Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Benim kelimelerim...

Benim kelimelerim...
 

Alıntı Google görsel.


Tabiki ben de çok isterdim üretken bir yazar olmayı, benden sonra ki neslime beni anlamaları için birkaç manevi miraz bırakmayı, onlara  "Bu O'nundu" dedirtebilmeyi. Bazen kıskandığımı hissederim benim bütün bu yapamadıklarımı yapanları, ama genelde gıpta eder, imrenirim. Herkesi tenzih ederek sadece kendim için söylüyorum; Bir bitki gibi yaşam sürmek değil kendimce istediğim. Dünyaya geldikten sonra, yiyip, içip, üreyip ölmek değil beni mutlu edecek olan şey. Bunu tabiattaki pek çok canlı da yapabiliyor zaten. Çok isterdim benimde imzamı taşıyan eserlerim olsun. Ama hem Allah vergisi yetenekli olmakla hem de uygun zamanda, uygun mekanda, uygun ortamlarda pişip olgunlaşmakla mümkün olabilirdi sanırım bu istediğim. Hayranlıkla okuduğum bir kitabın ardından yazarını düşünüyorum zaman zaman ve ayakta alkışlıyorum onu gönülden... Derin ve geniş bir hayal dünyasının içinden çıkmış, bilgi, tecrübe ve gözlemlerle yoğrulmuş eserler bırakmak sanırım çok güzel bir duygu. Biliyorum ki bu isteğim benim için artık olanaksız. O halde ne yapmalıyım. Benzer mutluluklar yaşamak için bir blogda  yazılar yazmalıyım.

Neden yazıyorum?

Öyle dolu dolu bir kadın ve de umman değilim belki de... Yazmak konusunda öyle büyük bir iddiam da yok. Marka falan da değilim. Olmak için de uğraşmıyorum.
Fakat, ruhumu dinlendirmek, zaman içinde kazandıklarımla kaybettiklerimin iç hesaplaşmalarını resimlemek, görmekten öte gidip gözlemlediklerimi aktarmak istediğimden tabiki. Bu arada eyvahlarımı ve keşkelerimi de...

Neden mi yapıyorum bunu...

Kısır zamanlarda kısır çekişmelere girmek bana göre değil, kendi kendimle yarıştığım sürecede kendimi yendiğimi görmek en büyük mutluluğum.Kendimle yarışıp kendimi mağlup etmekten mutlu oluyorum. Birilerinin dünyalarındaki anaforlar, girdaplar, labirentler bana yaşamın başka başka yüzlerini göstermekte. Her okuduğum kitap, daha doğrusu okuduğum her şey bana farklı birşeyler  kazandırmakta, herkese olduğu gibi. Ben, zaman zaman sandığımdan çıkarıp beni acıtan, hüzünlendiren, mutlandıran anılarımı paylaşıma açtığım da, anlaşılabilir olduğumu görmekten mutluyum, tıpkı bir başkasının kaleminden dökülen kah mutlu, kah hüzünlü, kah gülümsetan, dans eden kelimeleri, cümleleri gördüğümde yazanın, yazılarından onun iç dünyasına girebilmeyi başardığım da olduğum gibi. Bir akşam üzeri bir çay bahçesine oturup, seni anladığına inandığın üç-beş arkadaşınla sohbet etmek gibi birşey bu benim için. Sıkıntılı gördüğün, gözlerindeki hüznü hissettiğin, ya da mutluluktan ayakları yerden kesilmiş uçmakta olan arkadaşınla, verdiği kadarını almak üzere yaptığın alışveriş gibi... Güzel birşeyler üretip paylaşmanın verdiği mutluluk belki blogda yazmanın bana verdiği haz. Pek çok bahçeye başka başka pencerelerden bakıyorum her bir blog kişisinde. Böylelikle hem kendime hem de çevreme daha fazla yarar sağladığımı düşünüyorum. Yazarak kimseye zarar vermediğimde kesin.

Bir tesadüf sonucu Milliyet Blogdayım.
Bazen deli dolu, çılgın bazen mutlu, bazen tam tersi hüzünlü, hatta melankolik...
Duygularımı aktarıyorum, hissettiklerimi de, gözlemlerimi, anılarımı paylaşıyorum, yaşadıklarımı çıkarıyorum gün yüzüne...Çıkarıp koyuyorum vitrine...

Ve işte böyle birşeyler yazıyorum...

 
Toplam blog
: 153
: 1584
Kayıt tarihi
: 18.12.08
 
 

Yaşamayı seven, yaşamı dürüst ve içten yaşayan, evi, eşi ve iki yavrusunun annesi... ..