Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '18

 
Kategori
TV Programları
 

Beni Affet'ten 7. Sezon Vedası...

Beni Affet'ten 7. Sezon Vedası...
 

Star Tv'nin 7 sezondur başarıyla devam eden günlük dizisi Beni Affet, iyinin ve kötünün içiçe olduğu bir dünya ile 7. sezona da veda etti. Bu dizinin gücü, hep söylediğim gibi bu içiçeliğin ekrana yansımasından geliyor zaten.

Biliyorum bu sezon sonunda diziden ayrılan isimler fan kitlesini oldukça üzecek ama, hep söylediğim gibi, hayat bu. Bireysel yaşamlar devam etmek zorunda. Zaman zaman senaryo gereği hikaye bittiğinde, zaman zaman oyuncuların kendi özgür iradeleri ile seçtikleri yeni yaşam yolları nedeniyle gerçekleşen kopuşlar, bir dizinin gücünü asla yerinden oynatmaz. Fanlara o nedenle, yaslarını mümkün olduğunca kaliteli biçimde tutmalarını rica ediyor, geçiyorum detaylara....

Ateş-Zeynep ekseninde yine daha önceki büyük aşklara benzer sezon finallerinden birini görüyoruz gibi... Bir çukurun içine atılan Ateş, asla bırakmayacağına söz verdiği büyük aşkının elini bırakmak zorunda kalırken, Zeynep'se bir bilinmeze doğru yola çıkacak gibi... Bir anne nasıl bu kadar kötü olur bilmiyorum; aslına bakarsanız bu noktada ben de bir parça senaristelere kızmadım değil... Diziyi sürükleyici kılmak uğruna yaratılması gereken bir kötü karakterin, etik değerler çerçevesinde bir "anne" kimliğine büründürülmemesi gerektiğini düşünsem de, yine de bu önümüzdeki sezon Ateş ve Zeynep aşkının kaderini merakla bekleyeceğimiz gerçeğini değiştirmiyor. 

7 yıldır devam eden Cüneyt hikayesi, bildiğim kadarıyla bu sezon onbinleri peşinden sürükleyen Cüneyt karakterine ve Feride-Cüneyt aşkına can veren Murat Danacı'nın kendi kararı ile bir mola veriyor. Şimdiden gelen çığlıkları duyar gibiyim! Durun ne olur, hayatlar bitiyor. Bir hikaye bitiyor bir diğeri başlıyor. O nedenle isyan etmek yerine, Murat Danacı fanlarından tüm dizi ekibi adına bir ricam var. Murat Danacı'nın hayat verdiği efsanevi Cüneyt karakterinin 7 yıl boyunca nasıl başarıyla yol aldığını kutsayalım bence. Gün kutsama günüdür. Gün kutlama ve teşekkür etme günüdür. 

Peki ya Güneş... O dizide hepimizin gözleri önünde büyüyen pırıl pırıl Güneş ne olacak? Cüneyt gidiyor ama, Cüneyt Güneş'i de alıp gidiyor. Peki Güneş önümüzdeki sezon annesine nasıl kavuşacak? Daha önemlisi, Osman ve Zühre ikilisi, bir evlatlarını daha mı kaybediyorlar? 

Dizinin özetinde, Nusret Şenay'ın hayat verdiği Osman karakterinin bir ailenin dağılışını nasıl hazırladığı yazıyordu. Hakikaten, zaman içerisinde belki en temelde hedeflenen hikaye örgüsü öyle olmasa da, zaman içinde yapılan seçimler, devam eden hayatlar yavaş yavaş kurguyu da bu yöne sürüklüyor.

Gelelim Güzel ve Murat cephesine... Güzel, kendini çatının tepesinden atarken, Murat'ı da bir kez daha büyük bir sınavın içine attı. Yüreğinin güzelliğiyle kalbini açtığı her aşk ilişkisinde, ait olduğunu sandığı kadını kaybeden Murat, bu defa belki de en sert yüzleşmeyi yaşadı. Bir çatının tepesinden, son cümleleri "Beni bu hale sen getirdin Murat, ama ben yine de seni Seviyorum" diyen bir kızın yere çakılışını izledi. Hiçbir şey yapamadı. Dürüst olurken, belki hayatının devamını kendi elleriyle çatının tepesinden Güzel'le birlikte yere attı.

