Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Benim adım yanlızlık

Sperm ve yumurta

İki beyin bir araya geliyor ve bir aşk oluyor aslında. Birbirini tanımayan iki insan organizması, dünyanın herhangi bir yerindeki , her hangi bir mekanda geçen her ikisininde bazen sabırla, bazen asabiyetle bazen ise mutluluk kelimelerinin geçtiği cümlelerde anılacak bir zaman diliminde tanışıyorlar. Tanışıyorlar da bu iki organizma tanışıp tanışmadıklarını anlayabilmeleri için önce kendilerini tanımaları gerektiğinden habersiz ve kendileri hakkında beklide hiçbir şey bilmeden birbirlerine kendilerini anlatmaya çalışıyorlar. Üzerlerinde spot yazmayan bir kısmı yaşanmış ikinci el, garanti süresi çok uzun zaman önce hatta doğarken dolmuş bir hayatı adına aşk dedikleri bir duygu karşılığında satıyorlar birbirlerine… Ve hep saklıyorlar, saklanıyorlar birbirlerinde, saklanıyorlar da buna rağmen “her şeyimiz birbirimize açıktır” diyebilecek kadar alçak olabiliyorlar.

Ve her şey o zamanda bitiyor aslında. Başladığı yerde. Aşk 36 ayda biter diyor bilim adamı olmaya aday adayı olan birkaç adam yaptıkları gereksiz, mesnetsiz, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan sadece araştırmış olmak için araştırmaya kalktıkları ve toplumun genelini ilgilendiren ve de yine aynı toplumun ilgisini çekeceğini sandıkları, birkaç aşığı bir araya getirerek yaptıkları ve asla bir daha geri getiremeyeceklerini bir türlü öğrenemedikleri zamanı boşa harcayarak. Oysa aşk onlara bırakıldığı hükümet meydanında yüzünde kocaman bir gülümseme ve alay etmeye yakın bir yüz ifadesini takınarak bu adamcıkların yaptıkları araştırmayı yazan gazetenin ikinci sayfasını az önce yere atan gencin hem kendisine hem de attığı gazetede yazan habere bakarak.

İki beyin bir araya geliyor. İki beyin bir araya geldiğinde beyinin yönettiği ellerde önce elleri tutuyor aslında. Bir çay bahçesinin yada bir pastanenin en ücra köşesindeki iki kişilik masada bir araya geliyorlar ilk kez, göğsünde bir çarpıntı. Vücudun biraz dopamin, biraz adrenalin ve bir miktarda senatonin salgılıyor önce sonra vücut da alışıyor bu el tutma meselesine mesele bile edilebilecek bir şey değil aslında. Aşk, hala hükümet meydanında onu çağıracakları günü bekliyor sabırla. Bu sırada aşk söyleniyor kendi kendine “El ele tutuşmanın anlamı bile anlamsız artık. Aşkın tuttuğu eli sadece fiziksel bir temas halinden ibaret sananlar ne çok yanılıyorlar. Aşk elinden tuttuğunda hep bir adım önünde olur, yanlış bir yola giderse önlemek için, hep bir adım arkasında olur her iyi yaptığı işte arkasında olmak için ve hep bir adım yanında olur hayatı beraber göğüsleyip, tıpkı bir futbolcunun topu göğsüyle yumuşatıp ayaklarının altına alması gibi… Ve ayaklarının altına aldıkları zorlukları ezer geçer. Ve aşk elinden tuttuğunda düştüğü zaman kaldırmayı hedefler. Aşk için elinden tutmanın bir anlamı vardır. Ve aşk asla şovenist değildir. Sahip çıkmak elinden tutmak değildir onun için, elinden tutmak düştüğünde bile kaldırmaktır aşk için”

Birbirlerine dokunmayı alışkanlık halinde getiren ellerin ardından bu iki insan organizması tüm sıcaklıklarını, hayvansal bir içgüdü ile birleştirirler ve sperm bunca zaman beklediği yerden, müebbet hapse çarptırılmış bir mahkûm gibi çıkar hücresinden ağzında bir gül ve dilinde romantik bir şarkı ile yumurtanın onu kabul etmesi için yarışır. İçlerinden biri kazanır. İki insan organizması “aşkımızın meyvesi” dedikleri tam olarak bir insan olarak görülemeyecek ancak yetiştirilmesi sebebi ile yakın zamanda insan olabilmesi amaçlanan “maket insanı” bir araya getirirler. Tam olarak bir insan olmayacaktır aşık olana kadar şu anda insanın bir imitasyonundan ibarettir sadece. Sen spermken başlar aşk, hatta ilk aşkında yumurtadır…

 
Toplam blog
: 13
: 1248
Kayıt tarihi
: 29.10.08
 
 

1978 İstanbul doğumluyum. Öğrenimimin ardından Türkiye'nin önce gelen şirketlerinde yöneticilik ve d..