Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '13

 
Kategori
TV Programları
 

Beni böyle sev seveceksen, Çimen Gözlüm,

Beni böyle sev seveceksen, Çimen Gözlüm,
 

Beni Böyle Sev, sıra dışı dizimizin 4.ü bölümünü izledik dün akşam. Üç bölümde yaşanan heyecan fırtınası, dördüncü bölümde de yaşandı.

Ömer'in ailesinin istemeye gelmelerini Ayşem,babasının kabul etmesinden sonra, amca evinde hazırlıklar bütün hızıyla devam eder. Börekler, çörekler yapılır. Ayşem’in ev arkadaşları o akşam giymesi için Ayşem’e güzel bir elbise getirirler. Elbise çok yakışır çıtı pıtı Ayşem’e.

Ömer annesinin mızmızlanmasına rağmen, babasının bu isteme işini kolay kabul etmesinin altından ne çıkacağını anlamaz. Hatta evlenince oturacakları evin anahtarını vermesini, oldu bu iş zanneder. Söz yüzüğünü seçmek için, yakın can arkadaşı Seda’dan yardım ister. Seda, Ömer’i kaybetmenin acısını için için yaşamaktadır. Hatta o gece çılgınlar gibi sokağa fırlaması, nerdeyse trafik kazasıyla hayatına mal olacaktı.

Ayşem’in ev arkadaşları Reyhan ve Fahriye sokakta evin köşesinde röntgencilik için beklemeğe başlarlar. Fahriye’nin “Bu soğukta, sokak kedisi gibi kaldık ortada bak” deyip, o anda bir kedinin önlerinden geçmesi çok güzel bir kurguydu.  Ömer’in yakın arkadaşı Nezih, bu isteme işini inanmaz, o da evin önüne arabasıyla soteye yatar. Ömer anne-babasıyla gelir. Ömer’e heyecan yapmamasını söylerler.

Tanışma, kahveler derken işlerden konuşulur. Tam o an Baba Raha’ın planı devreye girer polisler eve basar, apar topar tüm aile karakola götürürler. Kız isteme işi gerçekleşmez. Ömer çok üzülür. Tabii ki Ayşem daha çok üzülür.

Ayşemin babası Nail bey, Ömer’in babasına özür ziyaretine gider. Olan olur, aralarında tatsız konuşmalar geçer. Gergin ayrılırlar.

Okulda kutlama programlayan arkadaşları gerçeği öğrenirler. Çok üzülürler.

Nail bey kararlıdır. Kızını ikna eder, alır ve  Akçaabat’a dönerler. Ömer olayı bir türlü içine sindiremez. Babasının Ayşam’in ailesi hakkındaki dosyayı bulup okuması işi çığrından çıkartır. O anasının süt çocuğu Ömer’in babasına tepkisi görülmeye değer. Aşk sen nelere kadirsin Tanrı’ım. Atlar arabasını soluğu Ayşem’in babasının köfteci dükkanında alır.

Ayşem patates soyuyor, Ömer; “Bir porsiyon köfte alabilir miyim” der. Ayşem; “Servis açılmadı daha” cevabını verir. Ömer; ben eski bir tanıdığa ayrıcalık yapılır diye düşünüyordum” der. Ayşem yüzünü döner “Ömer, senin ne işin var burada”. Ömer; “Seni almaya geldim, almadan da gitmeyeceğim. Sen bana söz verdin. Söz ağızdan bir kere çıkar dedin. Şimdi sözünü tutma zamanı, benimle evleneceksin” der ve 4.ü bölüm biter.

Dizi de eleştirilecek pek bir şey yok. Her şey çok güzel, konu akışkan, oyuncuların performanslarına diyecek yok. Yalnız benim kulağıma tırmalayan, Ayşem’in (Zeynep Çamcı)’nın ses tonu, vurguları ve ses tizliği. Daha önce seyrettiğimiz Emir’in Yolu’undaki Polis Can rolü ile aynı diklikte. Hiç olmazsa role göre ses tonlamasını değiştirmeli, diksiyon dersleri almalı diyorum.

Okulun  en yaşlı, marjinal tipli öğrencisi, Haluk’dan (Erdem Akakçe) söz etmeden geçemeyeceğim. Yedi kralla barışık tip. Çok güzel de rolün hakkını veriyor.

Dizi müziği Orhan Gencebay’ın ezgileri ile bezenmiş. İzleyicinin duygu yoğunluğunu arttırıyor. Yayıncı TRT 1’e ve tüm yapımcı ve emeği geçenlerin ellerine sağlık diyorum.

Ayşem'in Çimen gözlüsü ile düğününü bekleyecek tüm izleyiciler, gelecek bölümlerde...

Sevgiler, saygılar.

Abdurrahman BALCILAR

 

  

 
Toplam blog
: 2032
: 2969
Kayıt tarihi
: 18.06.12
 
 

Emekliyim. Doğayı, Sabahın erken saatlerinde doğada yürümeyi, Hayvanları, bilhassa köpekleri çok se..