Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

Benim bulantım

Benim bulantım
 

Hayatın ezici zihin bulantısı; yüreğimi burkarken daha çok düşünmeye başladım. Düşüncelerimdeki derinlik beni de korkutuyordu o vakit. Kelimelerim daha bir kanatıyordu çünkü kanayandım. Toplumun yalnızıydım… Kimselerin anlayamadığı belki de anlaşılmadığı şu hayatta yazar edasıyla kelimelerimle ezmek istediğim ne çok düşünce vardı  beynimde oluşan. Bir çok yazar bu nedenle mi karmaşık cümleler kurardı acaba? Beni sizler yarattınız bakın neler anlatıyorum, sizlerin anlayamadığı… Ne derin bir ironi, oysa yalınlığına aşıktım hayatın…
 
Herkes gibi ben de hayatın farkındayım oyununu oynuyordum. Bilinç ve kelimeler öyle net ki… İnsanlar daha bir farkında daha bir net gibi fakat yaşamlarımızda ki pratiklere döndüğüm vakit eksik kalanın ne olduğunu anlayamıyordum. İnsanlar mutsuz evet ben de mutsuzum neden?
 
Ortadoğu’da bitmeyen savaşlar; Afrika’ da açlık ve tüm dünyada süren yoksulluk ve ezilen bir sınıfın varlığı...Kaderi anlayamadan kaderini yaşadığını düşünen bu toplum nasıl aydınlanır? Çok fazla acı var fakat yaşama korkarcasına bir tutunma hali… Korkarak yaşamanın anlamsızlığı içindeyim…
 
İnsanlığa olan özlemim her geçen gün daha da büyüyor… İçimde ki insanı ehlileştirirken onu nasıl yaşattığım fikri koca bir muamma gibi. Ben de herkes gibi eksik büyüyendim; nasıl tamlanırdım? İnsanlık nasıl tamlanırdı? sosyolojik be bireysel psikolojik süreçlerin etkisi kaçınılmazdı.
                  
Zaman sonsuzken biz bu sonsuzlukta anlık karelerdik bu kareye kattığımız anlam küçümsenemez muhakkak; toplumun aynasını bu karelerden oluşturuyor. Küçük bir çocuğun gülümsemesi, yaşlı teyzemin yüzünde ki çizgiler, on sekizliğin diri güzelliği, yoksul insanların gözlerinde ki hüzün hayat denilen tablonun bir öğesi sadece. Tabloyu bütün olarak algılamak, görebilmek ve önemlisi hissetmek gerekiyor...
 
Herkes mutluluğu arıyor. Hedefler koyuyoruz önümüze hiç bıkmadan ve bu hedeflere giderken ezip geçtiklerimiz ise onları zaten görmüyoruz. Benliğimizi okşuyoruz her an. Hedefe varılan noktada yeni bir boşluk sarıyor adeta nerede kaldı o mutluluk. Farkına varamadığımız şey  görmediğimiz insanlığın acılarının  bizi terk etmediği. Bireysel başarı toplumsal acının gölgesinde sadece titrek bir mum alevi…
 
Nedenlerini çözemediğim şu dünyada sadece anlar var. Bilinmeyen bir yolculuk, bizim yaptığımız ve o yolculuğa anlam yükleme çabamızla şekillenen bir hayat var...
                 
 
Toplam blog
: 42
: 263
Kayıt tarihi
: 29.09.14
 
 

Eczacılık mesleğimin yanında Edebiyatın da olmasını istedim çünkü çok sevdim. Yazma eylemi; hayalle..