Benim omletimi kim yedi?

Günlerdir medyadan düşmeyen konu. Kuzu’nun omletleri…

Dinlemekten ve seyretmekten içimize fenalık geldi. Aldığımız son duyumlara göre yumurta satışlarında bir patlama olmuş. Omletseverler bir tarafta, sucukla bütünleştirenler diğer tarafta, kimi loplamış ve boynuna takmış, kimi rafadan demiş kahvaltıda bandırmış. Demem o ki; zaman yumurta zamanı. Bütün rezervler tükendi, tavuklar grevde. Bu işten tek karlı çıkansa sayın Kuzu. Yumurta ile gelen şöhret.

Kuzu’nun BEYİNSİZLERİ, Batum’un FAŞİSTLERİ.

Tanımlama aynen budur, bu söylemlerin ucuz ve zavallı bir gösteriden başka bir açıklama şekli var mıdır?

Ah benim özgür düşünceye hasret ülkem!

Sayın Kuzu bununla da yetinmeyip bakın nerelere parmak basıyor.

“Bu heveste olanlar bilsinler ki askerin darbe yapacak gücü, takati kalmamıştır. Yazık olur bu gençlere. Eğitimlerinden olurlar, pisipisine de dayak yerler. Bunun arkasında Ergenekon bağlantılı güçler var. Açıkça söylüyorum bunu tutan yanar, bu başına yıkılır. CHP de bundan bir şey koparabilir miyim diye gıdıklıyor. Türkiye’de 80 öncesi hava yok. Darbe yapacak adam da yok. Öğrencilere yazık etmeyin”

Mesele darbeye kalsın Sayın Kuzu. Ama uyuyan güzeli uyandırmayın siz yine de. Darbe deyince yapacak adam çok bu ülkede. Bilmez misin ki bizim insanımızın genleri Orta Asya’ya dayanıyor, yemek içmekten önce öğrendikleri şeyler var bu insanların önceliklerinde. Ama aslolan öncelikli öğrenilenler değil, öncelikli özledikleridir.

68 kuşağını bu ülkenin başına bela olarak gören Sayın Kuzu şöhret basamaklarını hızla tırmanışa geçmiş durumda…

Öğrenciler coplanırken, mahallelerde çocuklar taşlı eylem yaparken kopmayan fırtına, absürt hikayelerle kurgulanmayan eylemler bir yumurtanın başına mı düştü yani! Elbette ki eylemin şekli arzu edildiği gibi göz doldurmamakta ama iktidar alışkın ölmüş sektörleri kalkındırma politikası izlemeye. Nasıl silahlanma yaşını 18 e çekip bunun savunmasını da silah sektörü ekmek yemesin mi seklinde yaptıysa, Kuzu’nun bu çığırtkanlığını da gıda sektörüne adasın. Tavuk çiftliklerindeki hareketliliği görmezden gelmesinler. Az iş mi bu?

Allah aşkına bırakınız da şekli, rengi, dili, dini ne olursa olsun bu çocuklar okusunlar. Bu ülkenin aydın insanlara ihtiyacı var. Ama kendi sesine sahip çıkabilen aydınlara. Kimse kendini kandırmasın. Öyle ya da böyle, şu ya da bu; bu ülkeyi hala 68 kuşağının insanları yönetiyor.

Bu ülkenin artık 68 kuşağından gelmeyen yöneticilere ihtiyacı var. Neden mi? Geleceğe daha net bakabilmeleri adına…

Bırakın boş havanda dövünmeyi de havanı doldurun biraz… Herkes kendi önünden yesin beyler..

Bol omletli günler...

Sevgi Dündar/2010