Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Ben Yazar olabilir miyim?

Yazar adayı: yazarlık doğuştandır, yazma yeteneği doğuştan gelir gibi yaygın safsataları düşüncelerinden ve duygularından bir an önce silmeye çalış. Bu gerçekçi olmayan ama gerçek gibi bize anlatılan sözlerin bizim inancımızı ve hedefe olan güvenimizi parçalamak ve yıkmak için etrafımızdakilerin kullandıkları güven zedeleyici zehirli silahlardandır.
 
Unutma ki bizi yolumuzdan alıkoymak isteyenler yakınımızdakiler ve danıştıklarımızdır. Bilinçli ya da bilinçsiz önemli değil, önemli olan istek ve arzumuza su dökmeleridir, heyecanımızı umutsuzluğa, karamsarlığa dönüştürmeleridir. Dikkatli ol ey yazar adayı, yeteneğimizin olup olmadığını doğum belirlemez, yeteneğimizin olup olmadığını gösterdiğimiz çaba, emek, özveri ve mücadele belirler. Yeteneğimizi yıllarca sürecek gayretler ortaya çıkaracaktır. Yıllar alan hiçbir emek boşuna gitmez. Nice ünlü yazar, senden yazar olunmaz eleştiri ve karalamalara rağmen pes etmeden, umutla ve öz güvenle hedeflerine ulaşmışlardır. Şayet senden yazar olunmaz sözünü ciddiye alırsan başlamadan yazarlığa veda etmiş olursun. Yazarlık yolunda yapamazsın dair sözlere kulaklarını tıka, hiçbir şey duyma, o sözler kimden gelirse gelsin duyma.
 
Ama ilk zamanlarda yaşadığın bazı başarısızlıklar, evet onlar haklıymış düşüncesi sende oluşmasına da izin verme. Evet, ilk zamanlar başarısızlığa dair çok şey yaşabilirsin, umudun kırılabilir, yazarken düşüncelerini ifade edemeyebilirsin, istediğin sözcüğü bulamayabilirsin, istediğin cümleyi kuramayabilirsin, hatta yarım sayfadan sonra ilhamın da kesilebilir. Bu karşılaştığın sorunların doğal olduğunu unutma ve bu durum hevesini, umudunu yaralamasın ve söylenen olumsuz sözleri pekiştirmesin.
 
Kim ilk döneminde yazarlık da kusursuzluğa ermiştir ki, Yazarlık da mükemmellik olmadığı gibi, yazar zamanla olgunlaşır. Hayat tecrübesi ve okumalar yazarı sürekli yazımını güçlendirir. Tecrübesizliğin ve acemiliğin yazdıklarını beğenmemene neden olabilir, bu sorun değildir. Yazdıklarını beğenmemen gayet doğal bir durumdur. Ve bunu en iyi yazar diye düşündüğün yazarda yaşamıştır. Ey simurg, yazdıklarını beğenmeyebilirsin, yazdıkların sana anlamsız saçma sapan şeyler gelse de sakın onları yırtma ve atma, onları sakla. Gönlün sıkışsa da, isteksiz olsan da sakla. İlerleyen yıllarda aldığın yolu görmen ve geçmişin önünü daha da açması için işine yaracaktır. Ey simurg, en kötüsü yazdıkların sana saçma da gelse onlar senin parçandır, senin ilk göz ağrılarındır ve buna saygıdan hatıra olarak onları kütüphanenin en güzide köşeni koy, orada beklesinler.
 
Ey Simurg, bir şeye yeteneğinin olup olmadığını denemeden, yanılmadan ve kendine zaman vermeden bilemesin. Karşına çıkacak zorluklarla mücadele etmeden, zorluklara karşı dik durmadan ve bazen de zorluklar karşısında defalarca yenilip, ayağa kalkmaya çalışma denemeleri yapmadan yeteneğinin olup olmadığını öğrenemezsin. Şayet hayat bu kadar kolay olsaydı yani hayat her isteyene istediğini hemen verseydi bu hayat bu kadar anlamlı olur muydu? Düşünsene yazar olmak isteyen hemen yazar olsa, doktor olmak isteyen hemen doktor olsa bu hayatın ne anlamı ne tadı olurdu. Hayat seni istediğin şeylere karşı deneyecek ve sen denenmelerden geçersen istediğini alır, iç huzurunu yakalarsın ve daha iyi olmak için mücadeleye devam edersin. Ama artık yolu öğrendiğinden daha hızlı yol alırsın.
 
Yazarlık yolunda sen yazar olamasın diye, baykuş gibi ötenlere mesafeli dur, onlar öttükçe senin bir parçan sürekli huzursuz olacaktır. Umudun kırılma durumuyla karşı karşıya gelecektir. Dediğim gibi ya kulaklarını tıka ya da onlardan uzak dur. Uzak duramıyorsan kulaklarını tıkaman en iyisidir.
 
Kulaklarını tıkadın bu yetmez sana umut veren ya da senin gibi adaylarla da diyaloga geç ve onlarla paylaşımlarda bulunmaya çalışmalısın. Seninle aynı yolda olanlar seni motive edecektir. Bunlar yoksa büyük diye nitelendirilen yazarların, yazarlığa başladıkları döneme ait hatıralarını oku ki senin yolunu aydınlatsın.
 
Sen ey yazar adayı! Şayet yazmaktan ve okumaktan zevk alıyorsan, her şart ve durumda bunlardan kopamıyorsan, yazdıkça ve okudukça mutlu olursan ve en önemlisi yazar olmak istiyorsan o zaman sen bütün olumsuzluklara rağmen şansını dene ve yazarlık yoluna gir. Unutma ki yeteneğinin var olup olmadığını bu yolla girmeden, uykusuz kalmadan, elinde kalemle kağıda defalarca bakmadan, ne yazacağını bilememenin iç sıkıntısını yaşamadan, yaz sil yapmadan anlayamazsın. Dene ve gör!
 
Unutma ki, sen kendine inanmazsan kimse sana inanmaz. Sen kendine inanacak ve ortaya çıkardığın güzel çalışmalarla da etrafındakiler sana inanmaya başlayacaklardır.
 
Osman Tatlı
 
osmantatli@gmail.com
 
https://twitter.com/tatliosman63
 
 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..