şair yazar, imkansızlıklar içerisinde sürekli üreten ortaya şaheserler çıkaran bir dev. Hayatı boyunca bastırılmış bir toplumun tüm sıkıntılarını yaşadı. Ve yaşadıklarını şiirlerine yansıttı.

1934   Tahran’da dunyaya geldi.

1951   Lise son sınıfta belgesel filmiyle italyada ”Belgesel Film Festivali’nde birincilik ödülü kazandı.

1963   Çektiği ”Kara Ev” adlı film,Alamyan’da ”Ober Havzen Film Festivali’nde en iyi film ödülünü aldı.

1964  ”Yeniden Doğuş” adlı eseri yayımlandı.

1965   Hayatı UNESCO ve Bernardo Bertolucci tarafından iki ayrı belgesel olarak çekildi.

14 Şubat 1967 yılında stüdyoya giderken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi.

                1967 Şubat’ında, kendi kullandığı araç ile giderken, başka bir araçla kaza yapmamak için duvara çarpınca, araçtan dışarı fırladı ve başını kaldırıma vurdu. Sadece otuz iki yaşındaydı. Son kitabı “İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına” yarım kaldı. O'nun cenaze namazını kıldırmak istemedi mollalar. Çünkü o “ahlaksız” şiirler yazıyordu. Bir yazar kıldırdı bu yüzden bu genç kadının cenazesini.

                   Füruğ ile ilgili haddimizde olmayan analizden çok hissettirdiklerini yazabilirim ancak. Tüm şiirleri insanın en derin duygularına nüfus eder, kelimeleri kurgulama ve aktarmadaki yalınlığı, sadeliği anlaşılırlığı O'nun, bir şiir sever olarak şahsımda müstesna bir yere sahip olmasına sebep olmuştur. Yaşadığı sosyal kırılmaları dramları olağanüstü bir üslupla okuyucusuna direk aktarma gücüne sahiptir.  

                Ve tabii ki Gülistan. Gülistan Furuğ’un ölümüyle içine kapanır, sinema çalışmalarını neredeyse sonlandırır.1975 yılında da İran'dan tamamen ayrılır ve bir daha geri dönmez. Gülistan'ın oğlu Kaveh, Furuğ'un ölümünün babasının üzerindeki derin etkisinden bahsederken, "Furuğ'un ölümü babamın da yaşamla ilişkisinin kesilmesine neden olmuştu" der.

                Gerçekte Furuğ'un ölümüyle Gülistan da ölmüştür.

                Sarsıntılarla dolu 32 yıllık ömrüne dünyayı sığdıran 20. Yüzyılın en büyük şairlerinden Furuğ Ferruhzad ve O’ nun büyük aşkı İbrahim Gülistan’ı okumanızı tavsiye derim.

“….

Pişman değilim
Benden konuş ey sevgilim bir başka benle
Gecenin soğuk caddelerinde
Gene aşk dolu gözlerini gördüğün
Benden!
Ve hatırla beni, kederle öperken o
Gözlerinin altındaki çizgileri…”

Umarım yazım sizde merak uyandırmıştır. Okuduğunuz için teşekkürler. Esen kalın.

 
Toplam blog
: 24
: 222
Kayıt tarihi
: 06.09.13
 
 

Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektrik Eğitimi Bölümü Mezunu, Sakarya Ünv'de Eğitim A..