Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '17

 
Kategori
Deneme
 

Benden sonra beni anmayacaksanız ben ölürken benim için siz de öldünüz demektir

Benden sonra beni anmayacaksanız ben ölürken benim için siz de öldünüz demektir
 

Aile, eş, dost benim bu dünyada varlığımın ispatı, yoksa kim bilecek yaşadığımı.

Geçende ölen yakınlarımı, tanıdıklarımı anmadığımı fark ettim. Hani babam çok döverdi, annemi de sevmiyordum durumları bir yana anmayacaksam benim onların yakını olmamın ne anlamı var. Onlar için ha Eskimo Kartikan, ha ben.

Yakınlık, akrabalık, arkadaşlık yaşarken değil ölünce daha çok gerekli; ölüp gittikten sonra bile bir yerlerde adınız geçecek, oğlunuzun kızınızın nezdinde onlar yaşadığı sürece siz de yaşayacaksınız. Hatta belki torunlara aktarılacak bir elli yüz yıl da oradan, 200 yıl önce yaşamış büyük dedemden bahsettiğimizi biliyorum.

Beni yaşatacaksanız yakınım olun. Yani şurada öleli 15 yıl olmuş babamın adını bile unutmuşum. Öldükten sonra hiç kimsenin adımı anmayacağını düşünüyorum. Yanlış bir şeyler yapsam mecbur anlatırlar da iyi hatırlanmak istiyorum. Benim gibi vefalı biri ölen babasının adını unutuyorsa demek ki ölenler unutuluyor, kimse kimseyi anmıyor.

Ya biz Atatürk değiliz, o büyük işler yapmış, mecbur anılacak. Ama bizi de birilerinin anması lazım. Toprağa girer girmez unutulacaksak ne gerek var eş, çocuk, dost, akrabaya…

Tanrı kendinin ispatı olsun diye insanları yaratmış. Biz olmasak Tanrı yine olurdu ama kim bilirdi…

İşte bu nedenle eşimiz, dostumuz, akraba ve arkadaşlarımız da yaşadığımızın ispatı olmak için varlar.

Kayıtlarda birkaç rakam, birkaç kelime ya da bilemedin bir adamın/kadının resmi. Bence bunlar bir şey ifade etmez. Mevlana kayıtlarda yazılı olduğu için değil insanlar onu konuştuğu için var.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..