Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Benim güzel memleketim…

Benim güzel memleketim…
 

Herkesin bildiği hikayedir. Padişah her vergi arttırışında vezire sorarmış.

-İnsanların tepkisi ne?

-Suratları asık haşmetmahap. Birkaç vergi arttırımı sonunda sorusuna “gülüp oynuyorlar” yanıtını alınca,

-Eyvah durum kötü, millet delirdi alın vergileri geriye, demiş. Benimki de o hesap. Haberleri okudukça gülmeye başladım.

"Kriz teğet geçecek, iddialıyım"

Söz çok yeni ve sayın başbakana ait. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kriz başladığında söyledim. Herkes bizimle dalga geçmeye başladı. 'Kriz teğet geçecek' dedim. Aynı iddiadayım. 'En az zararla atlatacağız' dedim. Aynı iddiadayım. En az zararla biz bunu atlattık, atlatıyoruz, atlatacağız" dedi. Türkiye'nin kalkınması için özel sektörün önüne bariyer çekilmemesi gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, "(Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri var) dedik, biz yolları açtık. (Peki yüzde yüz başarılı oldunuz mu?) Hayır olamadık, çünkü Türkiye'de bu bürokratik oligarşi olduğu sürece bunu başarmak zor" dedi.

Sayın başbakan bürokrasiden şikayet ediyor. İyi de bürokrasi tamamen onun kontrolünde değil mi? Sayısız kurumun başında yasal engellerden atayamadığı kişiler bile vekaleten görev yapmıyor mu? Yoksa artık iktidar, icraat makamı olmaktan çıktı da şikayet makamı oldu da benim mi haberim yok. Gel de gülümseme.

*********

Sağlıkta katılım payına 'iki alternatif'

SGK Başkan Vekili Acar, "Danıştay'ın iptal gerekçesini göz önüne alarak Kanunun 68. maddesine yeni bir düzenleme veya tek bir katılım payı uygulaması getirilebilir" dedi. Sayın Acar, konuşmasının devamında, 4 Hazirana kadar da bir şekilde bizim bir düzenleme yapmamız gerekiyor. İki alternatifimiz var. Bu kısa bir süre içerisinde yasal bir düzenleme yapabiliriz. Çünkü katılım payı, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde farklı şekillerde uygulaması olan bir konudur. Biz, katılım payı uygulamasına sadece orada 'bir ücret alalım' mantığıyla yaklaşmıyoruz. Özel ve kamu sektörü arasındaki sağlık hizmeti sunucuları arasındaki adaletli bir dağıtımın olması, hastalarımızın mağdur olmaması bakımından, bir planlamanın yapılması anlamında katılım payının bir enstrüman olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Dedi.

Mantığa bakar mısınız. Sanki devlet hastanelerinden yararlanan kesim toplumun en zengin tabakası da sağlık sektörüne biraz katkı sağlasınlar, ödedikleri sigorta ücretleri az geliyor mantığı. Bir de bizi dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile aynı kefeye koymuş. Gel de gülme.

**********

Memur-Sen'e göre açlık sınırı 837 TL

Araştırmaya göre 4 kişili ailenin yoksulluk sınırı 2 bin 325 TL.

Yani demek oluyor ki, Asgari ücretlilerin tamamı, emeklilerin hemen hemen tamamı, İşçinin köylününü çok büyük bir kısmı, işsizlerin tamamı aç. Ben oynamayım da ne yapayım.

Çarşamba, Mayıs 13, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..