Ben ve köpeğim

İki hafta önce yani 21 Ocak 2008 tarihinde bir köpek aldık. Cinsi Bokser. Bir görseniz! Öyle tatlı ki! Çok şeker. Daha 2 aylık sanırım. Bizim evimiz apartman dairesi olduğu için onu evde besleyemiyorum. Tabi onu evde beslemek istediğim zaman annem kızıyor. O yüzden babamın çalıştığı yerde bakıyoruz. Onu ilk aldığım zaman yemek yemesini öğrettim.

Nasıl mı? İşte böyle; ben ona mamasını gösteriyorum tabi öğrenmeden önce hep mamayı yemek için kucağıma atlıyor bin bir şekle giriyordu. Sonra o benim karşımda duruyorken arka tarafında oturtuyorum, mamasını veriyorum. Bu işi öğrenmesi 10–11 dakikamı aldı. En sonunda oturmuştu hemde kendi kendine sonrada ben ona mamasını verdim ve alışmaya başladı.

Geçen haftada babamın iş yerine gittim. Modelhanede Köpeğimin yuvası vardı. Aaa bu arada köpeğimin adı Bard. İşte sonra modelhanede bir tane soba var. O sobanın karşısına bir sandalye koyuyorum ve Bard da kucağıma atlıyor. Bard kucağımda uykuya dalıyor. Uyandırmak istemiyorum çünkü uyurken görmelisiniz çok tatlı. Tabi arada sırada horluyor ve gaz çıkarıyor. Gaz çıkardığında kokudan yanında durulmaz. O sırada ben de uykuya dalmışım ve babam beni uyandırdı ama Bard hala uyuyordu. Uyandıktan sonra onuda uyandırdım ve birlikte oyun oynadık. Ben koştukça oda koşuyor. Çok tatlı bir köpek.

Dişleri yeni, yeni çıkmaya başladığı için ısıracak şeyler arıyor. Tesadüfen bende o gün bol paçalı pantolon giymiştim. Pantolonumu ısırmaktan bir hal oldu tabi beni ısırmadı yani etimi. O gün eve geldiğimde hiç bir tarafımda çizik bile yoktu. Bard üstümde yattığı için üstüm başım kıl olmuştu. Bokser cinsi köpeklerin kısa tüyleri vardır. Hatta tüy bile denmez kılları vardır. O yüzden de annem 'Doğru banyoya' dedi ve kıyafetlerimi de kirliye attım. Benim için çok güzel bir gündü. :)