Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Benazir Butto'yu nasıl bilirsiniz?

Benazir Butto'yu nasıl bilirsiniz?
 

Her zaman tekrarladığım bir gerçeği yineleyerek yazıya başlamak istiyorum. Yaşam hakkı en kutsal haktır. Hiç kimse başka birinin hayatına kastedemez. Bu hayatı bize bahşeden güç, eninde sonunda zaten onu elimizden alacak. Biz bu konuda kendimizi Tanrı yerine koyamayız.

Suçu sabit görülerek cezalandırılması gerekenler için bile ölüm cezası ortadan kaldırılırken, birilerinin kendi keyfî arzusuna göre bir insanın hayatını sonlandırmasını, hiçbir akıl, mantık muhakemesiyle haklı görmek, bana göre mümkün değil.

Ölüm; bir daha asla geri getirilmesi mümkün olmayan bir hayatı alıp götürmektedir. O yüzden ölen herkese acırız.

Politik ve sosyal hayatta, bırakın ölümü, en basit suçlamalar veya ithamlarla mağdur edilen insanları bile şuuraltından korumaya alırız. Bizim gözümüzde “mazlum” damgası yiyen kişinin, en ağır suçlarını bile affetmek bize hafif ve kolay gelir.

Bu manada Benazir Butto’dan yana olduğumuzda hiç kuşku yok.

Yalnız şunu ifade etmeliyim ki, kendi ülkemde yaşarken, yönetimde görev almış birçok politikacıya çok geniş bir yelpazede “iyi” ve “kötü” damgasını vuranları gördükten sonra, bana binlerce kilometre uzaktaki bir ülkede cereyan eden olayları, yansız, tarafsız, doğru ve âdil bir biçimde tahlil edip kesin netice ortaya koymanın imkansız denecek kadar zor olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.

Bu açıdan olayın detaylarına girip haklı-haksız ayırımı yapmak istemiyorum.

Sadece yaşamak için programlandığımız şu dünyada, kendisi yaşamasını bilemediği gibi, başkalarının yaşamasına da engel olanları gördükçe, tuhaf bir duyguya kapılıyorum. Zaten bu saatten sonra söylenecek her şey anlamsız.

İnsanlık onurunu keşfedebildiğinde insanlar, insan oluyor. Yoksa sadece iki ayaklı mahluk olarak yaratılmış olmak ve bu minval üzere bir ömür sürmek, insana adındaki mükemmelliği vermiyor.

Ben hayatın amacının sadece yaşamak olmadığını sanıyorum. Bu yaşam sürecinde insan olmaya doğru meyletmek ve son tahlilde insan olabilmek, tek hedef olsa gerek. Unutmayalım ki, ilâhi yargıyla karşı karşıya kalacağımız gün, sorgulanacağımız tek konu, insanlığımızdır.

Ne ölçüde bu gayeye uygun yaşayabildiysek mükâfatını, ya da ne kadar başarısız olduysak cezasını çekeceğimizde şüphe yok. Cenneti, cehennemi insanlık erdeminin ışığı altında algılayıp zihinlerinde yoğuramayanların, İslam’la, müslümanlıkla uzaktan yakından bir ilgisi olduğunu da sanmıyorum.

İslamî mükellefiyetle sorumlu tutulabilmek için birinci şart insan olmaktır. Allah insanlara hitap ederek yapılması ve yapılmaması gereken bütün kurallarını bildirmektedir. Eğer insan mertebesine ulaşamadıysak, zaten dinle ve onun buyruklarıyla muhatap değiliz ki…

Bu mutlak doğruyu çarpıtarak terörle, kanla, vahşetle İslam’ı, özellikle yan yana getirmeye çalışanlara da söyleyebilecek bir sözüm yok.

*****

Bir gerçek varsa dost ve kardeş ülke Pakistan ve halkı, demokratik hayatta derin bir yara almışlardır. Bunu telafi edebilecek mekanizmalar oluşturulsa da, belli bir süreç maalesef kaybedilmiştir.

Benazir Butto’nun kul yönünü, insan yönünü, yüce yaratıcı zamanı geldiğinde bütün çıplaklığıyla ortaya koyacak. O gün bütün insanlık da bu gerçeği öğrenecek. Politik yönünü ise, bütün hataları ve sevapları ile tarihçiler birer birer ortaya dökeceklerdir.

