Benim gözümden Fenerbahçe Ülker 2014-2015

Geçen sezon Avrupa kıtasındaki en kariyerli coach sayılan Obradovic'i takımın başına getiren Fenerbahçe Ülker sezonu şampiyon olarak bitirse de özellikle Euroleague arenasında beklenen patlamayı yapamamıştı.

Esasında geçen sene imzayı atarken mevcut kadroyu yeterince tanımayan, Türkiye'deki ve Fenerbahçe'deki organizasyonel, yönetimsel dinamiklere aşina olmayan coachtan ilk yılında daha fazlasını beklemek biraz haksızlık olurdu. Gerçek anlamda mentalitesini ortaya koyup, sistemine uygun oyuncuları tespit ettiği ve kadroya eklediği; bozucu dış etkenleri iyice öğrenip ona göre önlemler aldığı bu sezonda artık hiçbir mazeret kalmamıştır ve beklentiler iyice tavan yapmıştır.

Transfer döneminde Bo McCalleb ve Vidmar ile yollarını ayıran Kanarya, NBA patentli oyuncular şutör guard Andrew Goudelock ve 4 numarada Jan Vesely; geçen sezonun Euroleague şampiyonu Maccabi'den combo guard Ricky Hickman ve Sırp basketbolunun gözbebeği Bogdan Bogdanovic'i renklerine kattı. Ayrıca yurt içinden eski oyuncusu Semih Erden ile Serhat Çetin ve Can Altıntığ'ı da kadrosuna dahil etti.

Darüşşafaka Doğuş, Cedevita Zagreb ve Kızılyıldız ile oynadığı hazırlık karşılaşmalarında izlediğim takımla ilgili ilk izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle geçen sezon as oyuncular coachla beraber çalışmaya çok geç başlamıştı. Bu kez sadece Dünya Kupası'nda ileri turlara kalanlar geciktiği için takım erken bütünleşmiş. Yenilerle uyum, birbirini tanıma safhası daha zaman alacaktır elbette ama herkes belli oranlarda katkı vermeye başlamış. Teker teker bazı performanslar üzerinde duracak olursak:

A.Goudelock: Bu takıma Henry Turner'dan sonra gelmiş en iyi şutör olabilir. Günündeyse çok etkili. 3'lük, 2'lik, drive, asist her türlü katkı yapıyor skora. Savunması biraz eksik ve ilk şutları girmediği takdirde biraz fazla kasıyor şeytanın bacağını kırmak için ama coach ona gereken ayarı verir.

Ricky Hickman: Çok hareketli, top çalmaya yatkın, asist özelliği iyi. Skora katkı anlamında henüz eksikleri var gibi. Takımı tanıdıkça ve tanındıkça daha da iyi olacağı aşikar.

Jan Vesely: Uzun boyuna rağmen hızlı ayakları ile savunmada ve hücumda fark yaratıyor. Smaç ve blokları sezona damga vuracak gibi. NBA kariyeri çok parlak değildi ama bu takım içerisinde ligde ve Euroleague'de çok etkili olur.

Semih Erden: İlk transfer edildiğinde burun kıvırmıştım ama kesinlikle geçen sezonki gamsız görüntüsünde değil. Ciddi ve konsantre tavrını sürdürürse coachun da katkısıyla gelişim göstermesi çok muhtemel.

Luka Zoric: Geçen sene özellikle fizik olarak hazır olmadığı dönemde çok sırıtmıştı. Şu an oldukça iyi gözüküyor. İkili oyunlarda çok etkili, savunmada gayretli, mental olarak da hazır. Bu çizgisini sürdürürse çok faydalı olur.

Bogdan Bogdanovic: Çok genç olmasına rağmen basketbol için doğduğu o kadar belli ki. Özgüveni çok yüksek ve basketbol altyapısı kusursuza yakın. Takıma yeni katıldı ve sadece son maçta süre aldı. Takım arkadaşlarına alıştığı anda en çok konuşulan oyunculardan olur.

Serhat Çetin: Takım oyuncusu. Savunmaya da hücuma da destek veriyor. Rotasyon içerisinde iyi katkı verecektir. Ayrıca ceza atışlarında oldukça başarılı. İyi transfer.

Can Altıntığ: Serhat kadar süre alamadı. En çok göze çarpan özelliği, fast breaklerde herkesten hızlı karşı potaya gidip bitirdiği pozisyonlardaki başarısı oldu. Gelişime açık.

Emir Preldzic: Bu takımda her zaman yeri var. 1'den 4'e her pozisyonda kullanılabilecek tam bir joker. Kritik anların titremeyen eli. Coachun sözünden çıkmadığı sürece vazgeçilmez.

Melih Mahmutoğlu: Çok gelişim kaydetti. Savunmada ve hücumda ekstra işler yapıyorsa da bunlar istatistiklere tam olarak yansımış değil sanki. Öğrendikleri kafasında tam olarak oturunca daha büyük keyifle izlenecek.

Takım bana göre geçen seneye göre çok daha fazla ışık saçıyor. Kadro yapısı daha doğru oluşturulmuş ve eksikler giderilmiş gibi. Euroleague'de sınırları zorlama zamanı, kemerleri bağlayın...