Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '07

 
Kategori
Aile
 

Benim de annem var.

Benim de annem var.
 

Uzayın sonsuz soğukluğunda küçük bir uzay gemisi içinde giderken kendime geldim.

Anlayamadım nedenini burada olmanın, çaresizlikle dışarı bakarken. Sarhoş olmuştum gördüklerimle. Masmavi bir gezegen ayaklarımın altında, beyaz lekeler kaplamış üstünü o derin korkutucu siyah boşlukta.

Etrafımızda başka uzay gemileri de vardı ve biz büyük gemiye doğru ilerliyorduk. Çok büyüktü, devasa ve bir o kadar da haşmetli görünüyordu. İçine doğru girdik. Bir sürü adam etrafta koşuşturuyor, elektronik aletlerden garip sesler çıkıyordu.

Merdivenlerden inerken çıkan sesler metalikti. Her yer metaldi ve üstüme üstüme geliyordu sanki. Herkesin bir işi vardı yaptığı ben hariç. Kimse yanıma gelmedi. Benle konuşmadı. Hatta esir bile değildim sanki kaçacak bir yer varmış gibi. Tek başımaydım orada ben, yalnız ve hüzünlü. Hatta karamsarlıkla içimi kaplayan bir sıkıntı beni nerdeyse patlatacaktı. Nedense kederle kaplanmıştım, hissiz o soğuk metal içinde. Yalnızlığı yaşıyordum doyasıya ben hiç istemesem de.

Dolaşırken girdiğim bir bölümde karşılaştığım akvaryumlar çok ilgimi çekmişti. Bir sürü balık vardı etrafta, irili ufaklı. Kaderim diye düşündüm, uzaylılar elinde ölmek varmış hayatımın baharında.

Bir akvaryumun önünde durdum ve bakakaldım. Ellerim soğuklaştı, içim ürperdi. Boğazıma bir şeyler oturdu sanki. Ter boşanıyordu her yerimden. Buz gibi oldum, hatta kaskatı sanki. Aman Tanrım, annem bana bakıyordu, akvaryumun içinden balık olarak. Bana yaklaşma, rahat bırak beni, dinleniyorum ben artık dedi. Git, git artık buradan dediğinde, yüksek bir dağdan aşağı düşmeye başladım. Yer çok uzaktı, sisliydi ama hayat kokuyordu.

Hiç üzülmedim düşerken, belki de bekliyordum ben de sonumu. Yer yaklaştı, yaklaştıkça beni bir mutluluk kapladı. Yere çarptığımda yatağımdaydım. Yalnızdım. Ölüm herhalde böyle bir şey diye düşünürken annem geldi aklıma. Yine yanımda değildi ve bu gün anneler günüydü. Sevgimi paylaşmak, kucaklamak istiyordum. Çok uzun zaman oldu annemi kucaklayamadığım. Hüzün kaplamıştı beni. Duygularım sel oldu aktı. Tufanlar koptu içimde. Annem artık hiç yoktu, asla da olmayacaktı ve benim kucağım her anneler gününde olduğu gibi boş ve sızı dolu olarak kalacaktı.

Herkesin hediye, çiçek alarak koşuşturduğu, en güzel kıyafetleri ile güle oynayarak sokaklarda bir yerlerden bir yerlere giderken, ben elimde tek bir kırmızı gülle dolaşıyorum. Sessiz, huzursuz, başım önüme eğik ve yalnız.

 
Toplam blog
: 51
: 628
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Hayatı farklı gözle bakmayı seven, haksızlığa tahammül edemeyen, olaylara sessiz kalıp yerinde mü..