- Kategori
- Mizah
Beni de atmasalar içeriye!
Düşünüyorum da 13 Eylül sabahı kapım çalınıyor!
“Aç kapıyı Ahmet, kanun namına teslim ol!”
Hiç de kanun dışı bir iş yapmamışım, ne ki bu?
“Buyurun komiserim! Nedir sorun?”
“12 Eylülde neredeydin sen?”
“Dün mü? Evdeydim! Gittim evet attım geldim!”
“Yok yok, otuz sene önce neredeydin?”
“Haa; askerdeydim komiserim! Evetola? (yeni Türkçede böyle!)”
“Hakkında, darbeye göz yummaktan, yataklık yapmaktan şikâyet var! Hazırla çantanı! Gidiyoruz!”
“Abi ne yapıyorsunuz? Haberim olsaydı haber vermez miydim? Valla gece on ikiye kadar santraldeydim bir kez bile kimseyi dinlemedim o akşam! On ikiden sonra santralın arkasındaki kampette yattım, kalkarım ki darbe olmuş! Nöbetçilerden duydum Allah’ıma!”
“Darbecileri görüştürmüşsün?”
“Bir kez görüştürdüm, doğrudur!”
“Ne konuştular?”
“Ne bileyim Abi? Sıkardı biraz dinlemek! Korkudan titriyordum! Darbeci olsam korkar mıydım? “
“Yenge, hazır mı bavul?”
“Evet!”
“Nereye gidiyorum?”
“Bilmem! Mamut bağla şunun gözlerini! At arabaya!”
Korkuyorum vallahi!