- Kategori
- Şiir
Benim insanlarım
Neyzen işlemesi gibi bu temmuz gecesi
Sukut hakim dört bir tarafa
Ve ben adı olmayan şiirler yazmaktayım
İlk mısrası dünyanın bir ucuna saklanmış
Son noktasını Perulu bir sarhoş koyacak
İpe sapa gelmez, kafiyesiz şiirler yazmaktayım
Aldırmamaktayım zamanenin ciddiyetine
Uzay çağıymış, bilgi devriymiş, piyasaymış, düzenmiş
Keyfim dört başı mamur bir efkarın telleri arasında.
Dolaşmaktadır sağ kolumda Fransızca bir hüzün
Hücrelerimin tam ortasında Anadoluca bir feryat kopmaktadır
Munzır'dan, Fırat'tan, Menderes'den, Cudi'den, Zigana'dan
Toprağım, bin yıllardır acı çeken kadın misali
Emzirmektedir çocuklarını bir dişi kurtcasına
Kaybedilmiş bir yüzük gibi çaresizdir
Bu topraklarda mutluluk
Acı çekmek bilinir
Bir de sevince ölmek ister insanlarım
Benim insanlarım yayılmış tüm dünyaya
İstanbul'dan kalkan kadehe yanıt Surinam'dan gelmekte
Bir gönül kırıklığı kadar uzakta Atina
Kahire ana bir kardeşim, Taşkent özbeöz amcaoğlum
Ve çileli Filistin, ah filistin, illaki filistin ... sahipsiz evladım
Izdırap içindedir
Bir ben birde yahudi Solomon ağlamaktayız
İnsanız insanca yaşamalı, insanca ölmeliyiz
Bilmeliyiz bir dostun elini sıkmayı
Ey benim sarhoş insanlarım!
Güneş zorladığında ufukları elimizde kılıç
İnsanlığımız için savaşmayıda bilmeliyiz.