Bence parti açmayı zorlaştırmak lazım

Meclis içindeki tansiyon her geçen gün yükselirken demokratik bir ülkede çok zor gerçekleşebilecek parti kapatma vakalarından birini daha yaşadık ülkemizde.

Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılmasının ardından yine bilindik tartışmalar başladı. Demokratik düzende parti kapatmak ne kadar mantıklıydı? Demokratik olduğunu iddia eden bir ülkede siyasi partilerin kapatılmasının sakıncaları nelerdi?

Özellikle Avrupa Birliği sürecinde anayasasını AB’ye uyumlu hale getirmeye çalışan Türkiye’de açıkçası DTP’nin kapatılacağını aklıma bile getirmedim.

Kürt açılımı sürecine darbe vuracağını düşündüğümden dolayı, ülke genelinde gerilimin artmaması adına, yüksek mahkemenin; DTP ne kadar şiddete başvurursa başvursun kapatmayacağına inanıyordum. DTP kapatıldı açıklamasını duyduğumda şaşırdım, bundan sonra ne olacak diye kendi kendime sordum.

Siyasi parti adı altında bir tabeladan ibaret olsa da, PKK’yı temsil ediyor gibi görünse de demokratik platformda söz hakları olmasından yanaydım Ahmet Türk ve arkadaşlarının…

Partinin kapatılması ile beraber bu söz hakkının ellerinden alınmasının ülke için geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktı bana göre.

Hükümet kanadından DTP’nin kapatılmasına dair farklı sesler yükselirken CHP ve MHP DTP’nin kapatılmasını tek elden haklı gördü. Başta İçişleri Bakanı Beşir Atalay olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay demokrasiye darbe vurulduğunu ve mahkemenin siyasi bir karar verdiğini söylediler. Demokratik bir hukuk devletinde hukuk eleştirilemez ve kararlar bu şekilde töhmet altına alınamaz tabi ki ancak burası Türkiye demeden de geçemiyor ülke.

Ufuk Uras ve DTP

DTP milletvekillerinin meclise gelmemesi ile boşalan eski DTP sıralarının en arkasında yalnız başına oturan eski ÖDP’li bağımsız İstanbul milletvekili Ufuk Uras’ı görünce aklıma birçok şey geldi. Uras DTP kontenjanından meclise girmişti ve bir minnet borcu vardı kapatılan partiye… Acaba Uras ne düşünüyordu bilinmez ama Atalay ile Uras’ın meclisteki konuşmaları Uras’ın düşüncelerini anlamamıza yardımcı oldu.

Eski ÖDP lideri açılım meselesinin sakince, düşünülerek mecliste halledilmesi gereken bir sorun olduğunun üstüne basa basa çağırıyordu eski DTP’lileri. “Gelin bu işi mecliste çözelim” diyordu.

Atalay bundan sonraki süreçte parti kapatmanın zorlaştırılacağını Uras’a aktarırken “ben seni anlıyorum” mesajı mı veriyordu acaba…

Ancak birbirini anlayan bu milletvekillerinde benim anlayamadığım bir nokta var. Sürekli parti kapatmayı zorlaştıracağız demek yerine parti açmayı zorlaştıracağız desenize…

İpini koparanın siyasi parti açtığı bu ülkede 51 siyasi parti hali hazırda bekliyor. Kaçı seçimlere katılıyor ayrı bir tartışma konusu tabi.

Meclise girenlerin birinin ağzından parti açmayı zorlaştıracağız sözü duymadık. Bu ülkeye bu kadar siyasi parti fazla. Bazıları para kazanmak, farklı sektörlerdeki işlerini aklamak adına bile particilik yapıyor; bence bu işi kökten denetlemek lazım…

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com