Bu durumda bana, Allah rahmet eylesin demekten başka bir söz kalmıyor.

*****

Gazetelerimizin bir kısmında bu haber elbette manşetten verildi. Hürriyet gazetesi “Bile Bile Gitti” başlığıyla vermiş haberi. Cumhuriyet gazetesi yalın bir şekilde “Butto Öldürüldü” derken, Milliyet gazetesi de “Benazir Butto Öldürüldü” demeyi tercih etmişler.

Sabah gazetesi farklı bir başlıkla “Babamın Öldüğü Yaştayım Diyordu” Taraf gazetesi de “En Kötüsüne Hazırım Demişti” şeklinde manşet atmışlar. Akşam gazetesi ise “Babasının Asıldığı Yerde Öldürdüler” diyor.

Radikal gazetesi farklı bir açıdan olaya yaklaşınca manşeti “İslamcı terör İşbaşında” olmuş. Yeni Şafak gazetesinin bakış açısı daha da farklı “Kanlı Tasfiye.”

Benazir Butto’nun dönmesinden sonra meydana gelen olaylar, böyle bir sonun habercisiydi aslında. Bu yüzden Star gazetesi olayı “Dünyanın Gözü Önünde İnfaz” olarak değerlendirmiş. Bugün gazetesi “Buttoların Acı Sonu”; Türkiye gazetesi “Bir Butto’nun Daha Acı Sonu” ve Güneş gazetesi “Hep Aynı Son” manşetleriyle başka bir yöne dikkat çekmek istemişler.

Vatan gazetesine göre “Cesur Laik lider Öldürüldü.” Posta gazetesine göre ise “Benazir Butto Terör Kurbanı.”

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Hürriyet: “Mağdurların Zaferi” Yimpaş mağdurlarının 8 yıldır süren hukuk mücadelesi dü zaferle noktalandı. Cezasını çekmek üzere Karabük cezaevine konan Dursun Uyar 9 ay 23 gün hapis yatacak.

Milliyet: “Tarih Katliamı” İstanbul 1 nolu Koruma kurulu’ndan izin alan Sultanahmet’teki bir otel, Türkiye’nin en önemli kalıntılarından birinin üzerine inşaat yapıyor.

Sabah: “Tıp Teröristi 3 Kurşunla Vurdu” Hasta karısının ölümünden sorumlu tuttuğu doçenti hastanede vuran koca, sonra da intihar etti. Aynı haberi Akşam gazetesi şöyle verdi. “Doktoru Vurdu İntihar Etti” Okmeydanı hastanesinde dehşet. Karısını üç ay önce kaybeden acılı koca, evlenme yıldönümünde korkunç bir plan yaptı. Önce suçladığı doktoru sonra da kendini vurdu. Bugün gazetesinde haber “Doktoru Vurdu İntihar Etti” başlığıyla, Posta gazetesinde ise “Hastanede Dehşet” manşetiyle yer aldı.

Yeni Şafak: “Karayılan da BBG Evinde” Terör örgütü PKK’nın elebaşları da BBG evindekiler gibi adım adım izleniyor. İlişkileri kaydediliyor. Kaldıkları özel kadınlara ait evler belirlendi. Paket için en uygun zaman bekleniyor.

Radikal: “Öğretmenim Hacda” Öğretmen hastayım diye rapor alıp hacca gidince Edebiyat dersi boş geçti. Öğretmenin yaptığı elbette etik değil. Hastaysa nasıl hacca gitti, değilse nasıl rapor aldı sorusu cevap bekliyor.

*****

Spor haberlerine gelince:

Fanatik gazetesi Beşiktaş’ın ilk bombayı patlattığını yazdı: “Kyrgiakos”

Fotomaç gazetesinde Zico’nun “Ronaldo’yu İstiyorum” dediği anlatılıyor.

Fotospor gazetesinde ise Ümit Karan’ın Beşiktaş tarafından istendiğine dair bir haber var: “Alo Adnan, Ümit’i versene”

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek dileğiyle…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..