Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Kuşkayası (Turgut Erbek)

http://blog.milliyet.com.tr/kuskayasi

08 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Beni dinler misin?

Beni dinler misin?
 

http://img217.imageshack.us/img217/7544/unutupll0hitv7ko2.gif


Bugün kimse bana dokunmasın, bir şey sormasın... Kimseyle konuşmaya, dertlerini dinlemeye niyetim yok. Dert dinlemekten, akıl vermekten, gitmeyeceğinizi bildiğim yolları göstermekten yoruldum. Size yol göstermeye, dertlerinize çare bulmaya çalışırken beynimde boğuştuğum sorunlardan haberiniz var mı? Bende sizin gibi etten ve kandan yoğrulmuşum. Benimde hatalarım, günahlarım, yanlışlarım, bunalımlarım, çaresizlikten tıkandığım, umutsuzluğa kapıldığım, duygulanıp ağladığım anlarım var. Sizden becerikli veya daha akıllı değilim. Her sorunun üstesinden gelebilecek gizli güçlerim de yok.

Bundan sonra ben de dertlerimi, sorunlarımı, kaygılarımı, yapmak isteyip de yapamadıklarımı size anlatacağım. Sizde, benim sizi dinlediğim gibi sessiz ve saygılı dinleyeceksiniz. Beni dinler gibi görünüp, beyninizde kendi sorunlarınızla boğuşmakta serbestsiniz. Yazar Ed Brodow; “Genellikle, karşımızdaki kişinin bize anlatmaya çalıştığını değil, duymak istediğimizi duyarız. Nasıl dinleyeceğimizi bilirsek, pek çok anlaşmazlığı kolayca çözülebiliriz,” demiş. Ama şunu bilin ki bazen sizi dinlerken kendi sorunlarım aklıma gelmesine karşın, yinede elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım

Bunca yıllık yaşamımda kimseyi üzmemeye, kırmamaya çalışırken kendimi üzdüğümü, yüreğimi yorduğumu fark ettim. İnsanları mutlu görmek, dertlerine çare bulmak için çırpınmaktan kanatlarım kırıldı. Ama takdir edildiğimi de sanmıyorum. Kimileri “Polyanna” dedi, kimileri ise iyi niyetin, karşılık beklemeden verilenlerin altında başka şey aramaya, bir sıfat yakıştırmaya çalıştı. . Sizden tek isteğim, beni dinler gibi görünüp arada birde yüzüme bakmanız. Çünkü o kadar doluyum ki, isteseniz de susturamazsınız...

Ama beni dinlemeye başlamadan önce hangi tür dinleyici olduğunuza karar verin; Çünkü Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun, Yeniden İnsan adlı yapıtında, dinlemenin birçok türü olduğunu görüyoruz.

Görünüşte dinleme: Bazen karşımızdaki kişi, dış görünüşüyle dinliyormuş gibidir. Fakat iç dünyası bambaşka yerdedir, ya da kafasında bizim söylediklerimizden daha önemli bir konu vardır.

Seçerek dinleme: Kimileri konuşanın söylediklerinden sadece kendi ilgilendikleri bölümü duyar, diğer söylenenleri dinlemez. Bu tür dinleyiciler, dikkatlerini çekecek bir sözcük ya da bir ifade ortaya çıkıncaya kadar “görünürde dinleyici “ olarak kalırlar. İlgilerini çeken para, bir meslek, belirli bir kimse ya da cinsiyet gibi farklı konular olabilir. Eğer onların ilgilendiği bir konuda konuşmuyorsak, bir duvarın karşısına geçip konuşmamızdan pek farkı olmaz.

Duygusal dinleme: Sürekli olarak belirli duygusal tonu taşımak ister. Ne söylerseniz söyleyin bu tip dinleyiciler, her söylenenden bir espri veya hüzün çıkarmaya çalışırlar. Kendi ilgilendikleri duygunun dışında işittiklerini, hemen o anda unuturlar, bir daha hiç hatırlamazlar.

Savunmacı dinleme: Ne duyarsa duysun, her söyleneni, kendine yönelmiş bir saldırı sayar ve karşı savunmaya geçer.

Tuzak kurucu dinleme: Bu tipler hiç seslerini çıkarmadan dinlerler, çünkü bunlar dinledikleri bilgilerden yararlanarak, karşısındakini zor duruma sokacak fırsatları yakalamaya çalışırlar.

Yüzeysel dinleme: Bu tür dinleme özelliğine sahip kişiler, konuşanın kullandığı kelimelerin yüzeyinde kalır ve asıl altta yatan anlamına ulaşamazlar. Toplumun geleneksel kesimlerinde, açık seçik, doğrudan doğruya iletişim kurmak genellikle “ayıp” sayıldığından, kelimelerin altında yatan anlamların anlaşılması beklenir, söylenenleri yüzeysel düzeyde anlayan kişi “SAF” biri olarak algılanır.

Siz hangi tür dinleyicisiniz?

 
Toplam blog
: 72
: 1492
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

Edebiyata ortaokul yıllarında şiirle merhaba dedim. O yıllarda şiirlerim ve yazılarım yöresel gezete..