Benim kocam sapık mı?!!..

Son blog yazımda Güzin Abla demişken, seksenli yılların sonunda bizzat okuduğum bir ''Güzin Abla mektubu''nu paylaşmadan edemeyeceğim... üzerinden yıllaar yıllaaaar geçmiş olmasına rağmen, dost meclislerinde sıkça anlatıp gülümsediğim bir mektuptu bu. Bakalım siz nasıl yorumlayacaksınız?....

Günlerden bir gün yine (İzmir Konak İşhanı'nda) arkadaşımın çalıştığı mühendislik bürosuna uğramış ve çay molasında kakara-kikiri yapıp, laflamakla meşguldük. Ben her zamanki muzipliğimle aldım elime gazeteyi ve başladım mektubu okumaya. Ama o dakikada mektubun içeriğinden henüz haberdar değildim elbet. Okudukça öğreniyordum ben de...(Bugün de arada sırada, özellikle Haydar Dümen hocamıza yazılmış mektupları sesli sesli okumaya bayılırım. Çoğunlukla gülmekten gözlerimde yaşlar, mektubu zor tamamlarım gerçi ama olsun! Elime bi yerlerde yazdığı gazete geçerse hiç kaçarı yok hocamın).

Neyse... Konuyu dağıtmayayım... Eveeet. Mektupta (aklımda kadarıyla) şunları yazmıştı bir mağdure(!):

''Sevgili Güzin Abla. Bilmem kaç yıllık evliyim ve kocamla sevişerek evlendik. Onu çok seviyorum aslında ama bazen bir şeylerin yolunda gitmediğinden de şüphelenmeden edemiyorum. Neden dersen? Kocam içki alemlerini pek seviyor. Eskiden hep dışarıda takılırdı arkadaşlarıyla bu yüzden ve ben çok daha fazla üzülürdüm. Neyse ki artık içkisini evde içmeye başladı. Hatta zaman zaman arkadaşlarını eve davet ediyor. En azından evinden çıkmasın, yanımda olsun diye bunu pek sorun yapmamıştım. Başlarda bir sorun da yoktu zaten ama zamanla benim de içki muhabbeti boyunca onlarla oturmamı ister oldu. Önceden sadece hizmet ettiğim halde, sonra bu isteğine ''peki'' dedim ve kocamla arkadaşlarına katımaya başladım. Sonra sonra, onlarla içmem için nerdeyse baskı yapmaya başladı. Kocamı çok sevdiğimden ve elimden kaçırmak istemediğimden buna da ''peki'' dedim... Ama şimdilerde, arkadaşlarının yanında onlara dans etmem, hatta striptiz yapar gibi soyunmam için baskı yapmaya başladı. Önce çekine çekine ''peki'' dedim ama şimdi düşünmeden de edemiyorum. Gerçi sormaya da korkuyorum ama…Sevgili Güzin Abla, benim kocam sapık mı?!!''

İster inanın ister inanmayın, mektupta bunları yazıyor ve aynen bu soruyu yöneltiyordu zavallı kadıncağız... Şimdilerde nerdedir, ne yapıyordur? Kocası hala soyunma isteğinde mi kalmıştır yoksa olayı aşmış mıdır bilemiyorum ama!?? Hani bir laf var ya ''Güleriz ağlanacak halimize'' diye!

İşte o günkü gülmelerim ve bugün de anımsadıkça beliren gülümseyişlerim hep o tırnak içindeki yoruma uyan bir gülüş olarak kalır..

Not. O fotoğrafta gördüğünüz yakışıklı ben oluyorum arkadaşlar :))