Mahir karakterine can veren Önder Atakanlı'nın da diziden ayrıldığını, çünkü Mahir karakterinin öyküsünün tamamlandığını da kendisinden öğrenirken, diziden çıktığına üzüldüğüm isimlerden biri oldu. Gerek oyunculuğu, gerek içtenliği ile en başından beri hem yazmaktan, hem izlemekten hem de tanımaktan büyük keyif aldığım isimlerden biriydi kendisi. Üstelik son dönemlerde, içinden çıkardığı o kötü kimliği de öyle başarıyla ekrana taşımıştı ki, bir an ben bile inanmıştım kötülüğüne... Taaki Kader "O sen değildin, senin içindeki çocuktu..." diyene kadar. Bir vedanın en güzel halini ekrana yansıttılar. 

Bu vesile ile hem sevgili Murat Danacı'ya hem de sevgili Önder Atakanlı'ya tüm fanların adına teşekkür ediyor, yollarının açık olmasını diliyorum. Biz onları çok özleyeceğiz. 

Gelelim Kader cephesine... Kader adının talihini bir kez daha yaşadı işte. Bu sezon sonunda, hep birlikte bir anda Kader'in bilinmez kaderini keşfe çıkmamız gerektiği ile yüzleştik. Sizi bilmem ama ben içten içe Ahmet Refik Kayacan'a çok kurulmuıştum. Hayır yani, gelmişsin bilmemkaç sene sonra, kızım da kızım diyerek bir ailenin hayatını mahvetmek nedir? Ama senaryo gereği, Kader karakterine can veren sevgili Ceren Yalazoğlu Karakoç belli ki daha kaderinin rüzgarında çok savrulacak. Dileğim en kısa sürede kendisiyle de yüzyüze tanışabilmek ve bir sonraki sezon Murat'la birlikte görebilmek... Artık aşk kazanmalı...

Belki de kaç sezondur Feride-Yaman cephesinde en güzel biten son bu oldu. En azından, bir bebeğin daha yaşayıp yaşamadığının belirsizliğini sonraki sezona bırakmadılar. Ama gel gelelim, bebeği kaçıran o tok sesli adamın kimliğini hepimiz merakla bekliyoruz bence. Biraz klasik bir senaryo olmuş olmakla birlikte, kesinlikle bebek kaybına yeğlediğim bir sezon finali oldu. En azından, şimdi kafalarımızda çocuklarının yaşayıp yaşamadığı sorusu değil de, Feride'nin bu kez de hem Güneş hem de yeni doğan bebeğinden ne kadar ayrı kalacağı sorusuyla kalakaldık bu yaz da... Ki ben, dizi ekibinin her sezon yaptığı gibi, pek çok sorunun cevabını bize 8. sezonun ilk bölümünde uzun atlama bir virajla, ya da flashback kurgularla vereceğini umuyorum.

Kader ve ailesi, Ahmet Refik Kayacan tarafından dağıtılmış bir hayatın parçalarını nasıl toplayacaklar? Kader kimin kızı ve onu kim kaçırdı? Murat, Güzel'in ardından kendisini nasıl toparlayacak? Güneş ve kardeşi ailelerine ne zaman kavuşacaklar?

Tüm bu soruların cevabını Beni Affet ailesi olarak 8. sezonda alacağız. Kendimi de aileden saydım artık! Başta MGA Yapımın sahibi Mehmet Erişdi ve dizinin Bergüzar Demiroğlu ve diğer tüm yönetmenlerini, kamera arkası ekibi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Yüreklerinize, emeklerinize sağlık.

 

 

 
Toplam blog
: 34
: 999
Kayıt tarihi
: 22.03.18
 
 

18 Haziran 1985 İzmir doğumludur. İlkokul,ortaokul ve lise öğrenimini Özel Çakabey Koleji'nde tam..