Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '07

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Benden hakem olsaydı...

Benden hakem olsaydı...
 

Onlar da can!


Tarih ( Bu kez okuduğum değil, yaşadığım) 14 Mayıs 2006. Biz Fenerlilerin kara günü ve diğerlerinin kutlu günü, kına yakılası kilo kilo. Çok yoğun ve stresli bir gündü benim için. Anneler Günü idi, derneğimizin düzenlediği "Köpek Gösterisi" vardı ve akşamı da en son maç. Öğleye doğru gösterinin yapılacağı P.Ü. sosyal tesislerine vardık. Birkaç gün önceden basın duyurusuyla ve şehrin kalabalık yerlerine asılan pankartlarla duyurularımızı yapmıştık.

Hedefimiz uzun vadede "Sahipsiz Köpeklerin" getirdiği sorunları ve sonuçlarını, uygun çözüm yollarını insanlara anlatmak, amacımız ise sadece bizim aidatlardan ve belediyenin katkılarından başka geliri olmayan derneğimize küçücük bir gelir sağlamaktı. Gösteri kapsamında halk oyunları, Rock Grubu, köpek gösterileri ve yarışması vardı. Bazı kuruluşların sponsorluğu ile satılmak üzere T-Shirtler, şapkalar ve fincanlar yaptırılmıştı. Bizim hazırladığımız ürünler de vardı kermeste. Önceden görev dağılımı yapıldı. Bana da zorla hakemilk görevi düştü. Ben ne anlarım köpekten!!! (Teknik açıdan) Sadece hayvanları severim. (İstemedim ama, hakem oldum, diye havalara girdim azıcık.)

Yarışmada 15 kategori vardı: En güzel gözlü köpek, en iyi havlayan, en iyi kuyruk sallayan, en iyi hırlayan (Bu yoktu aslında öylesine yazdım), en güzel gülen... Ödüller ise çeyrek altınlar, plaketler, hazır mamalar ve biblolar.(Mama dışındakiler sahiplerin işine yarayacak.)

Aslında başlangıçta seçilecek köpekler aşağı yukarı belliydi. Sahiplendiğimiz işkence görmüş, yaralı tek gözü olmayan organları eksik olanlardan birkaçını seçecektik. Yüzünün yarısı ve gözü olmayan AKKUŞ en güzel gözlü, ağzı kulaklarına kadar yırtılmış ve ameliyatı imkansız olduğu için hep gülüyormuş gibi gözüken derneğin bahçesinde yaşayan FOXY en güzel gülen. Yine kuyruğu kesilmiş ve Karen tarafından dikilmiş köpek en güzel kuyruk sallayan olacaktı. Diğerlerinden de hak edenler kazanacaktı. Benim Toni, (çoban kırması, o da sahipsizdi bir zamanlar ve gözünü kaybetmişti.) baştan engellendi. Ben hakem oldum ya, duygusal davranırım ve Toni diğer köpeklerden beni kıskanır, onlara rahat vermez, diye. Zavallı Toni daha baştan kaybetti. Zaten benim çağırdığım birkaç arkadaşım beni gözlemci titizliği ile izliyorlardı adım adım köpekleriyle. Daha sonra hesap sormak için.


Gösteri zamanı yaklaştıkça, son model arabalar park etmeye ve sosyetik sostetik sarışın hanımlar, bembeyaz güneş görmemiş delikanlılar (Genellikle textil ve halıcılık sektöründe kaliteli cinsler besleniyor ondan.) süslü püslü, bakımlı pırıl pırıl köpeklerle görünmeye başladılar. Hatta kamyonetle bir Kangal getirdiler ki, 8 kişi zor zaptediyordu. Onu gören diğer köpekler korkudan çil yavrusu gibi dağıldılar. (Yarışma kurallarında vahşileştirilmiş köpekler katılamaz koşulu olduğu için Kangal ve bir Pitbull oraya alınmadı.) Biz hem heyecanlı hem kaygılı. Bu yarış bizi aşmıştı. Oysa ki küçük çaplı bir gösteri yapılacaktı. Yüzden fazla köpek vardı pistte. Bir kaynaşma bir koklaşma görecektiniz. En çok sevinenler çocuklar oldu. Benim boynumda büyük harflerle HAKEM yazısını görenler, başlarını hafiften eğerek selam verip, köpeklerini şöyle gözüme gözüme sokuyorlardı.

Eski bir arkadaşım;
-"Bak teyzesi bu 11 yaşında, prostat kanseri ve üresi de var. Dişleri de döküldü, " dedi. Zaten kullandığı ilaçlardan olsa gerek, siyah tüyleri de kel kel olmuş ufacık Terrier'in.

-"Bak güzelim biz en hasta köpek seçmiyoruz ki, hem en yaşlı köpek kategorisinde 15 yaşında bir Terrier var, zaten, diyemedim. Gülümsedim geçtim sadece.


Yarışma sırası yaklaştıkça stresim artıyordu ki, başkanımız çekinerek bana yaklaştı. Markalı köpek sahipleri;
-Biz dernekten hakem istemezük! Tarım Müdürlüğünden veteriner ve protokolden üst düzey kişiler hakem olsun, demişler. Benim canıma minnet. Zaten planlanan süreyi çoktan aşmışız. Benim aklım akşamki maçta. Sabah kalkmışım erkenden, pencereyi açıp Pammukkale'ye doğru dua etmişim. (Ya çok ettim, ya da az.)


Neyse hakemler belirlendi. Yarışma yapıldı. Bizim kadrolu köpekler, sanırım markalı köpeklerle aynı karelere girmek istemediler. Neler yaptıysak onları pistte çıkartamadık. Akkuş'un yerine bir Sibirya Kurdu en güzel gözlü köpek seçildi. En güzel kuyruk sallayan Seren Serengil'in Tayni'ye benzeyen Çaput isimli kurdelalı köpek. Yine beyaz fistolu elbisesi ile Lady en sevimli köpek. En güzel tüylü bir Lessie ve diğerleri. Altınlar, mamalar, biblolar,
plaketler yine varsıllara gitti. Bir tek Foxy en güzel gülen köpek ödülünü aldı, hakederek, torpilsiz. Çünkü öyle mutlu görünüyordu ki. Velhasıl bizimkiler kırk yılda bir yakaladıkları hazır mama yeme fırsatını kaçırdılar böylece, yarışmaya katılmayarak.

Her şeye rağmen çok güzel ve yararlı bir gösteri sunmuştık halkımıza. Umduğumuzdan fazla katılım olunca, beklemediğimiz kadar gelir de oldu. Hava sıcaktı şapkalar hemen tükendi. Yemekler ve pastalar özellikle üniversiteliler tarafından kapışıldı. Ve bir sonraki gösteri de buluşmak üzere vedalaşıldı.


Sevgilerimle, esenkalın!



Not:Yazının sembolizmle ilgisi yoktur, hayal ürünü de değildir. İsteyenler aşağıdaki adresten resimlere ve bilgilere ulaşabilirler.

http://www.dhkd.net/fotokopekgosterisi.asp
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..