Benim 28 Şubat’ım!

Tarihler vardır, sadece yaşanan günle ilgilidir; bir belge dolduracağınız zaman işine yarar. Böylesi tarihlerin önemi yoktur; gün bitince, unutulur gider.

Tarihler vardır, sizi eskilere/ geçmişe götürür; o günden bugüne gelirsiniz.

O tarihler, bir “yas”ı, bir “sevinç”i yaşatır size!

Bir “anma”, bir “kutlama” yaşarsınız, yaşatırsınız!

Şimdi size, “28 Şubat, size ne anlatır, neyi çağrıştırır, neyi yaşatır?” gibi sorular sorsam...

Biliyorum, dememe gerek yok, herkesin bir “28 Şubat”ı vardır.

Bazen de, şöyle düşünenler olabilir:

İyi ki, 29 Şubat olmamış!

*****

Şimdi kendime sorayım:

“Ey Turgut Çelik, Turgut Dede, 28 Şubat sana neyi, kimi anlatır?”

Bu soruya, “çanak soru” mu dersiniz, “kendin pişir kendin ye” mi...

Ne denirse densin, ben kendi 28 Şubat’ımı ve sonrasını anlatacağım:

28 Şubat’ta Adana’da özel bir hastanede dünyaya gözlerini açan....

Yaşadıkları Moskova’daki günleri pek anımsamayan...

Sonra Milano’da bir yandan Türkçe, öte yandan İngilizce, İtalyanca sözcüklerle tanışan...

Gittiği anaokulunda İtalyanca konuşan...

Ardından, Tallin’de yaşarken İtalyanca sözcükleri unutan, Türkçe’yi de, İngilizce’yi de iyi konuşan....

Yurtdışında, en son, Belfast’ta yaşarken gittiği okulda, çevresinde İngilizce’yle içli dışlı olan...

Bazen, küçük yaşta “iki dil”li olmanın zorluklarını yaşayan...

Şimdi İstanbul’da bir ilköğretim okulunda birinci sınıf öğrencisi olan...

“Dünyanın en kısa masalı”nın yaratıcısı olan...

Yaşamının bundan böyle İstanbul’da sürdüreceğe benzeyen...

Kim mi?

Cansu!

28 Şubat 2004 Cumartesi günü, öğlen saatlerinde, Adana’da gözlerini dünyaya açan ilk torunum....

*****

Bugün 28 Şubat, Cansu’nun doğum günü!...

Cansu, bir yaşına daha girdi!

Cansu’nun önünde uzun yıllar var.

Gün doğumları, gün batımları götürür yılları. Yıllar, yıllara eklenir; yaş ilerler. Her “doğum günü”nün anlamı bir başka olur. Bu “başka oluş”un verdiği tat da, yarınlara geçer, gün gelir, “dün”den bugünlere aktarılır.

Küçükken başkadır yaşama bakış, büyükken bir başka...

Doğum günün kutlu olsun Cansu!...

TURGUT ÇELİK/ Mersin