Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

güne_bakan(Nazenin yavrusu)

http://blog.milliyet.com.tr/gunebakanlar

12 Şubat '11

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Benim İçin Ne Yaparsın

Benim İçin Ne Yaparsın
 

ne yaparsın


İnsan insanın aynası ya ne yazık ki belkide arkasındaki sır nedeni ile yansıtamıyor tüm gördüklerini en gerçeği ile... 

Kardeşim gibi sevdiğim bir dostum çocuğunun hastalığı nedeni ile tüm kariyerini hiçe sayıp kendini çocuğuna adamıştı , yıllar önce..Fakat bugün o çocuk genç bir delikanlı ve annesini acımasızca eleştiriyor, sorguluyor kariyerine neden devam etmediğine ilişkin suçluyor hatta... 

Bilimiyor değil annesinin kendisine fedakarlıklarını ama yetmiyor istiyor ki çevresindeki anneler gibi yüksek mevkilerde bir annesi olsun... 

Bu hep böyle değil mi, bakın etrafınıza en yakınınıza ama lütfen en çok sevdiğinize hatta... Sizin yaptıklarınız asla yetmez, hep daha fazlasını talep eder, o en çok sevdiklerimiz.. 

Hep talepçi, sürekli isteyen, sömüren tüketen daima vermesini bekleyen, kendisinin ise sürekli sınırları olduğunu bildiren evcil sancılar içinde olduğunu bile bile karşısından tüm sınırları yoketmesini bekleyen bitaraf görünüp hep kendi tarafında nalıncının keserini kendine yontan... 

Fakat neyi niye ne için sürekli feda ettiğini soruverir birgün karşı taraf. Birden zaman duruverir, soluğun kesilir herşeyin boş olduğunu görüverir korkunç gerçekle yüzyüze gelirsin. Nefesin daralır, için bunalır kaçarsın heryerden. Oysa şöyle geri dönüp bir sorsan karşındakine belkide kendin için en önemli adımı atacaksın "Benim için ne yaptın değil sorum, çünkü bilirim dünle bitti gitti herşey ama yarın sevgili, yarın benim için ne yapabilirsin? 

Benim İçin Ne Yaparsın Sevgilim 

Bir tren geçiyordu
Ankara tren garından
soguk rüzgarı vuruyordu
mavileşmiş üşümüş suratlara
inceden bir türkü gibi
toplayıp bütün hışmını
saldırdı geride kalan yüreklere
geçip gitti gürültüyle 

üzülüyordu yetişemeyenler binemediklerine
gülüyordu binenler yetişemeyenlere
uzun sürmedi
gülüşmeler ve üzülmeler
acı bir düdük sesiyle durdu tren
sanki binemeyenlerin ahı tuttu
kuşlar bir anda havalanıp
dagıldılar Ankara semalarına
kayboldular kanatlarını vurarak
grileşmeye yüz tutmuş bulutlarda 

Durmuştu tren
sessizdi,
agırdı,
bir suçlu gibi başı önde duruyordu 

agzına kadar doluydu vagon
aşktan konuşuyordu iki adam
boş bir iş dedi esmer olan
öbürü adam
kafasını salladı sessizce
ben inanmıyorum diyordu
iki insanın birbirini sevecegine
digeri;
sag elini uzatıp öne
baş ve işaret parmagını sürttü birbirine
hayatta herşey para dercesine 

Durmuştu tren
mıh gibi çakılmıştı
sessizdi,
agırdı,
bir suçlu gibi başı önde duruyordu 

devam etti iki adam aşktan konuşmaya
oysa kımıldamıyordu tren
ön sırada iki genç
tartışıyorlardı sürekli
kız oglana dönüp
beni seviyormusun diyordu
oglan kızın gözlerine bakarak
hemde çok seviyorum
peki ne kadar
canımdan bile çok
durmuyordu kız üsteliyordu
benim için ne yaparsın mesela
bilmemki dedi genç oglan
hiç düşünmedim
kız sinirlenmişti biraz
birazda alınmış
bilmiş haliyle kükredi
mesela ben senin için
bütün telefon kontörlerimi
hiç düşünmeden harcarım
oglan o ara camdan baktı 

Durmuştu tren
sessizdi,
agırdı,
bir suçlu gibi başı önde duruyordu 

birileri koştu öne dogru
boş verip onlara kıza döndü oğlan
aklına ilk gelen şeyi söyledi
ben senin için
bir bardak sıçak çayı
bir dikişte içerim
yüzü gülmüştü kızın
gerçekten içermisin sevgilim
oglan kendinden emin
tabiki hemde hiç düşünmeden
bütün dünya kızın olmuştu o an
cesaretliydi sevdigi genç adam
onun ugruna göze alıyordu
agzını, dilini, damagını yakmayı
hemde bir sıçak suyla
gözlerinin içi güldü kızın
beni sevdigini biliyordum
çünki bende seni seviyorum
sustular
sustu ikiside
oglanın omuzuna yasladı başını
seyre daldı kız camdam dışarısını 

Durmuştu tren
sessizdi,
agırdı,
bir suçlu gibi başı önde duruyordu 

hala duruyordu tren
uzayıp giderken raylar
ama tren öylece duruyordu
devam ediyorduki koşturmalar
kız sordu sevgilisine
neyi bekliyoruzki
bilmiyorum dedi genç oglan
başlamıştı homurdanmalar
kapılardan birisi açıldı
bir tren görevlisi içeri daldı
bagırdı o kalın sesiyle
sayın yolcular bir süre bekleyecegiz
savcı bey gelene kadar
uzun boylu kıravatlı bey
kibarca sordu görevliye
mesele nedir efendim
görevli yanıtladı birazda sinirle
delinin biri kendini attı
hızla giden trenin önüne
bir anda sevindi genç kız
kendisi için agzını yakan
sevgilisiyle daha fazla beraber olacaktı 

Durmuştu tren
sessizdi,
agırdı,
suçlu gibi başı önde duruyordu 

tamamen boşalmıştı tren
polis savcı hepsi gelmiş
onlarca parçaya bölünmüş cesetten
bulunamayanları arıyorlardı
bagırdı bir polis yüz metre geriden
buldum savcı bey buldum
ikinci koluda buldum
avucunda bir kagıt var
sıkmış parmaklarıyla açıpta alamadım
hep birlikte gidildi
açılmayan o parmaklar açıldı
kana bulanmış o kagıt
o elden kopartılarak alındı
savcı taktı gözlüklerini
seslice okumaya başladı 

Sevgilim ben seni herşeye ragmen sevdim. Benim olmama ihtimalinin büyüklügünü bile bile sevdim ve hep sevecegim. Eminimki sende beni seviyorsun. İkimizde biliyoruzki bu dünyada kavuşmak zor bize. Bende karar verdim seni artık gözlerindeki yeşil gibi yeşil cennette bekleyecegim. Birde bana sormuştunya benim için ne yaparsın diye işte cevabı Senin için ölürüm gülüm ölürüm, hemde bir CANIM deyişine. Şimdi inanmışsındır umarım seni ne kadar çok sevdigime. 

hala duruyordu tren
sessizdi,
agırdı,
suçlu gibi başı önde duruyordu 

Selim Salmaz 

 
Toplam blog
: 54
: 1026
Kayıt tarihi
: 05.10.06
 
 

Ata toprağı Karadeniz'den, terbiye ve eğitimi Trakya'dan, günebakan ve İstanbul sevdalısı eski bir m..