Beni burada arama anne, kapıda adımı Tayyip'e sorma

Şaşkınım. Çok şaşkınım. Tamam, geçmiş dönemde bir konuşmasında Ahmet Kaya'dan bir cümle ile söz etmişti. Sonra devamı gelmişti. Birkaç kez daha söz etti.

Ama adam şimdi bir şiir, bir mektup okuyor başlıyor ağlamaya. Sanırım hükümet mekik diplomasisinden sonra strateji olarak ağlaklar diplomasisi başlattı. Kadrolu ağlaklar partisi oluşur yakında. Bülent Arınç'la baş başa verip bu işi büyütmeli sayın başbakan. Zaten havadan nem kapıp ağlamaya hazır kim varsa buluşmuş AKP'de.

Şakası bir yana da 8 yıllık karizmayı bir kenara bırakıp ağlamaya başladıklarına göre referandumu ve ilk seçimi kaybetme riskleri artmaya başladı herhalde. Eridikleri kesinde...

Hayır, anlamadığım şey madem bu işi yapacaktınız bugüne kadar neredeydiniz? Erdal Eren yeni mi asıldı? Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü albümü iki hafta önce mi çıktı?

Neyse olan olmuş, biten bitmiş. Derdini ana muhalefet partisi düşünsün. Biz tanıdık bir şiir okuyup dertlere dalalım...

"korkutamadılar beni anne
avlunun ortasında çatık bir kaş gibi duran
darağacı
bir zaman rüzgarda
saçını tarayan telli kavak değil mi
boynumdaki kemendi bir öğle sonu bükerken o kız
sarı sıcak sevdasını düşünmedi mi
söyle anne
o çingene
bir çiçek bahçesi kadar sıcak sokağımızdan
bağıra çağıra geçen bohçacı kadını
sevmedi mi çılgınca..."